Türk Epilepsi ile Savaş Derneği, 14 Şubat Dünya Epilepsi Günü kapsamında yaptığı açıklamada, epilepsinin sağlıklı bir yaşam sürmeye engel olmadığına, epilepsi hastalarının ve hasta yakınlarının hastalıktan daha çok toplumsal ön yargılarla mücadele etmek zorunda kaldıklarına dikkat çekti.
İnsan beyninin yaklaşık 100 milyar hücreden oluşan ve bilgisayarlarla bile karşılaştırılamayacak kadar karmaşık ama bir o kadar da eşsiz bir işleyişe sahip olduğunu bildiren Türk Epilepsi ile Savaş Derneği Başkanı Prof. Dr. Nerses Bebek, “Halk arasında ‘sara hastalığı’ olarak da bilinen epilepsi, kısa süreli beyin fonksiyon bozukluğuna bağlıdır ve beyin hücrelerinde geçici anormal elektrik yayılması sonucu ortaya çıkar. Tüm dünyada nörolojik hastalıklar arasında en sık görülen epilepsi, çoğunlukla aralıklı nöbetler ya da krizler halinde seyrediyor. Ülkemizde yaklaşık 1 milyon epilepsili birey yaşıyor ve hastaların yaklaşık yüzde 70’inin nöbetleri kontrol altında” diye konuştu.
Epilepsi için Bak farkındalık kampanyasını toplumdaki ön yargılar ortadan kalkıncaya kadar sürdürmeyi hedeflediklerini açıklayan Prof. Dr. Bebek, bu yıl kampanyaya ünlü oyuncu Furkan Andıç’ın gönüllü destek verdiğini belirtti.
Otobüste, metroda, okulda ya da iş yerinde epilepsi nöbeti geçiren bir bireyle karşılaşabileceğimizi ancak ülkemizde her 2 kişiden birinin epilepsi nöbeti geçiren hastaya nasıl müdahalede bulunacağını bilmediğinin altını çizdi.
Türk Epilepsi ile Savaş Derneği Başkanı Prof. Dr. Nerses Bebek epilepsi nöbeti geçiren hastalara ilk müdahalenin nasıl yapılması gerektiğini 10 başlıkta özetledi:
Mutlaka sakin olun, hastada bir şuur kaybı olabilir, hastayı güvenli bir ortama oturtun ya da mümkünse güvenli bir yere yatırın.
Ağzı kapalıysa, dişlerini sıktıysa açmaya çalışmayın. Dişlerinin arası açıksa; kazağınızın kenarı, tahta kaşığın ucu, çantanızın ya da kemerinizin deri kısmı gibi hastanın dişlerine zarar vermeyecek bir maddeyi dişlerinin arasına boğazını tıkamadığınızı kontrol ederek yerleştirin.
Hastanın bilinçsiz olduğunu unutmayın ve hareketlerini durdurmaya veya engellemeye çalışmayın.
Etrafında kendisini yaralayabilecek ucu sivri veya sert eşyalar varsa yanından uzaklaştırarak hastayı koruyun.
Gözlük takıyorsa gözlüğünü çıkartın. Üzerinde kravat, kemer gibi sıkı giysileri varsa giysilerini gevşetin.
Rahat nefes alması için yana doğru yatırıp ağız salgılarının dışarı akmasını sağlayın.
Nöbet sırasında; ilaç veya su içirmeye çalışmayın.
Nöbet sırasında nefes almakta zorlanan hastaya soğan ya da kolonya koklatmayın.
Sıklıkla nöbet sonrasında kişi yorgun, ne yaptığını bilemez haldedir, dolayısıyla bu aşamada elinizden geldiğince sakin ve güven verici olun.