Türkiye en cazip yatırım adreslerinden

Borç yükü altındaki Portekiz, İspanya, İrlanda, Yunanistan ve İngiltere’ye odaklansa da yılın geri kalanında gözler borsalarındaki başarılı performanslarla dikkat çeken ülkelerde olacak.

STINC olarak kısaltılan ve Singapur, Türkiye, Tayland, Endonezya ve Şili’den oluşan bu ekonomiler, yatırımcıların güvenle hareket edip, risk aldığı dünyanın sorunsuz noktaları olarak dikkat çekiyor.

Bu beş ülke başarılı bir yıl geçirmek adına gereken en küçük şeyleri dahi yaptı ve büyük bir ihtimalle önümüzdeki on yıl boyunca da aynı şekilde hareket edecekler. Her biri, ihracat merkezine dönüşmekte olan bu ülkelerdeki gelişmeleri takip etmek gerçekten heyecan verici.

İLGİ GEÇİCİ OLMAYACAK

Hiçbiri sorumsuzca borçlanma gerçekleştirmeyen ve sıkı çalışma, nüfus artışı, mali kısıtlamalar ve alt yapı yatırımlarıyla değer yaratmaya çalışan bu ekonomilerin, hangi noktalara geleceğini düşünmek heyecan veriyor. Bütün bu noktalar, ABD ve Çin gibi ülkelerin ilk başlarda büyük önem verdiği ancak daha sonra büyümeye odaklanırken unuttukları kavramlar.

Reklam
Reklam

Diğer yandan Latin Amerika’daki tahvil ve Asya’daki kur kriziyle bir anlamda kendi bankacılık testlerini gerçekleştiren bu ekonomilere olan ilgi geçici olmayacak. Bu ülkelerdeki şirketler önümüzdeki on yıl boyunca yatırımcıların portföylerinde yerini almaya devam edecek.

TÜRKİYE: BÜYÜLEYİCİ BİR ÖRNEK

Türkiye, dünyanın geri kalanı derin ekonomik sıkıntılar çekerken, hükümetin attığı küçük ama reform odaklı adımlarla örnek teşkil eden bir başarı hikayesi. Londra merkezli araştırma şirketi Capital Economics’e göre, Türkiye gelişmekte olan ülkeler arasında yakın vadede en parlak geleceğe sahip olan ekonomi durumunda bulunuyor.

Capital Economics analistleri, Türkiye’nin bu yıl yüzde 6.5, 2011’de yüzde 4, 2012’de ise yüzde 4.5 oranında büyüyeceğini tahmin ediyor. Bu oranlar Çin’in ortalama yüzde 8 seviyesinde olan büyüme rakamlarıyla kıyaslanmayacak olsa da Türkiye bu başarıya herhangi bir merkezi planlama ya da şişirilmiş bir bankacılık sistemine sahip olmadan imza attı.

BÜYÜMEYİ TETİKLEYEN ÜÇ FAKTÖR

Reklam
Reklam

Türkiye’deki büyümeyi tetikleyen üç faktör var. Bunlardan ilki kredi portföyleri genişleyen ve şirketler için kredi olanaklarını kolaylaştıran güçlü bankacılık sistemi.

İkinci faktör ise, rekabetçi ekonomileri ve dolar karşısında değer kaybeden para birimlerinin faydasını gören Türk ihracatçıların başarılı işlere imza atması. Yunanistan gibi euro kullanan ülkelerin kur esnekliği gibi bir seçeneği bulunmuyor.

Üçüncü ve son etken ise, ülkenin geniş ihracat tabanına sahip olması. Türkiye, yurtdışına yaptığı satışlarda sadece Batı Avrupa’ya ya da bu bölgenin orta sınıfına bağımlı değil. Aslına bakılırsa, ihracatın yalnızca yüzde 45’lik bölümü Avrupa’ya gönderilirken, yüzde 20’lik bir kısım Ortadoğu’ya gidiyor.

Türk inşaat şirketleri, Basra Körfezi’ndeki petrol üretiminin gerçekleştiği bölgelerde en aktif olan ve en fazla saygı duyulan firmalar arasında yer alıyor.(MarketWatch)