Türk Telekom Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Altaş, 1 Mart ve 20 Temmuz arasında uygulanan tarifeden kaynaklı tüketici lehine ve aleyhine olan durumun bulunduğunu belirterek, Danıştay'ın "iptal" kararı vermemesi nedeniyle tüketiciye geri dönüşüm olmayacağını bildirdi.
Türk Telekom Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Paul Doany, Yönetim Kurulu Üyeleri Hüseyin Atlaş ile Emin Başar, İcra ve Yönetim Kurulu Üyesi Metin Ercan ve Türk Telekom Pazarlama Direktörü Eren Demircan'ın katılımıyla düzenlenen basın toplantısında, yeni tarife ve hukuki sürece ilişkin bilgi verildi, gazetecilerin sorularını yanıtlandı.
Türkiye'de telekomünikasyon sektörü kurallarının Avrupa normlarına göre düzenlendiğine dikkat çeken Doany, bu model dikkate alındığında ise fiyatlandırmanın rekabetçi ortama göre hazırlandığını söyledi. Doany, özelleştirme sonrası aldıkları Türk Telekom'da bu süre içinde verimliliğin arttığını, personel sayısının ise 3 yılda 70 binden 38 bine düşürüldüğünü anlattı. Sabit ücretlerden elde ettikleri gelirin 2005 yıllarında yüzde 26-28 arasında olduğunu, bu yıl ise yüzde 36-38 arasında gelir hedeflediklerini ifade eden Doany, Avrupa'da yerleşik operatörlerin yüzde 50 dolayında gelir elde ettiklerini dile getirdi.
"FİYAT İNDİRİMİYLE İLGİLİ BAŞVURULAN MAKAN DOĞRU DEĞİL"
Avrupa'ya karşılaştırmalar yaparak konuşmasını sürdüren Doany, görüşme fiyatlarında indirim veya artışların Türkiye'de Telekomünikasyon Kurumu'nun onayı tabi olduğunu söyledi. "Bunun neden böyle olduğunu anlamaya çalışıyorum" diyen Doany, "Şirket fiyat belirleyebilir, bu fiyatları maliyetlerini dikkate alarak artırabilir. Burada maliyetin makul şekilde hesaplandığına ilişkin hesabının nasıl yapıldığını şirketin gösteriyor olması gerekiyor. Siz bir verimsiz bir operatörseniz bütün maliyetinizi müşterilerine aksettiremezsiniz. Farklı kurumların maliyetleri altında satış yapıp yapmadığını Rekabet Kurumu denetliyor. Fiyatların düşük olmasıyla ilgili başvurmanız gereken kurum Rekabet Kurumu'dur. Fiyat artışlarıyla ilgili her zaman gerekli makamlara gidip, mahkemeye gidebilirsiniz" dedi.
"DANIŞTAY'IN KARARI DOĞRU DEĞİL"
Doany, sorular üzerine, yeni tarifenin 1 Mart 2007 tarifesi üzerinden hazırlandığına dikkat çekerek, Danıştay'ın verdiği kararın doğru olduğunu düşünmediğini söyledi. Doany, hukuki belirsizlik yerine hangi tarifenin uygulanmasının belirlenmesini istediklerine işaret ederken, eski tarifeye dönülmeyeceğini ifade etti. Doany, eski tarife için müşterilerin mahkemeye başvurmalarının önünde ise herhangi bir engel bulunmadığını dile getirdi.
GELİRDE DÜŞÜŞ VAR
Doany, 1 Mart tarifesiyle 150 milyon YTL'lik bir artış beklediklerini, bunun ses gelirlerinin yüzde 3'üne denk geldiğini, bu tarifeyle gelirlerde toplam yüzde 5 artış hesapladıklarını söyledi. Doany, yeni tarifeyle birlikte gelirlerinin düştüğünü ve şehiriçinde yaptıkları indirimle ses gelirlerinde yüzde 1 artış olacağını kaydetti. Uyguladıkları tarifelerin enflasyon üzerinde etkisi olmadığını da öne süren Doany, "İndirimler gelirlerde azalmaya neden oluyor. Enflasyon üzerinde olumlu etkisi olduğunu düşünüyorum. ADSL tarifelerinin ise yakında onaylanmasını bekliyoruz" dedi.
"ESKİ TARİFEYE DÖNMEYİ GEREKTİRECEK HUKUKİ BOŞLUK YOK"
Hüseyin Altaş ise, hukuki sürece ilişkin bilgi verdi. Altaş, Türk Telekom'un tarifelerinin onaya gitme nedeninin Türk Telekom'un özelleştirme sonrası imzaladığı imtiyaz sözleşmesinden ve 406 sayılı Kanun'dan kaynaklandığını söyledi. Altaş, bu tarifelerin Telekomünikasyon Kurumu'nun tavan fiyat tebliğine göre onayladığını belirterek, "1 Mart 2007 yürürlüğe giren tarifenin onay işlemi idari işlemdir ve yargı denetimine tabidir" dedi. Kurum'un, 2006 Tavan Fiyat Tebliği'ne göre tarifeleri onayladığına dikkat çeken Altaş, Danıştay'ın 1 Mart tarifesine ilişkin yürütmeyi durdurma kararı aldığını, tarifelerle ilgili olarak bir iptal kararı almadığını ve hukuki sürecin devam ettiğini bildirdi. Türk Telekom'un ise yürütmeyi durdurma kararı sonrasında 30 gün içinde gerekçeli kararı inceleyerek, yeni tarife hazırladığını belirten Altaş, bu tarifelerin ise 21 Temmuz 2007'den itibaren Telekomünikasyon Kurumu onayıyla geçerli hale geldiğini ifade etti. Altaş, "Türk Telekom Danıştay kararının ardından yasal süre içerisinde (30 gün) hareket ettiği için, bu süre zarfında iddia edildiği gibi, 1 Mart 2007 öncesi tarifeye dönmeyi gerektirecek herhangi bir hukuki bir boşluk bulunmamaktadır" dedi.
