"Türkiye ekonomisi nereye gidiyor?" konferansı

İZMİR (İHA) - Ekonomist Selim Somçağ, "IMF'nin 1999 yılı Kasım ayında Türkiye'de uygulanmaya başlanan dezenflasyon programının sonuçları tutarlı bir biçimde görülüyor. Bir rota çizildi, bu rota doğrultusunda bilinmeyene doğru gidiyoruz. Ancak bu rotanın doğru bir rota olduğu söylenemez" dedi.

Ege Üniversitesi (EÜ) Ziraat Fakültesi ve Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi tarafından "Türkiye Ekonomisi Nereye Gidiyor" konulu bir konferans düzenlendi. EÜ Ziraat Fakültesi'nde gerçekleştirilen konferansta konuşan ekonomist Selim Somçağ, IMF'nin Türkiye ile ilişkilerinin sembolik olduğunu söyleyerek, "Dezenflasyon programı öncesinde Türkiye'nin ekonomik durumu bugüne göre daha iyiydi. Bize 'enflasyon ve kamu borç stokunuz çok yüksek' dediler. 'Enflasyonunuzun Avrupa Birliği'ne uyması gerekiyor' dediler. Dezenflasyon programının gelmesiyle her şey daha da kötü olmaya başladı. Enflasyon düştü ama menkul ve gayrimenkullerin fiyatı arttı. İnsanların geliri ise bunları karşılamaya yetmiyor. Bu iyi bir tablo değil, hastalıklı bir tablodur" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Mali disiplin olmadan ekonominin iyiye gitmeyeceğini savunan Somçağ, "Son zamanlarda, döviz kurları düşük tutulursa kısa vadede fiyatlar geriler deniyor. Ancak, düşük döviz kurunun diğer zararı da Türk ihracatçısının giderek azalan kar marjlarına mahkum olması, üretip sattıkça zenginleşeceğine fakirleşmesidir. Bugün birçok Türk tekstil firması kapılarına kilit vurmaya başladı" şeklinde konuştu.

Döviz kurlarının gerilemesinin kısa vadede enflasyonu düşüreceğine değinen ekonomist Somçağ, "Türkiye, deneme tahtası yapıldı. Kısa vadede döviz kuru geriletilince, Türk Lirası değerlenmeye başlıyor. Bu kez de ihracat yapmak zorlaşıyor. İthalat, ucuz hale geliyor. Paramız değerleniyor ama bu da cari açığı büyütüyor. Yani, kurların gerilemesi bir yandan enflasyonu düşürürken, öbür yandan da dış ticaret açığını büyütüyor. Büyüyen dış ticaret açığı da cari açığı patlatıyor" dedi.