Türkiye Afrika pazarına göz kırpıyor

ANKARA (İHA) - Türkiye, komşu ülkelerle ve Afrika ülkeleriyle ticari ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi stratejisi kapsamında yeni adımlar atmaya hazırlanıyor. Bugüne kadar 13 ülkeyle Serbest Ticaret Anlaşması imzalayarak yürürlüğe koyan Türkiye, 14 ülkeyle daha bu anlaşmaların onaylanması için müzakereleri sürdürüyor.

Hükümet 2004 yılında 'Komşu Ülkelerle Ticari ve Ekonomik İlişkilerin Geliştirilmesi ve Afrika Ülkeleriyle Ticaret ve Ekonomik İlişkilerin Geliştirilmesi Stratejileri'ni hayata geçirmiş ve bu yönde ilk adımları atmıştı. Komşu Ülkelerle Ticari ve Ekonomik İlişkilerin Geliştirilmesi Stratejisi kapsamında yürütülen çalışmalar sonucunda, 2004 yılında Türkiye'nin Irak'a ihracatında yüzde 90, Birleşik Arap Emirlikleri'ne ihracatında yüzde 59, İran, Ürdün ve Lübnan'a ihracatında ise yüzde 50 oranında artış yaşandı. Afrika Ülkeleriyle Ticari ve Ekonomik İlişkilerin Geliştirilmesi Stratejisi çerçevesinde de, Afrika ülkelerine yönelik ihracatta yüzde 39.7'lik artış gerçekleşti. Türkiye'nin genel ihracatında ise yüzde 33 oranında artış oldu. Hükümet, 166 milyar dolar ithalat hacmine sahip olan Afrika ülkelerine yönelik çalışmalarını da hızlandırdı. Afrika'yı özellikle KOBİ'ler için önemli bir pazar olarak gören hükümet, 2005 yılında Afrika ülkeleriyle ticaretin artırılması için çeşitli temaslarda bulunacak.

Reklam
Reklam

Türkiye, Türk ihracatçısının komşu ve çevre ülkelerde pazara giriş imkanlarının artırılması, Batı Avrupa pazarına olan bağımlılığın azaltılması ve AB ülkeleriyle eşit şartlarda rekabet edilebilmesini temin etmek için AB'nin akdettiği tercihli ticaret anlaşmalarına paralel olarak bugüne kadar 15 ülkeyle daha serbest ticaret anlaşmaları imzalayarak yürürlüğe soktu. Bu ülkeler arasında EFTA ülkelerinin yanı sıra Bulgaristan, Romanya, İsrail, Makedonya, Hırvatistan ve Bosna Hersek de bulunuyor. Bu ülkelere 1998 yılında 1 milyar 651 milyon dolar ihracat gerçekleştiren Türkiye, ihracat rakamını 2003 yılında 3 milyar 383 milyon dolara yükseltti. 2004'ün ilk 9 ayında ise anlaşma yaptığı ülkelere ihracatını 3 milyar 152 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu ülkelerin Türkiye'nin ihracatındaki payı 1998 yılında yüzde 6.12 iken, 2003 yılında yüzde 7.16'ya yükseldi.

4 KITADAN 64 ÜLKEYLE TERCİHLİ TİCARET İLİŞKİSİ Türkiye, Fas, Filistin, Tunus ve Suriye ile de serbest ticaret anlaşması imzaladı. Filistin ve Suriye ile imzalanan anlaşmaların 2005 yılının ilk yarısında, Fas ve Tunus ile imzalanan anlaşmaların da bu yıl içinde onaylanarak yürürlüğe girmesi öngörülüyor. Mısır, Lübnan, Arnavutluk, Faroe Adaları ve Güney Afrika Cumhuriyeti ile anlaşma müzakereleri de fiilen başlatıldı. Lübnan'la 2005 yılında 3. tur müzakereler yapılacak. Mısır'la 2005 yılında anlaşma imzalanması beklenirken, Güney Afrika Cumhuriyeti ile müzakereler bu yıl devam edecek. Meksika, Cezayir, Şili, Ürdün ve Mercosur ülkeleri ile serbest ticaret anlaşmaları müzakerelerinin başlatılması için girişimler sürüyor. Anlaşma müzakerelerinin başlatılması için girişimlerin yürütüldüğü ülkeler arasında, Lome Konvansiyonu'na dahil 36 Afrika ülkesi de bulunuyor. Bu ülkelerle anlaşmaların yürürlüğe girmesi halinde Türkiye 4 kıtadan 64 ülkeyle tercihli ticaret ilişkisi kurmuş olacak.

Reklam
Reklam

Türkiye'nin serbest ticaret anlaşması onay prosedürü süren veya müzakereleri devam eden ülkelerle ticaretinde 1998 yılından bu yana önemli bir artış yaşanmadığına dikkat çekiliyor. Türkiye'nin anlaşmayı yürürlüğe koymaya hazırlandığı ülkelere ihracatı 1998 yılında 2 milyar 264 milyon dolarken, bu rakam 2003 yılında 2 milyar 390 milyon dolara çıktı. 2004 yılının ilk 9 ayında ise 2 milyar 381 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu ülkelerle toplam dış ticaret hacmi ise, 1998 yılında 4 milyar 577 milyon dolarken, 2003 yılında 5 milyar 645 milyon dolar, 2004 yılının ilk 9 ayında ise 5 milyar 554 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Öte yandan Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, özellikle Türkiye'nin komşuları ve çevre ülkelerle ticaretini geliştirmesinin, bu ülkelerle siyasi ilişkilerin iyileştirilmesi üzerinde de olumlu rol oynayacağını belirtiyor. Katıldığı çeşitli toplantılarda ülkeler arasındaki ekonomik ilişkilerle siyasi ilişkilerin paralellik arz ettiği üzerinde duran Bakan Tüzmen, "3 milyar doların üzerinde dış ticaret hacmine sahip olduğunuz bir ülkeyle hiçbir zaman siyasi kriz yaşamazsınız" diyerek komşu ülkelerle ticari ilişkilerin önemine vurgu yapıyor.

Reklam
Reklam