Türk Telekom'un Danıştay kararına itiraz ettiğini, yasal sürecin de hala devam ettiğini belirten Altaş, bu sürecin Türk Telekom'un lehine ya da aleyhine sonuçlanmasının, 21 Temmuz 2007 tarifelerini geçerli kalacağını ve Türk Telekom'un 1 Mart 2007 tarifelerine geri dönülmeyeceğini söyledi.
1 MART-20 TEMMUZ TARİFESİNİN MÜŞTERİYE GERİ DÖNÜŞÜ OLMAYACAK
Altaş, 1 Mart-20 Temmuz arasını kapsayan tarife döneminin ise hukuki sürecin tamamlanmasının ardından değerlendirileceğini vurgulayarak, bu döneme ilişkin hukuki bir belirsizlik bulunduğunu belirtti. Hüseyin Altaş, Danıştay'ın tarifelere ilişkin iptal kararı vermediğini sadece yürütmeyi durdurduğunu yinelerken, bu tarifelerin uygulandığı dönemde şehirlerarası ve uluslararası aramalarda indirim nedeniyle yapılan konuşmaların arttığını söyledi. Altaş, "Yani müşterilerin bir kısmına verirken, bir kısmından da alacağız. Danıştay iptal etmediği için geri dönüşüm yok. Tüketicinin de bize geri döneceğini düşünmüyoruz. Mahkeme yolu açık ama. Mart-Temmuz tarifesi Danıştay tarafından iptal edilirse, problem olacak. Bu karar verilirse yönetim olarak ele alıp bir karara bağlarız. Telekomünikasyon Kurumunun onayıyla tarifeler yürürlüğe konuldu. Yeni tarifemiz ise 1 Ocak 2007 tavan fiyat tebliğine göre yapıldığı için hukuki bir işlem beklemiyoruz" dedi.
TEKRAR YÜRÜTME DURDURMA KARARIYLA İŞ YAPBOZA DÖNER
Altaş, yeni tarifelere ilişkin tekrar "yürütmeye durdurma" kararı verilmesi halinde de işin "yapboza" döneceğini kaydederek, Danıştay'ın gerekçeli kararını 100 defa okuduklarını, yeni tarifenin her şeye uygun yapıldığını söyledi.
Emin Başar da, Türk Telekom'un yatırımlarına ilişkin bir soru üzerine, 2007 yılını milat ilan ettiklerini ve yatırımlara devam ederek, Türkiye şebekesinde kabuk değişimi yaptıklarını kaydetti. Özelleştirme sonrasında geçiş sürecinde yatırımların düşük kaldığını ve 2005 yılında 550 milyon YTL yatırım yapıldığını ifade eden Başar, her yıl 1.5 milyar YTL olmak üzere, 3 yılda için 3.4 milyar YTL yatırım planladıklarını belirtti. 1 Mart tarifesinden elde edecekleri gelirin yeni tarifeyle düştüğünü, yatırımlarda aksama yaşanmaması için çaba gösterdiklerini dile getiren Başar, gelirin azalmasının yatırımları etkilemeyeceğini, operasyonel giderlerin ve verimliliğin artırılarak bu etkiyi azaltacaklarını kaydetti.
YENİ TARİFEDE FATURALAMA PERİYODU DEĞİŞTİ
Pazarlama Direktörü Erem Demircan'ın verdiği bilgilere göre, 21 Temmuz tarihinden itibaren uygulamaya konulan Türk Telekom'un yeni tarifesinde uzak mesafede yüzde 55-60 indirim korunurken, şehiriçi görüşmelerde Standart Hatta yüzde 16 indirime gidildi. Yeni tarifede faturalandırma periyotlarında da değişiklik yapıldı. Buna göre, şehirlerarası ve uluslar arası faturalama periyotları 60 saniyeye çıkarıldı. Saniye bazlı ücretlendirmeyi içeren alternatif bir paketin ise yılsonuna kadar devreye alınacağı bildirildi.
Demircan, "60 saniyede bir kontör atılması zam anlamına geliyor mu?" sorusu üzerine de, faturalandırmanın şehiriçi ve şehirlerarası faturalandırmanın dakika üzerinden yapıldığını, saniyenin sabit telefondan GSM arandığında uygulandığını bildirdi.
ANKA