ESKİŞEHİR (İHA) – Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Ali İsmail Korkmaz davasının Kayseri Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk edilmesini eleştirerek, devletin görevinin kamu güvenliğini sağlamak olduğunu söyledi. Feyzioğlu, dershanelerin kapatılması tartışmaları konusunda da, “Nereden baksanız burada eğitim sistemimizin ciddi çöküş içinde olduğu gözüküyor” dedi.Eskişehir Barosu tarafından düzenlenen 2’nci Genç Avukatlar Kurultayı’nın açılış töreni öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Başkan Metin Feyzioğlu, Ali İsmail Korkmaz davasının Kayseri Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk edilmesi ve tartışılan dershaneler konusunda değerlendirmelerde bulundu.Korkmaz davasının Kayseri’ye gönderilmesiyle keşif, tanık dinleme gibi faaliyetlerin sekteye uğrayabileceğini, yapılması gerektiği gibi yapılamayacağını düşündüğünü söyleyen Feyzioğlu, ‘‘Davanın Kayseri’ye alınmasını mahkemeden talep eden Eskişehir’in valisidir. Eskişehir Valisi burada kamu güvenliğini sağlamakla yükümlü kişidir. Gezi olaylarını bastırırken veya bastırmaya teşebbüs ederken şiddet uygulatmış, bundan çekinmemiş, kamu güvenliğini de bu şekilde sağladığını söyleyen bir kamu görevlisi. Ortada herhangi bir tehdit, tehlike, emare yokken davanın sadece bir valinin, ‘Öyle bir ihtimal vardır’ cümleleriyle bulunduğu yerden alınması, yapılacak keşif, tanık dinleme gibi vazgeçilmez adli faaliyetlerde gerçeğin bulunmasını etkileyecek niteliktedir. Ben bir hukukçu olarak davanın buradan gönderilmesiyle keşif, tanık dinleme gibi vazgeçilmez faaliyetlerin sekteye uğrayabileceğini, yapılması gerektiği gibi yapılamayacağını düşünüyorum’’ dedi."BİZ DE KAYSERİ’YE GİDERİZ"Devletin görevinin kamu güvenliğini Eskişehir’de sağlamak olduğunu belirten Metin Feyzioğlu, ‘‘Eskişehir ahalisi bu dava görülüyor diye ayaklanacak m veya burada isyan mı çıkacak? Hakimlerin üzerine kişisel bir tehdit, baskı mı uygulanacak? Hayır. Bunlara dair hiçbir belirti yokken açıkçası düşündürücü. Ama Kayseri’ye giderse ne olur? Kayseri’de de bir mahkeme vardır. Yollar da hepimize açıktır. Biz de Kayseri’ye gideriz. Herkes de Kayseri’ye gider. Davanın aleniyetini etkileyecek şekilde yol kesmeler, otobüsleri çevirmeler vesaireler olursa da bunu yapanlar açısından sorumluluk doğurur. Zaten bir ceza davası suçun işlendiği yerde görülmelidir. Bunu ortadan kaldırabilmek için çok somut gerekçeler olması gerekir. Somut gerekçe olmadan böyle bir işlem yapıldığı kanaatindeyim’’ diye konuştu."BİZ ÜLKENİN MİLLİ, MANEVİ DEĞERLERİNİN SİYASETE ALET EDİLMESİNİ İSTEMİYORUZ"Barolar olarak hukukun siyasete alet edilmemesi gerektiğini de aktaran Feyzioğlu, ''Burada değişik kesimlerden baro başkanları var. Siyasi görüşlerimiz farklı olabilir. Dünyaya bakışımız farklı olabilir. Biz bu ülkede kavga istemiyoruz. Bu ülkenin milli, manevi değerlerinin siyasete alet edilmesini istemiyoruz. Hukukun siyasete alet edilmesini istemiyoruz. Dolayısıyla ben buradan bütün siyasilere önemli bir tavsiyede bulunuyorum. Lütfen Türkiye’nin barolarını yakından izlesinler, hukukun üstünlüğü, demokrasi, insan hakları platformunda oluşmanın, kucaklaşmanın ve ne olursa olsun hukukun üstünlüğü savunmanın nasıl olacağını bizden öğrensinler çünkü adalet mekanizması çökertilmiş bir devletin yaşama ihtimali kalmaz. Biz insan hakları, hukukun üstünlüğü temelinde bütün farklılıkları bir yana bırakmış ve tüm Türkiye’ye örnek olan bir kitleyiz. Bizi izlesinler'' diye belirtti."109 HUKUK FAKÜLTESİNİN ONDA BİRİNE YETECEK ÖĞRETİM GÖREVLİSİ YOK"Dershanelerin kapatılarak özel okula dönüştürülmesini değerlendiren Feyzioğlu, Türkiye’de eğitim sisteminin çöktüğünü ifade ederek, ‘‘Dershanelerin kapatılması bizim dışımız bir olay. Dershane sistemi niye gelmiş? Bir taraftan devlet okulları, bir taraftan üniversiteler, yani nereden baksanız burada eğitim sistemimizin ciddi çöküş içinde olduğu gözüküyor. Biz kendi tarafımıza bakıyoruz. Dershaneler değil bizim problemimiz. Bizim problemimiz 109 hukuk fakültesinin bulunması ama 109 hukuk fakültesinin onda birine yetecek öğretim görevlisinin olmaması. Biz buna bakıyoruz’’ şeklinde konuştu.Bir basın mensubunun hukuk fakültelerine de dershanelerden öğrencilerin gittiğini söylemesi üzerine Başkan Feyzioğlu şu ifadeleri kaydetti:''Efendim, onu fakülteleri açanlara soracaksınız. Bizim ağırlıklı derdimiz budur. Biz bu fakültelerin açılmasına karşıyız. Nitekim Türkiye Barolar Birliği 79 baronun ortak iradesiyle staja kabulde yeterlilik değerlendirmesini getirmiştir. Yönetmeliği Adalet Bakanlığına yolladık. Sonuç bekliyoruz. Öyle sanıyorum ki ağustos ayından itibaren hukuk fakültesi mezunlarının otomatik olarak staja başlaması gibi çağ dışı, dünyanın hiçbir çağdaş ülkesinde görülmeyen uygulamaya son vereceğiz ve böylece ancak staj yapacak yeterlilikte olanlar bizim tarafımızdan staj eğitimine tabi tutulacak. Bu devrim niteliğindeki gelişmeyi de burada açıklamaktan mutluluk duyuyorum. Tüm kamuoyundan hukukun üstünlüğünü savunmak istiyorlarsa avukatlıkta staj eğitiminin olması gerektiği gibi yapılması adına destek bekliyorum çünkü staj eğitiminin kaliteli hale getirilmesi her bir yurttaşın özgürlük sorunudur.’’
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz