Türk Ocağı’nda ‘osmanlı’da Sanat Ve Estetik’ Söyleşisi

Nazilli Türk Ocağı’nın her hafta düzenlediği sohbet programının bu haftaki konusu ‘Osmanlı’da sanat ve estetik’ oldu.

Türk Ocağı binasında yapılan sohbete konuşmacı olarak katılan Tarihçi, doktora öğrencisi Evren Gökçe’nin söyleşisine Türk Ocağı Nazilli Şube Başkanı Ahmet Çekim başta olmak üzere Belediye Temizlik İşleri Müdürü Ahmet Özer ve bir grup üniversite örgencisi katıldı. Evren Gökçe, Osmanlı’da sanat ve estetik anlayışı konusunda sinevizyon eşliğinde ‘İslam Sanatı’, ‘Türk İslam Sanatı’, ‘Osmanlı Mimarisi’, ‘Klasik Unsur: Kubbe’, ‘Hat Sanatı’ ve ‘Tuğra’ konularında bilgilendirmelerde bulundu.

"İslam sanatının belirgin niteliklerinin başında ‘tevhid’ düşüncesi gelir" diyen Tarihçi-doktora öğrencisi Evren Gökçe; “Yaratıcı’nın tekliği ilkesi en belirleyici unsurdur. Üstelik bu çerçeve yalnızca süsleme unsurları ile değil mimari gibi öteki sanat unsurlarını da kuşatır. Ayrıca İslam estetiğinde sanatçı, Allah tarafından yaratılan güzelliği ortaya çıkarmaya da çalışır. İslam estetiği ve sanatında zarafetin yanı sıra kullanım da önemlidir. Eserler hem güzeldir hem de işe yararlar. Modern dönemlerde teknolojinin gelişmesiyle XX. yüzyıldan itibaren İslami sanatlar canlılıklarını yitirmişlerdir. Hüner ve maharete dayalı bir çok sanat unutulmuş ve unutulmaktadır. Çarşılarda artık son örnekleri görülen kalaycı esnafı geleneğin yok oluşunun en bilinen örneklerindendir. Günümüzde sanat Batılı bakış açısıyla algılanmaktadır. Bireysel zevk, beğeni ve algıların bir ifadesi şekline bürünmüştür. Asırlar boyu insanlığın hafızasında iz bırakmış her eser elbette tüm dünyanın ortak malıdır. Ancak Mona Lisa’yı gayet iyi bilen bir insanımızın Ahmed Şemseddin Karahisari’yi veya Levni’yi en az Mona Lisa kadar iyi bilmesi bir zorunluluktur” diyerek yozlaşmadan dert yandı.