Türkçe öğrenen uluslararası öğrenciler akademik hayata öz güvenle başlıyor

Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesinde eğitim görmek üzere Endonezya, Nijerya, Ruanda, Irak ve Türkmenistan'dan gelen uluslararası öğrenciler, 8 ay boyunca Türkçe öğrenmenin yanı sıra etkinliklerle Türk kültürünü de yakından tanıyor - SADEM Müdürü Canan Beşli: - "400 öğrenci kapasitemiz var. Gelecek yıl öğrenci sayımızı artırmayı düşünüyoruz. Sosyal imkanlar, teknik imkan yeterli" - Ruandalı öğrenci İshimwe Paterne: - "Türkçeyi çok seviyorum, her zaman Türk filmleri izliyorum"

ONUR ORHAN - Türkiye'deki üniversitelerde okumak için çeşitli ülkelerinden gelen uluslararası öğrenciler, Sakarya Dil Eğitim-Öğretim Uygulama ve Araştırma Merkezinde (SADEM) aldıkları Türkçe eğitimi ile akademik hayata öz güvenle başlama imkanı buluyor.

Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) bünyesinde hizmete açılan SADEM'de, Endonezya, Nijerya, Ruanda, Irak ve Türkmenistan gibi 23 farklı ülkeden gelen yabancı öğrenciler, 8 aylık süre boyunca Türkçe eğitiminden geçiyor.

SADEM Müdürü Canan Beşli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üniversite eğitimi için Türkiye'ye gelen yabancı öğrencilerin Türkçe öğrenmeleri gerektiğini söyledi.

Reklam
Reklam

Öğrencilerin Türkçe hazırlık kursunu burada tamamlayıp daha sonra üniversitelere geçtiğini aktaran Beşli, "23 ülkeden yaklaşık 85 öğrencimiz var. Çoğunluğu Endonezyalı, ikili anlaşmalar sonucu geldiler. Hiç Türkçe bilmeden bize başvurdular. Onlara 6 kur halinde Türkçe öğretiyoruz, üniversiteye hazırlıyoruz." diye konuştu.

Merkezde, çeşitli sosyal faaliyetler yürütebilmek için Türkçe eğitimi almak isteyen özel öğrencilerin de olduğunu aktaran Beşli, bu öğrencilerin eğitim sonunda Türkçe öğrenip öz güvenli şekilde sosyal hayata katılabildiklerini dile getirdi.

Beşli, çeşitli kültürel geziler ve programlarla öğrencilerin Türk kültürünü yakından tanıdığını ifade ederek, şunları kaydetti:

"İlk başta çok çekingen geliyorlar. Tabii yabancı bir ülkede olmanın getirdiği ruh hali var fakat daha sonra buradaki öğretmenlerimizin ve bizim yakın tavrımızı gördükten sonra çocuklar rahatlıyor. İlk 1-1,5 ay zorluk çekiyorlar, sonrasında oryantasyonu tamamlamış oluyorlar. Yaklaşık 8 ay Türkçe eğitimi veriyoruz. Üniversite için öğrenmek isteyenlere C1 kuru da veriyoruz, onların biraz daha uzun oluyor. C1 kuru demek, akademik Türkçeye hazırlanmak demek. Aynı zamanda Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı bünyesinde öğrencilerimiz de var. Bunlar Başkanlığın Türkiye burslusu öğrenciler. Bu öğrencilere üniversitede okudukları için akademik Türkçe dersleri de veriyoruz. Şu anda 400 öğrenci kapasitemiz var. Gelecek yıl öğrenci sayımızı artırmayı düşünüyoruz. Sosyal imkanlar, teknik imkan yeterli. Bu anlamda hiç zorluk çekmiyorlar."

Reklam
Reklam

- "Din, dil, ırk hiçbir şekilde fark etmiyor"

Öğrencilere Türkçe eğitim veren SUBÜ Öğretim Görevlisi Feride Bektaş da farklı kültürler öğrenmenin yanında Türk kültürünü de layıkıyla öğrencilere aktarmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.

Farklı ortamlarının olduğunu belirten Bektaş, "Onlara dilimizi, ülkemizi elimizden geldiğince güzel şekilde aktarmaya çalışıyoruz. Dersler iyi gidiyor, her kurda farklı gramer öğreniyorlar. Bir anda Türkçeyi öğrenmelerinin imkanı yok. Şu anda A2 kademesindeyiz. Her şey olması gerektiği gibi ilerliyor. Din, dil, ırk hiçbir şekilde fark etmiyor. 'Türk sıcaklığı' diye bir şey olduğuna inanıyorum. Samimiyetimiz, buradaki birleştirici gücü sağlıyor." ifadelerini kullandı.

- "Aileme ilk 'merhaba' demeyi öğreteceğim"

İnşaat mühendisliği okumak için Ruanda'dan 3 ay önce kente gelen İshimwe Paterne, derslerin güzel geçtiğini, arkadaşlarıyla birbirlerine yardımcı olduklarını anlattı.

Arkadaşlarıyla Türkçe konuşmaya çalıştıklarını aktaran Paterne, "Türkçeyi çok seviyorum, her zaman Türk filmi izliyorum, özellikle Hababam Sınıfı. Şaban'ı çok seviyorum, çok komik. Şair İsmet Özel'in şiirlerini de okuyorum. Türk yemeklerinden de dürümü ve baklavayı çok seviyorum. Ailem Türkçe bilmiyor, onlara ilk 'Merhaba' demeyi öğreteceğim çünkü çok lazım." diye konuştu.

Reklam
Reklam

Türkmenistan'dan gelen Leyla Yagsyyewa, Türkiye'yi çok beğendiğini belirterek, Türkçesini geliştirmek amacıyla buraya geldiğini söyledi.

"Türkçeyi öğrenmem arkadaşlarımla daha iyi konuşmama yardımcı oldu" diyen Yagsyyewa, Türk kültürünü ve ülkeyle ilgili diğer unsurları daha iyi anladığını kaydetti.