Amerikan Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) fiili lideri Veliaht Prens Muhammed bin Zayed el Nahyan'ın Ankara gezisini yorumladı. Gazete, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, TL'nin değerindeki keskin düşüşün ardından, ülkedeki ekonomik krizin hafiflemesine yardımcı olmak adına yabancı yatırım arayışında olduğunu yazdı.
WSJ'ye göre ziyaret, "Orta Doğu'da nüfuz için sıkı bir rekabet içinde olan iki ülke arasında yıllar süren düşmanlığın ardından, son dönemde buzların çözüldüğünü" gösteriyor.
"Her iki ülke yetkilileri de genel anlamda bir yeniden yakınlaşma beklentisini hafifletmeye çalışıyor ancak gündemde yatırım görüşmeleri var" diyen gazetedeki haberden bazı satırlar şöyle:
"Dönüm noktası görüşme, TL'nin dolar karşısındaki değerinin erken saatlerde yüzde 2,6 kadar düşüp, biraz toparlandığı bir günde gerçekleşiyor. TL son sekiz ayda yüzde 40 değer kaybetti ve Türk halkının tasarruflarının büyük bölümünü yok ederken, para birimine olan güveni tahrip etti.
"TL'deki çöküş Salı günü geç saatlerde Türkiye'nin büyük kentlerinde küçük protestoları tetikledi ve eylemciler hükümete istifa çağırısında bulundu. İstanbul'da küçük bir grup 'AKP defol' sloganları attı. Protestolar Erdoğan'ın ekonomi politikalarını savunmasından sonra, TL'nin yüzde 18 ile tarihteki en büyük günlük düşüşlerinden birini yaşamasının ardından geldi."
WSJ'ye göre Türkiye'deki döviz krizi, Merkez Bankası'nın, düşük faiz oranlarının ekonomik büyüme yaratacağını söyleyen Erdoğan'ın baskısıyla faiz indirmesiyle başladı.
Haberde, Erdoğan'ın iki yıldan kısa sürede "üç Merkez Bankası Başkanı'nı görevden aldığı ve alışılmışın dışındaki ekonomi görüşlerini destekleyen yetkililere görev verdiği" belirtiliyor.
WSJ ayrıca eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun "Bu artık cehalet değil, ihanettir" yazdığı Twitter mesajını aktarıyor ve "Türkiye'nin faiz indirimleri, gevşek para politikasının tüketici fiyatlarını artırdığına karşı çıkan konvensiyonel ekonomi teorisine aykırı. Türkiye örneğinde, yabancı yatırımcılar nakitlerini başka yere götürürse, büyüme ve yatırım da olumsuz etkilenebilir" diyor.
WSJ, ekonomik kirizin Erdoğan ve Veliaht Prens arasındaki görüşmeyi gölgeleyebileceği görüşünü aktarıyor ve şöyle devam ediyor;
"Türkiye ve BAE, bölgesel üstünlük için son yıllarda verilen mücadelenin karşı taraflarında yer alıyor. Rekabet 2011 Arap Baharı devrimlerini izleyen kaostaki politik düzen konusundaki rakip vizyonlardan kaynaklanıyor. BAE genellikle bölgenin güçlü lider olmak isteyen isimleriyle saf tutuyor, Libya'da iktidarı ele geçirmeye çalışan bir milis komutanını destekliyor. Mısır'da da seçilmiş hükümeti deviren darbenin ardından ordu destekli hükümete destek veriyor. Türkiye ile bu çatışmalarda karşı tarafta yer aldı ve Libya'da BM destekli hükümeti, Mısır'da da İslamcı cumhurbaşkanını destekledi."
WSJ, Türkiye'nin 2016'da BAE ve diğer Arap ülkelerinin ablukasında Katar'ı desteklediğini; BAE, Suudi Arabistan ve müttefiklerinin bölgede genel anlamda gerilimin azaltılması kapsamında Doha yönetimine ambargoyu kaldırdıklarını hatırlatıyor.
Gazete ayrıca Türk yetkililerin görüşmeyi ABD bölgeden çekilirken Orta Doğu'da yeniden yakınlaşmanın bir parçası olarak tanımladığını da aktarıyor ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İlnur Çevik'in "Güvenilir dostlara ihtiyaçları olduğunu düşündüler ve Türkiye dostluk elini uzattı" şeklindeki sözlerine yer veriyor.