Meme kanserinin Türkiye'de kadınlarda en sık rastlanan kanser tipi olduğunu belirten bakanlık, Türkiye'nin kadınlarda meme kanseri insidans hızı orta derecede yüksek olan ülkeler arasında yer aldığını duyurdu. Bakanlık bu nedenle Türkiye'de kanser kontrolünün bir parçası olarak, meme kanserinin kontrolü için, topluma yönelik programların uygulanmasının uygun olacağını kaydetti. Sağlık Bakanlığı Kanser Savaş Dairesi Başkanlığı tarafından hazırlanan raporda, sigara içmeyen, bebeğini emziren ve aşırı kilosu olmayan kadınlarda meme kanseri insidans hızının düşük olduğu belirtildi. Raporda, kadınlarda meme kanseri ile toplumsal düzeyde mücadele etmek için önerilen ve etkinliği kanıtlanmış bir birincil korunma yönteminin bulunmadığı ifade edildi. Raporda meme kanserinin ortaya çıkmasını önlemek üzere, topluma yönelik programlarda uygulanacak bir modalitenin olmamasından yakınıldı.
İkincil korunma yöntemi olarak, yani başlamış olan karsinogenezis sürecini, henüz klinik bulgular ortaya çıkmadan yakalamak üzere önerilen ve geniş uygulama bulan üç modalitenin olduğunu anlatan raporda şu ifadelere yer verildi:
"Topluma yönelik programlarla kadınların aralıklı olarak kendi kendine meme muayenesi yapmaları sağlanmalıdır. Kendi kendine meme muayenesi programlarının meme kanseri mortalitesini düşürdüğüne dair bir kanıt bulunamamıştır. Klinik meme muayenesinin bir tarama modalitesi olarak tek başına meme kanseri mortalitesini düşürdüğüne dair yeterli kanıt bulunmamakla birlikte, mamografi ile yapılan taramalarda ek yöntem olarak uygulanması ile mamografinin duyarlığını ve seçiciliğini arttırdığı gözlenmiştir. Topluma yönelik olarak ve mamografi incelemesi ile yürütülen meme kanseri taramaları meme kanserinin mortalite hızını yüzde otuz kadar düşürdüğünü gösteriyor".
Raporda, Sağlık Bakanlığı'nın kanserle mücadele hedefleri işe söyle sıralandı:
"- Kanserde hedef; 2020 yılına kadar 65 yaşının altındaki insanlarda görülen her türlü kansere bağlı ölüm vakalarının ortalama olarak en az yüzde 15 oranında azaltılmasıdır.
- AB işbirliği ile yürütülen Kanser Tarama ve Eğitim Merkezleri (KTEM) Projesi gereği eğitim modülünün oluşmasını müteakiben 2005 yılında hizmet içi eğitim ile yenileme eğitimi verilmesi planlanıyor.
- Merkezlerin personel, tıbbi ve eğitim donanımlarının tamamlanması ve belirli standartlarda çalışmaları ile de tarama kriterleri oluşturulması amaçlanıyor.
- Kanser Erken Teşhis ve Tarama Merkezlerinde özellikle erken teşhis yoluyla tespit edilebilme olanağına sahip, meme ve serviks kanserleri erken dönemlerde yakalanabilecek.
- Kanser tanısı konan hastalar tedavi edilmek üzere ilgili kurumlara sevk edilecektir.
- Bu merkezler aynı zamanda ileri yaş gruplarında risk faktörlerinin bireyde oluşturabileceği olumsuz psikolojik faktörlerin önlenebilmesi amacıyla da kullanılacak.
- Kanser için risk grubuna giren kişiler kontrol ve taramadan geçirilecekler.
- Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) "Herkes İçin Sağlık Projesi" hedefleri doğrultusunda, Kanser Erken Teşhis ve Tarama Merkezleri ile kanserin mortalitesi, morbiditesi, sakat kalma oranı azaltılacak, ekonomik ve mali kayıplar en aza indirilmiş olacak".
Türkiye'de Kanser Savaş Dairesi Başkanlığı'nca 1995 yılından bugüne kadar 29 ilde devlet hastanelerine entegre olarak Kanser Erken Teşhis ve Tarama Merkezi açıldı.