İSTANBUL (İHA) - Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Gaziantep Milletvekili Fatma Şahin, AK Parti İstanbul Milletvekili Halide İncekara ve CHP Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan'dan oluşan kadın milletvekilli heyeti, "Kadın erkek eşitliği ve kadına karşı şiddet" konulu toplantıya katılmak için Fransa'ya gitti.
THY'ye ait uçakla Paris'e hareketinden önce Atatürk Havalimanı'nda açıklama yapan CHP Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan, Avrupa Konseyi üyesi 46 ülkenin parlamentolararası kadına yönelik şiddete karşı bir kampanya başlattığını belirterek, kendisinin de bu kampanyanın Türkiye koordinatörü olduğunu söyledi. AK Parti Gaziantep Milletvekili Fatma Şahin ve AK Parti İstanbul Milletvekili Halide İncekara ile birlikte bulunacakları toplantıda, Türkiye'nin bu konuda yasal olarak aldığı düzenlemelerle ilgili bilgi vereceklerini ve kampanya hakkında bilgi alacaklarını kaydeden Bilgehan, kampanyanın gerektirdiği çalışmaları daha sonra TBMM'ne ve kamuoyuna duyuracaklarını ifade etti.
Sözde Ermeni soykırımını inkarını suç sayan yasa tasarısının Fransa Ulasal Meclisi'nden geçmesinden sonra kendisine bu ülke tarafından verilen Legion d'Honneur Ulusal Liyakat Nişanı ile ilgili bir soru üzerine Gülsün Bilgehan, "Ben daha önce de açıklamıştım. Bu verilen en büyük nişandır. Şövalye nişanıdır. Bu nişanı daha başından itibaren almadım ve almama nedenimi de Fransa Büyükelçisi'ne bildirdim. Elimde şu an bir nişan yok. Dolayısıyla olmayan bir nişanı da geri vermem de söz konusu değil" dedi.
Türkiye ile Fransa arasındaki ilişkilerin düzeltilmesi için çalışan, bu konuda mücadele eden, Türkiye'nin haklı davasını orada duyuran bir heyetin içinde yer aldığını ifade eden Bilgehan, şöyle konuştu:
"Bu yüzden şu anda gelişmeleri izliyorum. Amacım, bu yasanın geçmemesidir. Türkiyeye karşı büyük bir haksızlıktır. Bunun geçmemesi içinde çok aktif bir milletvekili olarak bu çalışmalarım sırasında elimdeki bütün silahları kullanıyorum. Türkiye çok büyük haksızlıkla karşı karşıyadır. Bu konudaki tepkimizi de çok sert bir şekilde dile getirmemiz gerekiyor. Herkese düşen görevler var. Bana düşen görev Türkiye'nin haklı davasını Fransa'da duyurmak. Bir muharebeyi kaysettik ama savaşı kaybetmedik. Bu bir mücadele süreci sonunda haklı olanın her zaman kazanacağına inanıyorum".