Türk seçmenlerin sayısı 600 bin dolayında

BERLİN (İHA) - Almanya'da seçmenler, kamuoyu yoklamalarına göre başa baş sonuçlanması beklenen genel seçimde sandık başına gidiyor.

Seçimin başlıca iki partisi, Başbakan Gerhard Schröder'in Sosyal Demokrat Partisi (SPD) ve Angela Merkel liderliğindeki Hıristiyan Demokrat Parti (CDU), bu seçimin ülkenin geleceği için verilen bir savaş olduğunu savunuyor. Ülkede baş gösteren ekonomik ve siyasi sorunlar nedeniyle Başbakan Gerhard Schröder, zamanından 1 yıl önce erken seçime gitme çağrısında bulunmuştu.

Reklam
Reklam

Türk kökenli seçmenlerin sayısının 600 bin dolayında olduğu tahmin ediliyor. Bugüne dek tercihlerini genellikle Sosyal Demokratlardan yana kullanan Türkiyeli göçmenler, vatandaşlık yasalarının bekledikleri şekilde çıkmaması ve işsizliğin özellikle Türkler arasında çok yüksek oranlara çıkması nedeniyle düş kırıklığına uğradı.
Bu nedenle iktidar koalisyonundan soğuyan Türk seçmenler arasında, haziran ayında siyaset sahnesine atılan yeni 'Sol Parti'ye belli bir oy kayması olabileceği kaydediliyor.

Türk milletvekili adayları arasında en çok şans tanınanlar ise, Berlin gibi Türklerin yoğun olarak yaşadığı seçim bölgelerinde yarışan ve partilerin buralarda listelerinin üst sıralarına çıkardığı adaylar. Ancak Berlin'de Sosyal Demokratların büyük oy kaybına uğraması beklendiğinden, bu partiden aday olan Türklerin şansının azaldığı yorumları yapılıyor.

Sosyal Demokratların listesinde 3, Hıristiyan Demokratlarda 1, Sol Parti'de 9, Yeşillerde 5, Hür Demokratlarda ise 1 Türk aday var.
Kamuoyu yoklamalarında muhafazakar lider Angela Merkel, rakibi Gerhard Schröder'in önünde görünse de, sandıktan çıkacak sonuç istediği şekilde bir koalisyon hükümeti oluşturmasına izin vermeyebilir. Alman seçmenlerinin yaklaşık yüzde 25'inin sandık başına kadar 'kararsız' gideceği belirtiliyor. Oyunun rengi belli olmayan seçmenleri kendi saflarına çekebilmek için hem Sosyal Demokratlar hem de Hıristiyan Demokratlar son ana kadar kampanyalarını sürdürdü.
Kampanya döneminde öne çıkan konular yavaşlayan ülke ekonomisi, dış politika öncelikleri ve yüksek işsizlik oranı oldu. Son kampanya çalışmaları sırasında Angela Merkel ekonomiye ağırlık verdi ve Schröder hükümetinin politikalarını sert şekilde eleştirdi. Gerhard Schröder döneminde ülkedeki işsizlerin sayısının 5 milyonu geçtiğini, işsizlik oranının yüzde 11'in üzerinde olduğunu söyleyen Merkel, "Biz sahte vaatlerde bulunmuyoruz. Ülkenin geleceği için değişime oy verin" dedi.
İktidardaki Sosyal Demokratlar da, muhalefetteki Hıristiyan Demokratlar da ekonomik reformların yapılması gerektiğini savunuyor, ancak bu reformların içeriği konusunda kesin çizgilerle birbirlerinden ayrılıyor.

Reklam
Reklam

Gerhard Schröder, çalışma yasaları ve sosyal güvenceler konusunda gündeme getirdiği değişimleri savunarak Angela Merkel'in vergi ve çalışma politikalarının 'çok ileri gittiğini' söylüyor. Son kamuoyu yoklamaları, CDU'yu SPD'nin önünde gösterse de, Angela Merkel'in 'ülkesinin ilk kadın başbakanı' olma arzusu, seçim sonrasında bir koalisyon oluşturup oluşturamamasına bağlı olacak.

Hıristiyan Demokratlar, Hür Demokratlarla koalisyon oluşturacak kadar oy alamazsa, Almanya siyaseti iki büyük partinin oluşturacağı bir koalisyonla karşı karşıya kalabilir.