ANKARA (ANKA) - Ankara Ticaret Odası (ATO), Türkiye'nin enerji krizine gitmekte olduğu uyarısı yaparak, bu nedenle nükleer enerji kullanımının şart olduğunu savundu.
ATO'nun Dünya Nükleer Birliği'nin (World Nuclear Associated) verilerinden yararlanarak hazırladığı rapora göre, 33 ülkede toplam 433 adet nükleer santral faaliyet gösteriyor. 31 adet nükleer santral ise yapım aşamasında bulunuyor. Uluslararası Enerji Ajansı 2004 yılı istatistiklerine göre, kişi başına elektrik tüketiminde dünya ortalaması 2 bin 456 kwh. Kişi başına elektirk tüketiminin gelişmiş ülkeler ortalaması 9 bin 503 kwh iken, az gelişmiş ülkelerde 358 kwh olarak hesaplanıyor.
Dünyada en çok nükleer santrali bulunan üç ülkenin sırasıyla ABD, Fransa ve Japonya olduğu kaydedilen raporda, nükleer enerji kullanımı ile kişi başı gelir arasında ilişki kuruldu. Kişi başına milli geliri 5 bin 447 dolar olan Türkiye'de kişi başına elektrik tüketiminin 2004 yılı verilerine göre 1.766 kwh olduğu belirtilen raporda, "Türkiye'nin enerji üretim ve tüketimini artırması için enerji kaynaklarını da çeşitlendirmesi gerekiyor. Bugün itibariyle yüzde 70 ithal kaynaklı girdilerle enerji üretimi yapılan Türkiye, enerjide dışa bağımlı durumda. Türkiye'nin 2007 yılı sonunda enerji kaynakları ithalatının 35 milyar dolara ulaşması bekleniyor" denildi.
-FRANSA ÖRNEĞİ-
59 adet nükleer santrali bulunan ve elektriğinin yüzde 78'ini nükleerden elde eden Fransa'nın, dünyanın en büyük elektrik ihracatçısı durumunda olduğu ifade edilen raporda, "Elektrik ihracatından yılda 3 milyar euro kazanan Fransa, nükleer reaktör ve yakıt da ihraç ediyor" denildi. Kanada'nın, iki ana madenden çıkan uranyum ile dünya rezervinin üçte birini elinde bulundurduğu vurgulanan raporda, "18 adet nükleer santrali bulunan Kanada'nın inşa halinde iki, planlama aşamasında 4 santral projesi var" bilgisi verildi.
Çin ve Hindistan'da mevcut nükleer enerji kullanımı oranı çok düşük olsa da, hızla nükleer enerji santralı kurma çalışmaları yapıldığı belirtilen raporda, "Dünyada en çok nükleer santrale sahip üçüncü ülke konumundaki Japonya'da faaliyetteki 55 santrale ek olarak, 2 adet yapım aşamasında, 11 adet de planlama aşamasında nükleer santral bulunuyor. Enerji gereksiniminin yüzde 80'ini ithal eden Japonya, ilk nükleer reaktörünü 1966'da faaliyete geçirdi. Nükleer enerji, 1973 yılından bu yana Japonya'nın öncelikli ulusal stratejilerinden birini oluşturuyor" denildi.
-DÜNYA ELEKTRİĞİNİN YÜZDE 16'SI NÜKLEERDEN-
Dünyada kullanılan elektrik enerjisinin yüzde 16'sının nükleer enerjiden elde edildiğinin altı çizilen raporda, "Fransa, elektriğin yüzde 78'ini, Litvanya yüzde 69'unu, Slovakya yüzde 57'sini, Belçika yüzde 54'ünü, İsveç ve Ukrayna yüzde 48'ini, Bulgaristan yüzde 44'ünü, Ermenistan yüzde 42'sini, Slovenya yüzde 40'ını, Güney Kore yüzde 39'unu, Macaristan yüzde 38'ini, İsviçre yüzde 37'sini, Almanya yüzde 32'sini, Çek Cumhuriyeti yüzde 31'ini, Japonya yüzde 30'unu; Finlandiya yüzde 28'ini, İspanya yüzde 20'sini, Amerika yüzde 19'unu, İngiltere yüzde 16'sını, Kanada ve Rusya yüzde 16'sını nükleer enerjiden üretiyor" bilgisi verildi. Rapora göre dünyada faaliyet gösteren nükleer santrallerin ülkelere göre dağılımı ise şöyle:
ABD 104, Fransa 59, Japonya 55, Rusya 31, Güney Kore 20, İngiltere 19, Kanada 18, Almanya ve Hindistan 17, Ukrayna 15, Çin 11, İsveç 10, İspanya 8, Belçika 7, Çek Cumhuriyeti 6, Slovakya ve İsviçre 5, Macaristan ve Finlandiya 4, Bulgaristan, Romanya, Arjantin, Meksika, Güney Afrika, Brezilya ve Pakistan 2, Litvanya, Ermenistan, Slovenya ve Hollanda 1.
-AYGÜN: NÜKLEER DIŞA BAĞIMLILIKTAN KURTARIR-
ATO Başkanı Sinan Aygün, "Türkiye, kalkınmasını uzun vadede besleyebilecek bir enerji yapılanması ortaya koymak zorunda. Otoritelere göre, önümüzdeki 50 yılda dünya, tarihinden bu yana kullandığı enerjiden daha fazlasını tüketecek. Türkiye'nin bu gerçekleri görmezden gelerek nükleer santralden kaçınma şansı yoktur" dedi.
Şu anda tüm dünyada toplam 94 adet nükleer santral yapımının planlandığını belirten Aygün, önümüzdeki yıllarda elektrik üretiminde nükleer enerjinin payının daha da artacağını kaydetti.
TBMM'nin çıkardığı Nükleer Santral Yasası'nın enerjide devrim yaratacak bir girişimin ilk adımı olduğunu vurgulayan Aygün, şunları söyledi:
"Yasanın çıkması çok önemli bir başlangıç. Ancak bundan sonra daha büyük ve hızla adımlarla ilerleyip bir an önce nükleer santral yapımına başlamalıyız. Türkiye enerji krizine doğru gidiyor. Kaybedecek zaman kalmadı. Nükleer santral Türkiye'yi dışa bağımlılıktan büyük ölçüde kurtaracaktır."