Türk Milliyetçilerinin ifadesidir 3 Mayıs

3 Mayıs Türkçüler Günü tüm Türk yurtlarında olduğu gibi Erdemli Ülkü Ocaklarında da kutlandı. Türkçülük Günü münasebetiyle Ocak Seminer Salonunda ,3 Mayıs 1944 Türkçü-lük olaylarını içeren sine vizyon gösterisi ile günün anlam ve önemini belirten seminer düzenlendi.

Konu ile ilgili olarak bilgi veren Erdemli Ülkü Ocakları Başkanı Serhan Gür,3 Mayıs 1944 olaylarının, zulme istibdata Türkün düşmanlarına dur dendiği, çelikleşmiş bir ifade olduğunu, Türk Milliyetçilerinin varlık davası için çektikleri ızdırabın kan ve gözyaşlarının adı olduğunu ifade ederek,daha sonra şunları ifade etti: ‘’-3 Mayıs Türkçülük Gününü her yıl olduğu gibi ,bu yıl da günün anlam ve önemine yaraşır bir şekilde Ocak Seminer Salonunda gençlerimize yönelik düzenlediğimiz Sinevizyon gösterimi ve basın açıklamamızla kutluyoruz.Türkçülük,Türk Milliyetçiliğinin adıdır.kelimenin sonundaki ek yerine göre mensupluk,sevgi ve taraftarlık gösteren bir ektir.Türkçülük Türk milletine ve değerlerine,bölünmez bütünlüğüne yürekten bağlılığın göstergesidir.Türk Milliyetçiliği bir ülküdür milletin manevi gıdası var oluş sebebidir.Gençlerimiz milli kültür ve değerler dahilinde yetişmeli,Türk milliyetçiliğinin,Türk milletinin var olma ve kuruluş felsefesi olduğuna inanarak yetişmelidir. Bizler vatanımıza,bayrağımıza Devletimize velhasıl Türkü Türk yapan tüm milli ve manevi değerlerimize sahip çıkarak ,bu doğrultuda her zamankinden daha fazla gayret göstermekle birlik ve beraberliğe ulaşabiliriz.Türk milliyetçiliğinin başarıya ulaşması ancak ve ancak imanlı ahlaklı milli ve manevi degerlerine yürekten bağlı inanmış bir neslin yetişmesiyle mümkündür.nasıl ki tarihini bilmeyen ve kendi tarihinden uzaklaşan milletlerin tarihlerini diğer milletler belirlerse..Türklüğünü milli değerlerini bilmeyen ve bunlardan uzaklaşan milletlerin de kültür değerleri yok olur gider.Oysa ki Türk Milliyetçiliğini benimsemiş bilgili ahlaklı Ülkücü erlerimiz,Devletimiz milletimiz hatta Dünya Türklüğü için bir güven ve iftihar kaynağı olacaklardır.

Dünya Harbinin yaşandığı devletimiz askerî güç ve teçhizat bakımından zayıf ve Anadolu insanının fakru zaruret içerisinde olduğu bir dönemde, Tek Parti iktidarının verdiği yetkilerle ülkemizde tam bir diktatörlük yaşanıyordu. Büyük Türkçü Hüseyin Nihal ATSIZ, Orhun Dergisinde dönemin Başbakanı Şükrü Saraçoğlu’na, 1 Mart ve 1 Nisan 1944’de olmak üzere iki açık mektup kaleme alarak devletin içine sızmaya çalışan komünistlerin Moskova ile olan irtibatlarını ve bunlara karşı tedbir alınmasını belirtmektedir. Bunların içinde Sabahattin Ali de vardır, Sabahattin Ali, Atsız aleyhine dava açar. Birinci duruşma büyük izdiham sebebiyle yapılamaz. 2.Duruşma Ankara adliyesinde 3 Mayıs 1944’günüdür. O yılların tek parti yönetimi, II. Dünya Harbinin kazananları arasında olan Rusya’ya şirin görünmek için Türkçülere karşı sert uygulamalara başvurur. Dönemin Cumhurbaşkanı 'milli şef' İsmet İnönü’nün, 19 Mayıs 1944 törenlerinde yapmış olduğu konuşmada Türkçüler ağır ifadelerle suçlar. Bu dava l947 yılında Türkçülerin beraat etmesiyle sonuçlanır. 3 Mayıs 1944 günü; Hüseyin Nihal Atsız, Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in de aralarında bulunduğu 23 Türk Milliyetçisi aydının tutuklanması, tutukluluk sırasında işkenceler görmesi ve ayrıca Atamızın ölümünün hemen ardından iktidarı eline geçirenler, milli unsurları tasfiye kararı alaraktan özellikle Atatürk gibi Türk Milliyetçisi vatan evlatlarına, çeşitli yaptırım, mağduriyet, mahkûmiyetin muhatabı kabul ederek, Cumhuriyet tarihimizde 3 Mayıs Türkçülük-Turancılık Davası olarak adlandırılan dava ile yargılamışlardır. Atatürk'ten sonra değişen yönetim politikasına karşı ilk Türkçü-Milliyetçi çıkış hareketi Türk milliyetçileri tarafından bayram ilan edilmiştir.

3 Mayıs 1944’ün önemi şudur: Koyu bir baskı zulüm ve istibdat döneminin yaşandığı bir Türkiye’de, polisin keyfi olarak insanları sorgusuz sualsiz tutukladığı ve istediği kadar alıkoyabilme yetkisine sahip olduğu bir dönemde; Ankara’daki lise ve üniversite gençliği, marşlar ve “Milliyetçi Türkiye”, “Kahrolsun Komünistler” sloganlarıyla güvenlik kuvvetlerinin bütün engellemelerine rağmen yürüyüş ve gösteri yapabilme cesaretini göstermişlerdir. Bu sebeple 3 Mayıs 1944 Türkçülüğün sadece düşünce olmaktan çıkıp, harekete geçtiği gündür.Bugün, Türküm demenin adeta suç sayıldığı bir ortamda, Türküm diyen, Türk olmakla gurur duyan, Ne Mutlu Türküm demekten çekinmeyen herkesin, Türkçüler günü kutlu olsun..3 Mayısların devletimiz ve milletimizin karartılmaya çalışılan ufuklarına bir işaret fişeği olacağı temennisi ile Türkün ilk duasını, son sözüm yapıyor ve diyorum ki, Tanrı Türkü Korusun ve Yüceltsin.’’ dedi

Fotoğraf : Çiğdem YURDAGEL