Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Genel Koordinatör Yardımcısı Prof. Dr. Kemal İnat, Türkiye'nin, 15 Temmuz 2016'da, darbelerle anılan bir dönemi kapatmış olduğunu belirterek, "İlelebet sona erdiğini söyleyebilmek isterdim ama ihmal edersek yeniden bu tür durumlarla karşılaşabiliriz." uyarısında bulundu.
Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) tarafından Sakarya Üniversitesi Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen "15 Temmuz Darbe Girişimi ve Milletin Zaferi" programına moderatör olarak katılan İnat, Türkiye'nin 15 Temmuz'da sadece darbe teşebbüsüne maruz kalmadığını, aynı zamanda ciddi bir terör saldırısına uğradığını belirtti.
Darbe girişiminin arkasında duran, en azından sahnenin ön yüzünde görülen aktörlerden birinin, terör örgütü olduğunu vurgulayan İnat, "Birçok yere saldırılar düzenlendi, çok sayıda insanımız şehit oldu, yaralandı. O yüzden darbe tarafını çok ön plana çıkarıyoruz ama Türkiye o zaman aslında çok ağır bir terör saldırısına maruz kaldı. Bu yönüyle de konuşmak gerekir." dedi.
Kemal İnat, 15 Temmuz'un hafızalardan silinmemesi için sürekli konuşulması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Gerçekten bunu insanlara ince ve doğru hikayelerle anlatabilmemiz gerekiyor. '250 şehidimiz var.' diyoruz ama her birinin, gazilerin hikayesini gerçekten doğru anlatabilmemiz gerekiyor. O gece yaralanan insanların bir kısmı hala sağlığına kavuşamamış durumda, hala o zamanın acısını yaşıyorlar. Türkiye'nin her yerinde 15 Temmuz'un yıl dönümünde toplantıların yapılması anlamlı.
Çünkü bu gece çok önemli bir dönüm noktasıydı. Türkiye, 15 Temmuz 2016'da, aslında darbelerle anılan bir dönemi kapatmış oldu. Bir darbe girişimi başarısız oldu ve ülkede o sivil-asker ilişkilerindeki patolojik durum sona ermiş oldu. İlelebet sona erdiğini söyleyebilmek isterdim ama ihmal edersek yeniden bu tür durumlarla karşılaşabiliriz. Milletin, çok büyük fedakarlıklarla seçilmiş hükümetin arkasında durması sayesinde Türkiye önemli bir dönüm noktasını atlatmış oldu."
- "Hamdolsun, başarılı olamadılar"
SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık da 15 Temmuz'da canını siper eden şehitlere Allah'tan rahmet, hala yaralı durumda olan gazilere ise acil şifalar diledi.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün, bu milletin duygularıyla oynadığını, birbirlerine karşı olan güvenlerini sarstığını dile getiren Sarıbıyık, "Bu milletin sağduyusundaki birtakım kavramları kirlettiler. Aslında darbe girişimi olarak yapılan bu uygulama, millete büyük zarar verdi. Hamdolsun, başarılı olamadılar ve inanıyoruz ki sağduyulu insanlarımız olduğu müddetçe hiçbir zaman başarılı olamayacaklar." ifadesini kullandı.
Bu gibi olaylardan ders alınması gerektiğini vurgulayan Sarıbıyık, "Allah, insanı akıllı olarak yaratmış, bu aklı doğru kullandığımız müddetçe mahlukatın en üstünü de olabiliriz ama doğru kullanamadığımız zaman kendi kardeşine silah çekecek kadar aşağıların aşağısı şekline de gelebiliriz. Zaman, bize karşı oynanan oyunların farkında olma zamanı." diye konuştu.
Panele konuşmacı olarak katılan SETA Toplum ve Medya Araştırma Direktörü İsmail Çağlar, Gazeteci-Yazar Halime Kökçe ve 15 Temmuz Gazisi Mehmet Akyazıcı, katılımcılara o geceye ilişkin görüşlerini aktardı.
Programın sonunda İl Müftüsü İhsan Açık tarafından şehitler için dua edildi.
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla Sakarya Üniversitesi (SAÜ) tarafından da "Cephe Sakarya" fotoğraf sergisi ve film gösterimi düzenlendi.
Programda konuşan Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Savaşan ise 15 Temmuz'da kendilerini kurtaranın toplumsal hafıza olduğunu vurguladı.
Savaşan, "Çünkü vatandaşın, çağrıyla birlikte belki kafasında 27 Mayıs, 28 Şubat canlandı. Aynı şey bir daha yaşanmasın diye tabiri caizse duruma el koymuş oldu. Dolayısıyla hem şehitlerimizi anmak hem de bu hafızayı canlı tutmak önemli görevlerimizden birisi." açıklamasında bulundu.
Sakarya Valisi Ahmet Hamdi Nayir'in de katıldığı programın ardından, fuaye alanındaki sergi gezildi ve 15 Temmuz gecesi yaşananların anlatıldığı film izlendi.