Türkiye'de meydana gelen trafik kazalarında da pek çok örnekleri görülen yanlış kişilerce ve bilinçsizce yapılan müdahaleler yaralıları kurtarmaktan çok zarar veriyor. Bu konuda uzmanların vatandaşlara uyarıları ise ilk yardım bilgisinden yoksunsanız bile ilk yardım ekipleri gelmeden yaralıya el sürülmesini engellemenin yaralının hayatının kurtarmada çok ciddi bir görev üstleneceği yönünde.
Yaralılara ilk müdahalenin bir uzmanlık ve belli bir düzeyde eğitim gerektirdiğini söyleyen yetkililer, bu konuda eğer ilk yardım bilinmiyorsa en doğru yapılacak olanın yaralıya müdahale etmemek, uzman ekip gelene kadar beklemek olduğunu belirtiyorlar. Yaralılara yapılacak ilk müdahalelerde bilinçli olunması gerektiği ve yanlış bir hareketin yaralının hastaneye kaldırılmadan ölümüne neden olabileceğine dikkat çeken yetkililer, trafik kazaları sonrası ölümlerin yüzde 80'inin hastaneye götürülürken meydana geldiğini söylüyorlar.
Uzmanlar ilk yardım ekipleri gelene kadar yaralıya yapılabilecek müdahaleleri ise söyle sıralıyorlar:
İlk olarak Soluk alıp veren ve nabız vuruşları hissedilen bir yaralıya baygın olsa bile kesinlikle kalp-akciger canlandırması yapılmamalıdır.
Kanamayı durdurun. Trafik kazasında kanamalı bir kazazede ile karşılaşmanız mümkündür. Kesik ve darbe sonucu oluşan yaralanmalarda yapılacak temel eylem, kanama olan bölgeye bastırmaktır. Steril bir gazlı bezle uygulanacak basınç, genellikle sorunu çözer. Çözemediği durumlarda ise, yaralının yardım gelene kadar kan kaybederek şoka girmesini önler.
Yardım çağırın. Genellikle, trafik kazası ile karşılasan bir kişi hemen 155 veya 156 numaralı telefonlarla polise haber verir. Oysa ilk aranması gereken yer 112 acil ambulanstır. Polisin ambulansı harekete geçirmesi zaman kaybına yol açar. Bu da yaşamla ölüm arasındaki süreçte ciddi bir etkendir. 112 Acil Ambulans servisinin operasyon merkezi, zaten ihbarı aldıktan sonra polisi bilgilendirecektir. Öncelikle aranması gereken yer 112'dir. İhbarı yaparken olayın tam olarak aktarılmasını sağlayın.