Son dönemde Türk Lirasındaki değer kaybının genel olarak teknik sebeplerden dolayı düştüğünü gözlemlemekteyiz. 01.24.2017 açıklanan TCMB faiz kararları üst bandı % 8.50’ den % 9.25 seviyesine çekmiş, Geç likitide penceresinde ise % 10 seviyesinden % 11 ilerlerken, politika faizine ise dokunmamıştı. Bu sırada kur değeri de 3.74 seviyesinden karar sonrası 3.91 seviyesini test etmişti. Tabi Fitch kararının zaten fiyatların içinde olduğunu düşünmekteydik. Ancak son düşüşün TCMB’nin ocak ayında almış olduğu kararlardan dolayı olduğu algısı 3.74 seviyesinden 3.91 fiyatına giden kurun çokta TCMB kararına dayanmadığını düşündürmüştür.
Dolar tarafında ise genel görünüm: Trump tarafındaki belirsizlikle düşen USD etkisiyle Türk Lirasının pozitif artışı yönündedir. Dikkat edilmesi gereken USD değer kaybının bir seviyeden sonra durup sonrasında ise tekrar yükselişe geçeceği piyasa beklentileri arasındadır. FED üyelerinin faiz artırımına yönelik sinyaller vermesi özellikle Trump’ın ‘’Güçlü USD’’ ekonomimiz için kötü söylemine bakmayacaktır. Beklenti FED’in kararlarını alırken enflasyon ve işsizlik oranlarına bakıp karar vermesi yönündedir.
Yurt içine baktığımız zaman İşsizlik Oranlarının % 11.8 seviyesine yükseldiği görülmektedir. Ülkemizde çalışan aktif nufüs sayımız 27 Milyon 267 Bin kişi iken issizlik oranının 3 Milyon 647 Bin kişi olması şuanda faiz artırımı üzerinde baskı oluşturmaktadır.. Her ne kadar TCMB fiyat istikrarına odaklansa da yatırımların önüne geçmek istememesi politika faizinde değişikliğe gidilmediğini göstermektedir. Bu veriler doğrultusunda kur yükselmeden önce işsizliklik rakamlarının geride olduğunu söylenebilir. Genel piyasadaki olumsuzluğun ise kurun yükselmesinden dolayı diğer verilere de yansıdığını özellikle Tüketici Güveni verisindeki düşüş eğilimi ile daha da belirgin biçimde ortaya çıkmaktadır.
Enflasyon görünümündeki yükselişin en büyük etkisi kura olmuştur. Enflasyon % 9.22 seviyelerine kadar yükselirken aylık fiyatların da % 2.46 oranında artması enflasyon görünümünün de yukarı yönlü olduğunu göstermektedir. Bunun yanında en büyük yükseliş ÜFE tarafında gerçekleşmektedir. Üretici Fiyatları Değişimi % 13.69 olarak 2016 Kasım ayında % 6.41 seviyelerinden kısa sürede sert şekilde yükselmiştir.
Alınan önlemlere bakıldığı zaman özellikle kredi kullanımında ve teşviklerde oldukça başarılı olunduğu söylenebilir. Ekonominin canlı kalması için alınan önlemler harcama eğilimini canlı tutarak daralmayı önleyip büyümeye odaklı olduğunu göstermektedir. Genişlemeci Maliye Politikalarının varlığı, ekonomiyi canlı tutarken bankaların da kredi kullanımında hala istekli olduğu gözlemlenmektedir. Özellikle kredi kullanımının düşmemesi oldukça önemli olacaktır. Şuanda rakamlarda sert bir geri çekilme olmaması ileriye dönük alınan önemlerin verimli olacağını gösterilmektedir.
USD/TRY Teknik Analiz İle Stratejiler
Türk Lirası tarafında genel olarak 200 Günlük hareketli ortalama değerlerine gelmiş bulunmaktayız. Şahsen 3.72 seviyesinin oldukça önemli bir fiyat olduğunu düşünmekteyim. Bu seviyenin altında satış baskısının devam etmesini olası olarak görebiliriz. Ancak düşüşlerin kısa vadeli olduğunu genel trend olan yükselişlerin ise uzun vadede tekrar görülebileceğini, temel verilere bakıldığında ise kurun tekrar 3.72 fiyatının üzerine çıkması olasılığının olduğunu düşünmekteyim. Ancak şuandaki teknik fiyatlamada 3.72 altında 3.7040 kırılmasıyla sırasıyla 3.68 ve 3.66-3.65 seviyeleri takip edilebilir. Yükselişlerde ise 3.72 seviyenin üzerinde kapanışlarda ise tekrar yükselişlerin gelebileceğini ve RSI göstergesinde tekrar 70 seviyelerine kadar yükselişleri takip edip teknik fiyatlarda 3.74 ve sırasıyla 3.7540 ve 3.7680 direnç fiyatları takip edilebilir.