Türk Kızılayı Ege Bölge Müdürlüğü’nden Eğitim

Türk Kızılayı Ege Bölge Müdürlüğü, İzmir ve Ege Bölgesi’nde eğitim atağı başlatınca kan bağışında patlama yaşandı.

Askerlerden müezzin ve cami hocaları ile lise ve üniversite öğrencilerine kadar toplumun her kesimine ulaşmak için eğitim ve kan bağışı seferberliği başlatan Türk Kızılayı Ege Bölge Müdürlüğü, 2012 yılında 400 bin kişiye 40 dakikalık eğitim verdi.

Hedeflerinin 2013 yılı içinde 600 bin kişiye ulaşmak olduğunu belirten Türk Kızılayı Ege Bölgesi Müdürü Dr. Gökay Gök, kan bağışı oranlarının verilen eğitimler sayesinde 60 bin üniteden 268 bin 151 üniteye çıktığını belirtti.

Öte yandan Sağlık Bakanlığı’nın kararıyla 152 hastaneye kan temin eden Türk Kızılayı Ege Bölge Müdürlüğü, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları Hastanesi ile İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kan temin edecek.

Dr. Gökay Gök, 2006 yılından bu yana eğitim odaklı çalıştıklarını belirterek şöyle konuştu: “Kan bağışı oranlarımız sürekli arttı. 60 bin ünite kan bağışı alırken Ege Bölgesi’nden şimdi 268 bin 151 kan bağışı toplayan bir bölge kan merkezi olduk.”

Cami, hoca ve müezzinlerinin eğitimden geçirilmesiyle birlikte cami cemaatinin yarısına yakınının kan bağışçısı haline geldiğini belirten Dr. Gökay Gök, şunları söyledi: “Tüm Ege Bölgesi’nde cami hoca ve müezzinler bu eğitimlerden geçti. Şimdi cemaate kan vermenin faydaları, sünnet olduğunu anlatıyorlar. Camilerde inanılmaz kan bağış oranlarımız arttı. 2-3 saat içinde cemaatin yaklaşık yüzde 30-50’si kan bağışlıyor”

Türkiye’nin eğitim projelerinden birini yürüttüklerini ve 2012 yılında 400 bin kişiye bu 40 dakikalık Kızılay görsel sunumunu yaptıklarını anlatan Dr. Gökay Gök, eğitim alanların aklında artık bir soru kalmadığını söyledi.

Hedeflerinin 2013 yılında 600 bin kişiye daha eğitim vermek olduğunu kaydeden Gök, sözlerini şöyle sürdürdü: “Vatandaşlarımıza şüpheli cinsel ilişki ve kanla bulaşan hastalıklar ve kanın ömrünü anlattık. Kan verirsem kansız kalırım, iğne acıtır, bayılır mıyım, çöpe mi atılıyor, yarın kana ihtiyacım olduğunda bana verilir mi gibi hatalı, yanlış ve eksik soruların yanıtını verdik. Sayın valimiz de gelse biz kandan para almıyoruz. Bu görev bize ait. Bizzat elden hastanelere teslim ediyoruz. Hiç aşağıda elinde kan torbası taşıyan, para ödeyen bir vatandaş gördünüz mü? Hiçbir şey yok. Herkes işinde gücünde. Modern ülkelerde kan bağışı uygulaması bu. Tüm ilköğretim okulu öğrenci ve öğretmenlerine, köylerdeki cami hoca ve müezzinlerine bilgi verdik, 14 üniversiteden 13’ü ile protokol yaptık. Mesela Uşak Üniversitesi’nde eğitim verdik. Ege Bölgesi’nde 250 bin öğrenci var. Şu ana kadar 100 bin öğrencinin eğitimi bitti ve inanılmaz şekilde istatistikler değişmeye başladı. Yeni kan bağışçı sayıları, yaş oranları ve en önemlisi kadın kan bağış oranları arttı.”

Lise son sınıf öğrencileri ile Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) mensuplarının da eğitime alındığını ve bu sayede kan bağışçısı istatistiklerinin değiştiğini dile getiren Dr. Gökay Gök, sözlerine şöyle devam etti: “2012 yılında bir milyon 895 bin 479 öğrenci ortaöğretim kurumlarından mezun olmuş. Liselerden yani. Sadece 641 bin 687 öğrenci yüksek öğretim programlarına yerleştirildi. Üniversiteye gidemeyen liseden mezun olmuş öğrencilerimize bir daha nerede toplu olarak kan, riskler, bağışın önemini anlatabiliriz diye düşündüğümüz için lise son sınıf öğrencilerinin eğitimine başladık. Şu an yüzde 50’lere geldik. 2013 yılında tüm son sınıf öğrencilerinde eğitimi tamamlamış olduk. Çok önemli bir eğitim projesiydi. TSK ile yaptığımız protokol çerçevesinde de 2012 yılında Ege Bölgesi’nde 70 bin er, erbaş ve askeri öğrenciye kan bağışı konusunda eğitim verdik. 13 bin 6 erbaştan ve 27 bin 348 erden kan bağışı aldık. Vatan görevlerini yaptıkları gibi bir de vatandaşlık görevi yaptılar. Bunların hepsi büyük çalışmalar. Köylere gittik her 500’ün üzerinde nüfusu olan köylere gittik. Kahvehanelerde, muhtarların odasında eğitim çalışmaları ve kan bağışı kampanyaları düzenledik.”

Türk Kızılayı Ege Bölgesi Müdürü Dr. Gökay Gök, kan merkezi önüne bariyer sıkıntısı hakkında şöyle konuştu: “Binanın ön tarafındaki dışarıya açılan kan dağıtan kapının devamında yaya kaldırımı var. Ama biz buraya asla araba parketmiyoruz, işgal etmiyoruz. Saniyeler diyebileceğim arabanın manevra kısmında araba oradan kendi alanımızdan yola çıkıyor. Galiba bir vatandaşın şikayeti olmuş. Herhalde bu binanın niçin yapıldığını bilmiyor. Ne kadar yüce bir görev yaptığımızı bilmiyor. Büyükşehire şikayette bulunmuş. Başkanımızın bilgisi olduğunu düşünmüyorum. Fen işleri daire başkanıyla da şifaen telefonla görüştük. Bunu inceleyeceğini söyledi. kendileri inceleyecekler, kapatılmaması gerektiğini bizzat yerinde gelip görürlerse, ne kadar zor durumda kalacağımızı tam tersine bu alanı bize tahsis edileceğini düşünüyorum.”