Türk futbolunun yıldızı Arda Turan, İspanya'daki ilk yılında ter döktüğü Atletico Madrid formasıyla harika bir sezonu geride bırakmanın ve UEFA Kupası'nı kaldırmanın haklı gururunu yaşıyor. Arda, geçtiğimiz sezonu ve futbol kariyerini Spor Genel Müdürlüğü'nün yayını olan Gençlik ve Spor Dergisi'nden Behram Kılıç'a konuştu...
[
* MYNET SPOR'U FACEBOK'TAN TAKİP EDİN](http://www.facebook.com/spormynet)
CANLI MAÇ SONUÇLARI İÇİN TIKLAYIN
İşte Arda Turan o röportajı:
İlk yılında bir oyuncuya kolay kolay nasip olmayacak şekilde UEFA Kupası'nı kaldırdın. Ne hissediyorsun?
Allah'tan başka ne isteyebilirim ki? Sağlığım yerinde, oynuyoruz. Her şey çok güzel.
Ya UEFA Kupası... Biz UEFA Kupası hayaliyle büyüdük. Ben hep 'keşke yaşım biraz daha büyük olsaydı da G.Saray'ın UEFA Kupası'nı kazanan ekibinin içinde olsaydım' derdim. Şu an o mutluluğu yaşıyorum. En çok da annem ve babam için sevindim. Herkes aradı. Eş dost.
Bir yıldır İspanya'da yaşıyorsun. Bu ülkeyi bize anlatabilir misin?
İspanyollar bize göre farklı insanlar. Az çalışıyorlar, yemek yemeye düşkünler, çok fazla siestaları var. Bankalar ikide kapanıyor mesela. Farklı bir memleket ama insanları sıcakkanlı. İyi niyetliler. Bana da çok iyi davranıyorlar.
Ya Madrid?
Madrid, denizi yok ama iyi bir şehir. Restoranları çok güzel. Burada huzurlu ve rahatım.
Akşam yemeğine çıkma fırsatı bulabiliyor musun?
Gece eğlence kültürüm yok. Hayatım boyunca da olmadı zaten. Akşam yemeğine çıkmayı seviyorum.
Yemek yerken arkadaşlarımla, ailemle uzun uzun sohbet etmeyi seviyorum.
Yalnız yaşamaktan sıkılıyor musun?
Yanımda asistanım var, gündüzleri bize yemek yapan ablamız var. Üçümüz iyi bir aileyiz zaten.
Gurbetteki her futbolcuya sorulur bu soru. Ben de sorayım; özlem oluyor mu?
İnsan annesini babasını özlemez mi hiç? Ama ben buraya özlem kelimesini unutarak geldim. Çok özlediğim zaman telefon var. Çok özlediğim zaman annem babam uçağa atlayıp geliyor. O yüzden ben işime odaklandım. İşimi iyi yapmam lazım. Yurtdışına giden oyunculara bakıyoruz. Birçoğu belki de memleket hasretinden ya da duygusal olmalarından dolayı geri döndü.
Bende de çok duygusallık var. Duygusal olmak geri dönmeyi gerektirmez. Şimdi ben bu sene geri dönsem yapamamış mı olacağım? Bence olmam yani. Metroda insanlar 'Arda Turan' tezahüratları yapıyorlardı Türkiye'de gol atmak, asist yapmak çok önemli. Dünyanın her yerinde böyle. Ama burada insanlar kimin takım için ne verdiğini görüyorlar. Futboldan çok iyi anlayan bir seyirci var burada. İspanyollar futboldan çok iyi anlıyor. Bizde çoğu taraftar çok fazla futboldan anlamıyor. Bu benim fikrim. Biz futbolu çok seviyoruz ama futboldan anlamak ayrı bir şey. İlk geldiğim zaman da şunu söyledim.
Hayatım boyunca bir sürü kötü maç oynadım. Ama burada asla kötü mücadele etmeyeceğim. Size bunun sözünü veriyorum dedim. Bugüne kadar hiçbir maçta kötü mücadele etmedim. Zaten insanlara da ancak bunun sözünü verebilirim. Milli Takım da böyle. İyi oynayacağım diye söz veremem. Futbolbu, bazen gününde olmazsın. Ama mücadele edersin.
