"Türkiye cesaretini kırmamalı"

Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Hansjörg Kretschmer, "Türkiye cesaretini kırmamalı, AB'den gelen sesler zaman zaman cesaret verici olmayabilir" dedi.

İzmir'de düzenlenen "AB Katılım Müzakereleri: Odaların Rolü" başlıklı bir toplantıda konuşan Kretschmer, Türkiye'nin son dönemde Cumhuriyet'in kurulmasından bu yana en büyük reform sürecini yaşadığını, AB üyeliği sürecinde "başlangıcın orta kısmında olduğunu" ifade etti.

Haziran sonunda açıklanan müzakere çerçevesinin olumlu bir doküman olarak nitelendiğini ve memnuniyetle karşılandığını dile getiren Kretschmer, "Kanımca bu esas taslaktan dramatik bir ayrılma olmayacak" dedi.

Reklam
Reklam

Müzakere sürecinde kilit noktalarda AB üyesi 25 ülkenin görüş birliği sağlamasının önemli olduğuna dikkat çeken Kretschmer, Avrupa Komisyonu'nun müzakerelerde her bölümün açılış ve kapanışında kıyaslama yapılmasını önerdiğini kaydetti.

Müzakere sürecinde toplumlar arasındaki diyalog sürecinin de büyük önemi olduğunu ve iş çevrelerinin bu konuda ön cepheyi oluşturacağını kaydeden Kretschmer, AB'deki bazı ülkelerde Türkiye ile ilgili sorunlar olduğunu ifade etti.

Bazı ülkelerde çoğunluğun Türkiye'nin katılımı konusunda şüpheci olduğunu ifade eden Kretschmer, "Türkiye'de kamuoyu desteğinin yüzde 60-75 olduğu görülüyor. Ancak nüfusun daha büyük bir kısmı AB'ye katılımın ne olduğunu bilmiyor. Kamuoyu (desteği) cehalete dayanıyorsa bu risk faktörlerinden birisidir" dedi.

Türkiye'nin AB'ye katılım öncesi mali imkanlarının gelecek yıl artırılacağını belirten Kretschmer, sivil toplum örgütlerinin gelişiminde bu payın etkili olacağını ifade etti.

"Türkiye'nin en erken katılım tarihine 9 yıl var" diyen Kretschmer, "Yarım yılını geçirdik. Bu süreçte başarı tamamen Türkiye'nin elinde. Bu eşsiz kuruluşa Türkiye'nin katılımı son derece önemlidir. Dönüşüm sağlayacak Türkiye başarılı olacaktır" diye konuştu.

Reklam
Reklam

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıkıoğlu ise gelinen noktada Avrupalı partnerlerin "kafalarının karışık olduğunu" gördüklerini dile getirerek, AB'ye girecek Türkiye'nin bugünkü Türkiye değil iktisadi sürecini tamamlamış bir Türkiye olacağını kaydetti.