ANKARA (İHA) - Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, AK Parti Grubu'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin son 2 yıl içinde dış politikada son derece önemli, dünyada kendisini kabul ettiren, bölgede ağırlığı olan bir politika izlediğine dikkat çekti.
Özelikle AB ile müzakere tarihi alınan 17 Aralık Zirvesi'nden sonra Türkiye'ye olan ilginin farklı, gerçekçi ve daha güvenli bir zemine taşındığını belirten Gül, bunun da hükümetin uyguladığı aktif dış politikasıyla mümkün olduğunu ifade etti.
AB'de müzakere tarihi alınmasından sonraki sürecin çok önemli olduğunu söyleyen Gül, bundan sonra yepyeni bir yapılanma sürecinin başlayacağını vurguladı.
Türkiye'nin bu çerçevede 17 Aralık'tan sonra farklı bir ülke haline geldiğinin altını çizen Gül, yine bu çerçevede dünyanın Türkiye algılamasında orta ve uzun vadede olumlu sonuçlarının ortaya çıkacağını kaydetti. 17 Aralık'ta net müzakere tarihi alınmasının hemen ardından yabancı yatırımcıların Türkiye'ye yaklaşımının da değiştiğini vurgulayarak, bunun da trafik muayene istasyonlarının özelleştirilmesinde ortaya çıktığını vurguladı. Kendilerinin bir fiyat belirlediğini; ancak bu fiyatın 3-4 misline çıktığını belirten Gül, bunun da Türkiye'nin geleceğe dönük güvenli ve istikrarlı bir ülke olacağı mesajının ortaya çıkması nedeniyle gerçekleştiğini vurguladı.
"AB konusu bu yıl da gündemin en önemli konusu" diyen Gül, bundan sonra müzakere döneminin başlayacağını, müzakerecilerin olacağını, TBMM'ye bu konuda çok iş düşeceğini, bu anlamda gerekli yasal düzenlemelerin gerçekleştirileceğini, konusunda uzman kişilerin bu işlerle görevlendirileceğini ve belki komisyonlarda değişim gerçekleşeceğini ifade etti.
Bu çerçevede Türkiye'nin önündeki vizyonun sadece AB olmadığının altını çizen Gül, Türkiye'nin yakın ve uzak komşuları, Türk Cumhuriyetleri ile de yakın ilişki içinde olacağını belirtti. "Bu ilişkilerin çoğu Türkiye'nin gücünü ortaya koymaktadır" diyen Dışişleri Bakanı, bunun da Ortadoğu da güven ve istikrar anlamına geleceğini belirtti. Türkiye'nin hem Asyalı, hem Avrupalı hem de Ortadoğulu bir ülke olduğunun altını çizen Gül, dış politikanın da bu açıdan çok aktif olduğunu belirtti.
FİLİSTİN-İSRAİL BARIŞI
Kısa bir süre önce İsrail ve Filistin'i ziyaret ettiğini, Filistin Parlamentosu'na hitap ettiğini ifade eden Gül, Filistin'in demokrasi ve güven içinde gerçekleştirdiği seçimin herkese örnek olmasını istedi. Bir Arap ülkesinin böyle bir seçimi gerçekleştirebileceğinin bu seçimlerle ortaya konduğunu belirten Gül, İsrail'de de önemli değişimlerin yaşandığını kaydetti. İki hükümetli bir koalisyonun İsrail'de işbaşında bulunduğunu hatırlatan Gül, "Bütün bunlar Ortadoğu'da yeni bir iklimin olduğunu göstermektedir" dedi.
"Ortadoğu'da kalıcı barışın sağlanması kolay olmayacaktır" ifadelerine yer veren Gül, yeni seçilen Ebu Abbas'ı tebrik ettiklerini kaydederek, "Bu seçimden sonra inanıyoruz ki Filistin'de köklü reformlar yapılacaktır" dedi.
Her şeye rağmen Türkiye'nin Ortadoğu barışına önemli katkılar yapabileceğini dile getiren Gül, barış sürecinin ilerlemesi için önce terörün ve liderlere yönelik suikastlerin durması gerektiğini de söyledi. İsrail ve Filistin ziyaretinden sonra Ürdün'de Irak'a komşu ülkelerin dışişleri bakanları toplantısına katıldığını kaydeden Gül, bir sonraki dışişleri bakanları toplantısının Türkiye'de yapılacağını söyledi. Suriye sınırının mayınlı olduğunu ve kilometrelerce verimli arazinin kullanılamadığını anlatan Gül, artık mayınların sökülmesi aşamasına gelindiğini ve bunun için bütçelere ödenek konulduğunu söyledi.
Öte yandan Güney Asya'da yaşanan deprem ve tsunami felaketine de değinen Gül, Türkiye'nin yardım yapan ilk ülkelerden olduğunu, defalarca yardım çağrısında bulunduklarını belirterek, kampanyaların yayılması ve artması gerektiğini söyledi. Yardımların 9 milyon dolara ulaştığını, bunun 6 milyon dolarının hükümet yardımı olduğunu anlatan Gül, Kızılay aracılığı ile giden doktorlardan oluşan bir ekibin ise 3 ay süreyle bölgede kalacağını söyledi. Bu yıl Afrika'ya da büyük önem vereceklerini ifade eden Gül, bunun sadece ticari ilişki olmayacağını, açlık ve yoksullukla mücadele konusunda da büyük çaba harcayacaklarını anlattı.