Ülkemizdeki futbolcu arkadaşlarına da tavsiye eder misin buralara gelmeyi?
Gelsinler. Hiç durmasınlar gelsinler. Görsünler, baksınlar yapabiliyorlar mı? İlla A.Madrid, Barcelona ve Real olması gerekmez. Avrupa'ya gelmek, Avrupa'da oynamak büyük bir iştir. Ülkemizdeki futbolcularımızın çok azının ismini biliyorlar. Türkiye'yi temsil etmek gerek buralarda. Türkiye'yi temsil etmek... Herkes Turco diyor. Brezilyalılarla ilgili bir şey demiyorlar, çünkü çok var. Bizden bir Nihat abi vardı... Şimdi ben varım, Hamit abi var, Mesut var. Türkiyeden dört beş futbolcu buradayız.
Kitaplarla aran nasıl?
Okuyorum. Bir sürü kitap okudum. Spor kitapları okuyorum. Aklına gelen her spor kitabını okudum diyebilirim. Bazen roman okuyorum kafa dağıtmak için. Kur'an okuyorum. Türkçe mealini. Arda, bir çok genç seni örnek alıyor.
Türk gençliğine neler tavsiye edersin?
Bir defa insan anasına babasına hayırlı evlat olmalı. Anasına babasına of dememeli. Ben bunu böyle gördüm, böyle öğrendim, böyle de yapmaya çalıştım. Anam babam orada gidip sorsunlar. Hayattaki her yaptığımı önce ailem için yaptım. Önce ailemi düşündüm. Anamın babamın rızası olmadan hiçbir şey yapmadım. Sonra insan memleketine hayırlı bir evlat olmalı. İnsanlar ne derseler desinler ben Türk bayrağını o gün oraya çıkardım. (UEFA Kupası'nı kazandığı zaman, Türk bayrağı ile kupa törenine çıktığı anı kastediyor). Böyle olmalı. Ondan sonra da işini en iyi şekilde yapmalı. Bunu da yaparken sabır ve iyi niyet çok önemli. 'Ben hep iyiyim ama kötü oluyor' diyenlere katılmıyorum. İyi niyet her zaman sonunda karşılığını bulur. Daha da ileri gidersek, iyi düşünen bir insan karşılık beklemez. Hayatta bunu öğrettiler bana. Kimseden karşılık beklemiyorum. Bir tek Allah'a dua ediyorum, verdikleri için.
'Hayatta bunu öğrettiler bana' dedin. Kim öğretti, ailen mi?
Evet ailem. 'Sen her zaman iyi ol, gerisi Allah'tan' dediler.
İstanbul-Bayrampaşa'da yetişmek ne kattı sana?
Ben Arda isem Bayrampaşa'da yetiştiğim için Arda'yım. Sokak hayatını, insanların sokakta ne düşündüğünü biliyorum. Samimi ortamlardan saf ortamlardan geldim. Ben onlardan biriyim. Hiçbir zaman değiştiğimi düşünmüyorum. Kıyafetlerin değişiyor. Benim karakterim değişmedi.
Futbol hayatındaki en önemli kırılman nedir?
Manisa'ya gitmem. Emre Belözoğlu ve Orhan Ak'ın çok faydası var bu transferimde. O zaman Manisa'yı Ersun hoca çalıştırıyordu. O sıralar G.Saray'dan yıllık 180 bin lira alıyorum. Ersun hoca
yıllık 35 bin lira ve 2 bin 500 lira da maaşla beni istedi. O sıralarda beni Kayseri Erciyes'i çalıştıran Bülent Korkmaz abi aradı. Daha büyük bir para teklif etti. Bülent abiye 'Seni canım kadar severim' dedim. Ki öyledir. 'Ama Ersun Yanal'a söz verdim. ' dedim. Bülent abi söz verdiğimi öğrenince 'kardeşim hiç önemli değil, oraya git' dedi. Çünkü biz sözümüzün eri olmayı onlardan öğrendik. Arif abiden, Bülent abiden, Okan abilerden öğrendik.
Hürriyet