ANKARA (İHA) - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nde (AB) düzenlenen "Rekabet Politikası ve Türkiye'de Yatırım Ortamının İyileştirilmesi" konulu sempozyumda bir konuşma yapan Dünya Bankası Türkiye Direktörü Andrew Vorkink, Türkiye'nin son zamanlarda pek çok büyük ilerlemeler kaydettiğine işaret ederek, bunlar yapılırken bazı sıkıntıların yaşandığını da söyledi.
Türkiye'deki sektörler üzerinde yükün oldukça fazla olduğunu gördüklerini belirten Vorkınk, AB ülkeleriyle kıyaslandığında şirketler üzerindeki bu yükün aşağı çekilmesi gerektiğini kaydetti. Türkiye'de bir şirketin açılabilmesi için 9 günün yeterli olduğunu ifade eden Vorkink, bu sürenin bazı AB ülkelerinde çok daha uzun olduğuna dikkat çekti. Vorkink, İspanya'da bir şirketin açılabilmesi için 108 gün gerektiğini hatırlattı. Genel anlamda Türkiye'nin rekabetçi ülkelere göre bazı olumsuzluklar yaşadığını belirten Vorkink, bunun aşılması için biraz daha esnek yaklaşım sergilenmesi gerektiğini söyledi. Rekabet Kurumu'nun Türkiye'nin en etkin çalışan kurumlarından biri olduğunu dile getiren Vorkink, ekonomik ortam değiştikçe Rekabet Kanunu'nun da piyasanın ihtiyaçlarına göre yeniden gözden geçirilmesini gerektiğini bildirdi.
"DEVLET BAZI SEKTÖRLERDEN ÇEKİLİRSE YATIRIM ORTAMI İYİLEŞİR" Türkiye'nin doğru dengeyi bulması, bu dengenin düzenleyici kurullarla Rekabet Kurumu arasında olması gerektiğini vurgulayan Vorkink, bazı sektörlerden devletin çekilmesiyle yatırım ortamının iyileştirilmesinin hızlanacağını ifade etti. Vorkink, çeşitli sektörlerde rekabetin artmasıyla sadece fiyatların düşmediğini, aynı zamanda hizmetlerin kalitesinin arttığını, yabancı sermayenin daha yoğun geldiğini ve ekonominin rekabet gücünün arttığını anlatarak, Türkiye'de doğrudan yabancı yatırımların gayri safi milli hasılanın yüzde 1'inden daha az olduğunu, rekabetçi ülkelerde ise bu oranın yüzde 5'in üzerinde olduğunu bildirdi.
Türkiye'nin potansiyeline bakıldığında bunun bir ikilem olarak ortaya çıktığına dikkat çeken Vorkink, Türkiye'de "rekabet için rekabeti savunma" aşamasına geçilmesi gerektiğini dile getirdi. Rekabet kurumlarının bağımsız kurumlar olmasının önemine değinen Vorkink, ekonomi politikalarının şekillenmesi ve rekabet ortamına müdahalenin daha az olması için bunun bir zorunluluk olduğunu söyledi. Türkiye'nin çok ileri adımlar attığını ve rekabetle ilgili pek çok önlem alındığını anlatan Vorkink, bu önlemlerin yatırım ortamını iyileştirdiğini; ancak reformların hızlandırılması gerektiğini belirtti. Vorkink sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yabancı yatırımcılara çekici bir ortam sağlamak için rekabetçi ekonomiyi sürekli kılmak gerekiyor. Rekabet, Kopenhag Kriterleri içinde de önemli bir yer tutuyor. Ben Türkiye'nin bu hedeflere ulaşacağı inancındayım. Türkiye bu dönüşüm sonucunda küresel bir güce sahip, Avrupa'nın kaplanı olacak."