Uzun bir aradan sonra güreşte altın madalyaya kavuştuğumuz şu günlerde eski kötü deneyimlere dayanarak, acaba sorusu ister istemez akıllara geliyor. Zira birçok dalda olduğu gibi güreşte de sicilimiz biraz kötü. Akla hemen 2014 yılında kazandığı dünya şampiyonluğunun ardından, tahliller sonucu doping kullandığı için madalyası geri alınan Şamil Erdoğan geliyor.
Türkiye'ye atletizmde inanılması güç başarılar kazandıran Süreyya Ayhan, başarının adeta hayal olduğu bu dalda ulusal bir kahraman olmuşken doping belasına bulaştığı ortaya çıktı. Aldığı 4 yıl men cezasına CAS'ta itiraz etme gafletine kapılan Ayhan, indirim yerine ömür boyu men cezası alınca rüya kötü sonla noktalandı.
Avrupa, dünya ve olimpiyat şampiyonluklarıyla Naim Süleymanoğlu'nun tahtını sallayan Halil Mutlu, 2005 Avrupa Şampiyonası'nda doping kullandığı gerekçesiyle 2 yıl müsabakalardan men cezası aldı. Daha sonra podyumlara geri dönmesine rağmen eski başarısını yakalayamayan Mutlu, 2008'de halteri bıraktı.
Olimpiyat oyunları tarihinde altın madalya kazanan ilk kadın sporcu olan Nurcan Taylan da doping belasına bulaşanlardan oldu. Uluslararası Halter Federasyonu'nun 4 yıl olarak verdiği ceza 2 yıla indirilince tekrar podyuma dönen Taylan, Avrupa Şampiyonası'nda gümüş madalya kazanarak, güzel günlere tekrar döneceğine dair umutları arttırdı.
Türk atletizminin yetiştirdiği en iyi kısa mesafe koşucusu olarak görüldüğü dönemde ortaya çıkan doping maddesi nedeniyle 2 yıl ceza alan Nevin Yanıt'ın itirazı cezanın 3 yıla uzamasına sebep oldu. Aynı başarılara imza atacağı umudu, tekrar parkura döneceği günü bekleyenlerde hala canlı duruyor.
Başarılarıyla içimizden biri haline gelen Elvan Abeylegesse, Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği tarafından doping yaptığı suçlamasıyla karşı karşıya kalınca spor hayatını bitirme kararı aldı.
Daha önce birçok basketçi ve futbolcuda rastlanan doping vakaları içinde en çok ses getirenlerden biri olan Hidayet Türkoğlu ceza aldığında NBA'de Orlando takımında yer alıyordu. Dopingin NBA gibi önemli bir platformda meydana gelmesi Hidayet'in uzun süre konuşulması ve 20 maçlık bir ceza alması ile sonuçlandı.
2012'de milyonları kendilerine hayran bırakan Aslı ve Gamze ikilisi altın ve gümüş madalyayı aldıklarında Türkiye mutluluk göz yaşları dökmüştü. Olimpiyatlarda meydana gelen bu başarı hafızalarda canlılığını korurken yakın zamanda duyduklarımız tam bir yıkım oldu.
Aslı Çakır Alptekin, aldığı 8 yıllık cezayla spor hayatını tehlikeye atarken, kulaklara gelen dedikodular daha kötü şeyler olabileceği korkusunu oluşturuyor. Aslı'dan alınan altın madalyanın Gamze'ye verileceği düşüncesiyle avunurken, Gamze hakkında da devam eden bir soruşturma olması ve şüpheli durumda bulunduğu da unutulmamalı.