Türk lobisinden brüksel'e çıkarma

BRÜKSEL (İHA) - Avrupa Birliği Komisyonu'nun, Türkiye'nin adaylık süreci üzerine ilerleme raporunu yayımlamaya hazırlandığı bir sırada, Türk sivil toplum örgütleri ve siyasiler, son uyarılarını yapmak üzere Brüksel'e gidiyor.

İHA muhabirinin derlediği bilgilere göre, bugünden itibaren 11 Ekim'e kadar geçecek sürede, Brüksel adeta Türkiye'nin lobi merkezi olacak. Perdeyi, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) açıyor. Bugün ve yarın sadece Avrupa Parlamentosu'nda değil, üyesi olduğu Avrupa Patronlar Kulübü'nde de yapacağı temas ve görüşmelerde destek aramaya çalışacak. Yarın ve cuma günleri Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz ve siyasi partilerin Avrupa Kurultayı'ndaki temsilcileri de Avrupa Komisyonu'nun, Türkiye ve Kıbrıs dahil 13 adayla ilgili yıllık ilerleme raporlarını 9 Ekim Çarşamba günü yayımlanmasından önce son girişimlerini yapacaklar.
Brüksel'e çıkarma yapacaklar listesinin sonunda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu ile İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Başkanı Meral

Reklam
Reklam

Gezgin Eriş yönetiminde kalabalık heyetin ziyareti var. Onlar da yine destek aramaya çalışacak.

Bu arada, Fener Rum Ortodoks Patriği Bartholemeos, Avrupa Komisyonu Başkanı Romano Prodi ile görüşmeye geliyor. Patrik'in de AB tarafından aleyhte veya olumsuz bir davranış sergilenmesinin, Türkiye'nin Avrupa ile ilişkilerini ne derece zedeleyeceği uyarısında bulunması bekleniyor.

'MUAMELE EŞİTSİZLİĞİ' TEPKİSİ Diğer taraftan, Küçük ve Orta Boy İşletmeleri Brüksel'de temsil eden Ahmet Ecmel Yorgancı'ya göre Avrupa Birliği, iyi niyetini gösterecek yönde bir karar almak zorunda. Çek Cumhuriyeti, Slovakya ve Estonya'nın müzakerelere başladıkları zamanki şartlarla, Türkiye'nin müzakereye başlaması arasındaki şartlarda çok büyük fark olmadığını savunan Yorgancı, "Burada tamamen muamele eşitsizliği var bana kalırsa. Ağzınızla kuş tutsanız, AB zaten Türkiye'yi almayacak ve 'Türkiye bunları boşuna yapıyor' diyen milliyetçi akımı güçlendirecek bir ortam var" diye konuşuyor.

"TÜRKİYE'YE TARİH VERİLMELİ"
İktisadi Kalkınma Vakfı'nın Avrupa Birliği nezdindeki daimi temsilcisi Haluk Nuray da Türkiye'nin diğerlerinden geri bırakılamayacağını ifade ederken, "Diğer ülkelerin hepsinin genişleme pozisyonları birer adım yukarı çıkarılıp kesinleştirilirken, Türkiye bu belirsiz ortamda daha fazla bırakılamaz. Bunun ekonomik, siyasi hiçbir mantığı yoktur. Türkiye'ye muhakkak tarih verilmeli ve müzakere tarihi tespit edilmelidir. Atılan adımların çapı değerlendirilmelidir. 'Bravo, iyi yaptınız' diyerek sırt sıvazlanma yoluna gidilmemelidir" diyor.

Reklam
Reklam

TÜSİAD'IN MESAJI
Türk özel sektörünü temsilen TÜSİAD heyetinin vereceği mesaj da farklı değil. TÜSİAD, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik müzakerelerinin en kısa zamanda başlatılması gerektiği kanaatinde ve ağustos ayında TBMM tarafından onaylanan demokratikleşme reformlarının uygulanması sürecinin hızla sürmekte olduğuna dikkat çekiyor. TÜSİAD, bu süreci yakından takip ettiğini ve desteklediğini de kaydediyor. Sonra da geleneksel hale gelen görüşü tekrarlıyor. Bu da, 'Türkiye'nin AB'ye üyeliğinin Avrupa'nın siyasi istikrarı ve küresel ekonomik rekabet gücüne önemli bir katkı sağlayacağı'.

PROF. ŞEN, UMUTSUZ Almanya'nın Hessen eyaleti merkezli Türkiye Araştırmalar Merkezi'nin (TAM) Genel Müdürü Prof. Faruk Şen de Türk sivil toplum örgütleri ile siyasilerini, başta Brüksel olmak üzere AB başkentleri nezdinde yoğun baskı kurmaya çağırıyor. Prof. Şen'e göre, Türkiye'ye yıl sonunda üyelik takvimi verilmesine dair umutlar giderek azalıyor. Prof. Şen, bu izlenimini, Almanya ile AB kurumları nezdinde yaptığı temas ve görüşmelere dayandırıyor. TAM Müdürü Prof. Şen, Avrupa Birliği 25 üyeli bir topluluk olduktan sonra, 2004 yılında İrlanda'nın dönem başkanlığı sırasında Türkiye'nin üyeliğinin gündeme geleceğini ileri sürüyor.

Reklam
Reklam