Yeni Anayasa Uzlaşma Kurulu Üyesi ve Gazi Üniversitesi Anayasa Hukuku Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Tunç, Türkiye’nin bugün siyasi parti, STK yapısı ve siyaset algısının başkanlık sistemi ile uyuşmayan bir yapıda olduğunu belirterek, “Bu zihni yapıda dönüşüm 1 ayda, 3 ayda olacak bir şey değil. ‘Başkanlık sistemine geçtik’ deyip uygulamaya çalışmak yeni sıkıntıları beraberinde getirir” dedi.
Aydınlan Ocağı’nın Bursa’da düzenlediği 38. Şura'da konuşan Anayasa Uzlaşma Kurulu Üyesi ve Gazi Üniversitesi Anayasa Hukuku Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Tunç, yeni Anayasa Komisyonu’nda her siyasi partiden 3 milletvekilinin görev aldığını söyledi. Yazım komisyonlarında anayasanın yasama ve yürütme ile ilgili kısımlarının önümüzdeki günlerde görüşüleceğini belirten Tunç, “Şu an için insan hakları ile ilgili kısım bitti. Yasama yürütme ile ilgili metin aşamasına gelmedik. Zaman belirlemek mümkün değil. Yaklaşık 9 aydır anayasa uzlaşma komisyonu çalışıyor. 5 aydır anayasa maddelerini yazmaya çalışıyoruz. Herhangi bir süre vermek mümkün değil” dedi.
Başkanlık sistemi tartışmalarını da değerlendiren Tunç, hükümet sistemi değişikliğinin Anayasa Komisyonu’nda görüşülmediğine dikkat çekti. Her sistemin ürettiği siyasi ve sosyal alt yapı olduğunu söyleyen Tunç. “Biz 1876’dan bu yana ülkemizde parlamenter sisteme ilişkin önemli kazanımlar elde ettik. Bu kazanımları birden bire terk edip yepyeni sisteme geçebilmek siyasi ve sosyal anlamda çok önemli dönüşümleri de gerektiren bir süreçtir. Bu süreçlere bu toplum hazır mıdır?” şeklinde konuştu.
"BAŞKANLIK SİSTEMİNE YAPIMIZ UYUŞMUYOR"
Parlamenter yapıdan başkanlık sistemine geçiş konusunda biraz üzerinde düşünülmesi gerektiğini ifade eden Tunç, şöyle devam etti:
“Bu geçişte zamandan bahsetmek uygun değil. Siyasi olaylar belirli uygulama içinde zamanla toplum tarafından benimsenir. Bizim bugün siyasi parti, STK yapımız ve siyaset algımız bana göre bu anlamda başkanlık sistemi ile uyuşmayan bir yapıyı ortaya koyuyor. Bu zihni yapıda dönüşüm 1 ayda, 3 ayda olacak bir şey değil. ‘Başkanlık sistemine geçtik’ deyip uygulamaya çalışmak bu sistemin yeni sorunlarıyla karşılaşmaktır.”
Atatürk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tevfik Gülsoy ise, Türkiye’de başkanlık sisteminin olması için sadece referandumun yapılmasının yeterli olmadığını ifade ederek, “1982 Anayasası’nın nasıl yürütme sistemi koruduğu ile ilgili tartışmalar var. Bugün başkanlık sistemi gündemde. Başkanlık hükümeti modeli, demokratik ülkelerde uygulanan sistemlerden birisidir. Fakat bir hükümet sisteminin ne ölçüde kabul edileceği temel bir anayasal tercihidir. Bu en üst düzeyde toplumsal uzlaşma ile gerçekleştirilmesi büyük önem taşır. Bir hükümet sisteminden başka bir sisteme geçiş zorlu ve karmaşık bir yoldur. Türkiye’nin öyle bir dönüşüme hazır olup olmadığı tartışılmalıdır. Bunun tercihini yapacak olan ülkenin kendisi olmalıdır. Bu konuda sadece referandum yeterli değil. Bu hususlar ciddi anlamda masaya yatırılmalı” diye konuştu.
“DALGALANMALAR TOPLUMU İYİ YERE GÖTÜRMEZ”
Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu, toplumsal değerlerden yoksun ve uzak bir anayasa olmasını arzu etmediklerini dile getirerek, “Türkiye’nin enerjisi bu tür tartışmalarda kayboldu. Dayandığı toplumun değerlerine saygılı anayasa istiyoruz. Bizim kimliğimizle ilgili sorunumuz yok. 1982 anayasası 15 defa yenilenerek, anayasanın yüzde 70’i değiştirildi. 200 yıllık ABD yasası ise 7 defa değişti. Öyle büyük bir değişiklik de yok. Dünya bunu geleneklerine dayandırıyor. Anayasasız ülkeler var. Dalgalanmalar toplumları iyi yere götürmez” dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz