ANKARA (İHA) - Türkiye'de sağlık sektörünün 'hasta olduğu ve tedavi edilmesi' gerektiği belirtilerek, öncelikle, 'organizasyon ve finansman' problemlerinin çözülmesi gerektiği bildirildi.
Hacettepe Üniversitesi, Sağlık İdaresi Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. Mehmet Tokat, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, ulusal gelirden sağlık sektörüne ayrılan payın çok düşük olduğunu ifade ederek, "Son yıllarda kaydedilen artışa rağmen, hala yüzde 5'in altında olan bu oran, gelişmiş ülkelerin çok gerisinde olduğu gibi, kendinin de içinde yer aldığı orta gelirli ülkelerin de gerisinde bulunmaktadır. Bu grubun ayrıldığı pay yüzde 5'i aşmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından tavsiye edilen hedef de asgari yüzde 5'dir" dedi.
10 BİN KİŞİYE 25 YATAK Yetersiz kaynak tahsis etmenin sonucu olarak, sağlık hizmetleri arzı yetersiz dağılımının da dengesiz olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Mehmet Tokat, "Şöyle ki, ülkemizde yaklaşık 800-850 kişiye bir hekim düşerken, 10 bin kişiye düşen hasta yatak sayısı da 25 dolayındadır. Yani hizmetin "ulaşılabilirlik" ve "adil" hizmet alma yapısı hazır ve yeterli olmaktan uzaktır. Gelişmiş ülkelerde yılda 5-14 arasında değişen hekime başvuru sayısı, ülkemizde 1.6 gibi çok düşük bir düzeydedir" diye konuştu.
Yetersiz kaynak tahsisi yanında, mevcut kaynakların verimsiz kullanımının da bir başka sorun olduğunu anlatan Prof. Tokat, "Şöyle ki, yetersiz yatak sayısına karşılık, yatak işgal oranı yüzde 55 dolayındadır. Hizmet sunumu standart olmayıp, sigortalılar arasında bile önemli farklılıklar mevcuttur. Nüfusun yaklaşık yüzde 35'i de fiilen sağlık güvencesi altında değildir" dedi.
Prof. Tokat, hizmet organizasyonunun da aksak olduğunu söyleyerek, "Özellikle "sevk zinciri"nin kurulmamış olması, etkin olmayan, birim maliyeti oransal olarak yüksek hizmet verilmesine neden olmakta, bu da kaynak israfını daha da arttırmaktadır. Tüm bu aksaklıkların sonucu olarak da, temel sağlık göstergelerinden ortalama ömür 69 yıl gibi çok düşük, bebek ölüm oranı da binde 40'lar gibi çok yüksek düzeylerde bulunmaktadır" diye konuştu.
KAYNAKLARIN ETKİN KULLANILMASI Hacettepe Üniversitesi, Sağlık İdaresi Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. Mehmet Tokat, Türk sağlık sektörünün yeniden yapılanabilmesi için, mevcut kaynakların etkin şekilde kullanılmasının sağlanması gerektiğini belirterek, "Bunun için mevcut hastanelerin düzenli ve verimli şekilde işletilmesi sağlanmalıdır ki, hastanelerin "performans" ve kalite yönetimi"ni ön plana alan "özerk" kuruluşlar haline getirilmesi de bunun ön şartı olarak karşımıza çıkmaktadır. Sevk zincirinin de mutlaka kurulması gerekli görülmektedir. Bu konuda kırsal alanlarda sağlık ocaklarının, şehirlerde ise "aile hekimliği"nin birinci basamak sağlık hizmetleri sunucusu olarak devreye sokulması uygun olacaktır. Sağlık güvenlik şemsiyesi altında olmayan nüfusun da, şemsiye altına alınması mutlaka gerçekleştirilmelidir" dedi.
'ZORUNLU KAMU SAĞLIK SİGORTACILIĞI' ÖNERİSİ Prof. Tokat, bu konuda finansman stratejisi olarak şunu önerdi: "Hizmeti kullananların, gerçek maliyeti ödeme güçleri oranında primlerle ödemeleri, ödeme gücü olmayanların primleri ise devletçe karşılanması, ülkemizin şartlarına da dünyadaki eğilimlere de mantığa da uygun olacaktır. Böyle bir finansman stratejisi, Türkiye'de bozuk olan gelir dağılımını dolaylı şekilde iyileştirmeye katkı sağlayabilecek de bir yöntem olacaktır. Yani, "zorunlu kamu sağlık sigortacılığı", Türkiye için kaçınılmaz bir model olacaktır.
Bu arada, "hizmet sunumu" ile "finansmanı"nın ve de "emeklilik sigortası" ile "sağlık sigortası"nın birbirinden ayrılması, kaynakların daha etkin kullanımı ve denetimi açısından yararlı olacaktır".