"Türk Yerel Medyası AB Yolunda" Seminerleri

Galatasaray Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Beril Dedeoğlu, AB ile Türkiye arasındaki sürece

Galatasaray Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Beril Dedeoğlu, AB ile Türkiye arasındaki sürece ilişkin 2004 yılından bu yana basının daha bilinçli, daha somut ve dikkatli bir dil kullanmaya başladığını söyledi.

Dedeoğlu, City One Hotel'de "Türk Yerel Medyası AB Yolunda" projesi kapsamında gerçekleştirilen "Türk Yerel Medyasının AB Sürecinde Daha Etkin Rol Alması" konulu panelde yaptığı konuşmada, basının AB sürecindeki rolünü Ankara Üniversitesince hazırlanan bir çalışma ile anlatacağını ifade etti.

Reklam
Reklam

Çalışmada 1959 yılından sonraki 40 yılın basındaki manşetlerle değerlendirildiğini anlatan Dedeoğlu, AB ile müzakereler başlayana kadar basında kullanılan dilin kesinlikle bir ön çalışmayı işaret etmediğine dikkati çekti.

Süreci basını takip ederek sağlıklı bir biçimde anlamanın mümkün olmadığını savunan Dedeoğlu, "Bu yaşanan nedir- AB'ye üyelik midir, nereye üye oluyoruz- Bu konuda kamuoyuna bilgi verilecek bir dil kullanılmıyor. Bu dilde AB kavramından daha çok 'Avrupa' sözünü duyuyoruz. Avrupa kişiselleştiriliyor" diye konuştu.

Gazete manşetlerinden örnekler vererek süreci ele alan Dedeoğlu, şunları kaydetti:

"2000'li yıllara kadar sürecin ne olduğu anlatılmıyor, nereye başvuruların yapıldığı açıklık kazanmıyor. AB ile Türkiye ilişkilerinin resmi prosedürünün içerisindeki dilekçelerin nereden bırakıldığından tutun da neye başvurulduğuna dair ilişkilerin bazen yanlış, bazen kasıtlı yanlış, bazen de hakikaten ders çalışmadan manşetlere yansıtıldığını görüyoruz. AB hakkında fikir sahibi olmayan biri olsaydım ve gazeteleri çok ciddi takip etseydim, AB'nin neresinde olduğumuz konusunda bir fikir kazanamazdım. Kimi gazeteler 1995 yılında AB'ye girdiğimizi ima eden "Merhaba AB" manşetleri kullanıyor. Halbuki o yıl Gümrük Birliği ile ilgili son aşamaya gelinmişti. Daha Ankara Anlaşması'nın içinde öngörülen şartların bir kısmının son aşaması yapılmıştı. Halbuki manşetler üye olduğumuzu yansıtıyor."

Reklam
Reklam

-"Kızgınlıkların dile getirilişinde kibar olmayan bir dil var"-

AB'ye giriş süresini gazetelerin abartılı şekilde ele aldığını öne süren Dedeoğlu, "Basın yoluyla özellikle aday ilan edildikten sonra bile ne kadar zamanda bu işlerin yapabileceğiyle ilgili konuları öğrenme imkanına sahip değiliz. Zamanla basında giriş süresiyle alakalı daha makul ifadeler yer almaya başlıyor" dedi.

Öte yandan basında kızgınlıkların dile getirilişi sırasında kibar olmayan bir dilin hakim olduğunu vurgulayan Dedeoğlu, AB ile Türkiye arasındaki sürece ilişkin 2004 yılından bu yana basının daha bilinçli, daha somut ve dikkatli bir dil kullanmaya başladığını dile getirdi.

Panelde konuşan Kayseri Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Veli Altınkaya ise yerel medyada yaşanan sorunlar ile ilgili bilgi verdi.

Muhabir: Esma Aygün / İsmail İçer

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: