Türk-iş’ten 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Bildirisi

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Bildirisi yayınladı.TÜRK-İŞ tarafından hazırlanan bildiride,...

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Bildirisi yayınladı.TÜRK-İŞ tarafından hazırlanan bildiride, Dünya Kadınlar Gününün başlangıcının 1857 yılında Amerika’nın New York kentinde tekstil sektöründe çalışan kadınların, erkeklerle eşit haklara sahip olmak, düşük ücretlerini, uzun çalışma saatlerini ve insanlık dışı çalışma koşullarını protesto etmek amacıyla canları pahasına başlattıkları grev ve sonrasında pek çok kişinin ölümüyle sonuçlandığı olay olduğu belirtildi. Dünya Kadınlar Günü’nün her yıl 8 Mart’ta kutlanan ve Birleşmiş Milletler tarafından tanımlanmış uluslararası bir gün olduğu kaydedilen bildiride, "İnsan hakları temelinde kadınların siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesine, ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarının kutlanmasına ayrılmaktadır. Türkiye’de ise 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında ’Emekçi Kadınlar Günü’ olarak kutlanmaya başlanmıştır. Kadınlar dünyanın her yerinde hukuki yollarla yapılan çalışmalara rağmen; şiddete ve ayrımcılığa uğramaktadır. Cinsiyet ayrımcılığı; siyasette, karar mekanizmalarında, ekonomide ve eğitimde kendini göstermektedir. Medyada ve reklam dünyasında cinsel bir obje olarak kullanılıp istismar edilmektedir" ifadeleri kullanıldı."Kadın ve erkeğe verilen hakların adil bir biçimde dağıtılması son derece önemlidir"Anayasada eşitlik kavramı ile yasalar önünde kadın-erkek eşitliğinin sağlandığını ancak kadının birçok alanda mağduriyetinin halen giderilemediği anlatıldı. Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin kamusal ve özel alanda yaşanmaya hala devam ettiği belirtilerek, "Sosyal devlet kavramının kadının her platformda yaşam kalitesini iyileştirebilir düzeyde genişletilmesinin ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına yönelik yapılacak tüm yasal düzenlemelerde kadınların bir ’birey’ olarak yer almasının önemi de açıktır. Yaşanılabilir bir dünya için kadının; insan hakları merkezli etkinlik alanının güçlendirilmesi, eğitim, istihdam, sağlık, hukuk, siyaset ve benzeri alanlardaki olanaklardan eşit düzeyde yararlanması, kadın ve erkeğe verilen hakların, yüklenen sorumlulukların adil bir biçimde dağıtılması son derece önemlidir. Küresel ekonominin dayattığı işsizlik ile güvencesiz çalışma koşullarından en çok kadınlar etkilenmekte ve ekonomik krizlerin aile hayatına yansıyan yıkıcı etkileri de en çok kadınları mağdur etmektedir" denildi."Cezalar caydırıcı olmadığı gibi teşvik edici niteliğe büründürülüyor"Eve iş verme, yarı zamanlı çalışma gibi esnek çalışma biçimlerinin en olumsuz hallerini çoğunlukla kadınların yaşadığı ve yine çoğunlukla kadınların emek yoğun işlerde düşük ücretle, sosyal güvenceden ve örgütlenmeden yoksun bir şekilde çalıştırıldığı vurgulanan bildiride şunlar kaydedildi:"Bununla beraber her gün kadına yönelik; şiddet, tecavüz ve kadın cinayetleri yaşanıyor. Fakat bu sorunların önüne geçilmesi için somut adımlar atılmadığı gibi, ’iyi hal’ indirimleri ve delil yetersizlikleri bahanesiyle yasalar uygulanmıyor. Cezalar caydırıcı olmadığı gibi teşvik edici niteliğe büründürülüyor. Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamada gerekli kavramsal çerçevenin oluşturulması; sosyal, politik ve hukuksal düzenlemelerin geliştirilmesi ve zihniyet değişiminin gerçekleştirilmesi için gerekli mücadeleyi vermek gerekmektedir. Ülkemizde zihniyet yapısı değişmediği sürece, düzenlenen yasalar etkin olamayacak, yasal gelişmelerin sağlanması da pek bir önem arz etmeyecektir. Zihniyet değişimi için toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimlerine gereken önem verilmelidir. Cinsiyet eşitliği eğitimlerinin tüm eğitim süreçlerini kapsayacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Zihniyet değişimi ile birlikte kadınların çağdaş yaşama aktif katılımının önündeki engeller teker teker kaldırılacaktır.""Onurlu yaşam koşullarının sağlanmasını talep ediyoruz"Bildiride, "TÜRK-İŞ olarak; kadınların kamusal ve özel alanda erkeklerle eşit koşullarda var olmasını istiyoruz. Karar alma mekanizmalarında kadın temsilinin artırılmasını istiyoruz. Kadınların ’insan onuruna yakışır iş’ kavramı çerçevesinde sigortalı ve sendikalı istihdamının sağlanmasını istiyoruz. Kadınların hiçbir alanda dezavantajlı grup olarak anılmasını istemiyoruz. Kadına yönelik şiddete ’Dur’ denilmesi için gerekli tüm tedbirlerin alınmasını istiyoruz. TÜRK-İŞ olarak özetle; kadının ’Onurlu bir birey olarak toplumda yer almasını’ ve ’Onurlu yaşam koşullarının sağlanmasını’ talep ediyor, tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyoruz" denildi.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: