Türkiye, dün yaşanan trafik kazalarıyla sarsıldı. Gaziantep'te 15 kişinin yaşamını yitirdiği katliam gibi kazayla birlikte akşam saatlerinde Mardin'in Derik ilçesinde meydana gelen ve 20 kişinin hayatını kaybettiği kaza herkesi yasa boğdu. Detaylar ise kahretti...
Mardin'in Derik ilçesi Üçyol mevkisinde dün bir tırın da karıştığı ölümlü kazaya müdahale edenlere, freni patlayan tırın çarptığı kazayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor. Kazanın ardından yaralanan ve gözaltına alınan tır şoförlerinin emniyetteki işlemleri tamamlandı. İki sürücü, SEGBİS ile bağlandıkları Derik Sulh Ceza Hakimliğince "Taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan tutuklandı.
Gaziantep-Nizip otoyolunun 18’inci kilometresinde dün saat 11.00 sıralarında kontrolden çıkan otomobil dere yatağına devrildi. Yoldan geçen sürücülerin ihbarı üzerine kaza yerine itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Bu sırada Şanlıurfa’ya giden İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirleri de kazayı görünce durup olay yerine gitti. Ekiplerin kurtarma çalışması sürerken, kaza yerine yaklaşık 200 metre mesafede yolcu otobüsü devrildi. Yan yatan otobüs sürüklenerek itfaiye aracı ile ambulans ve bu sırada bölgede bulunan ekipler ile vatandaşlara çarptı.
Feci kazada 3 sağlık görevlisi, 3 itfaiye eri ve muhabirler Muhammed Abdulkadir Esen ile Umut Yakup Tanrıöver dahil 15 kişi yaşamını yitirdi, 31 kişi de yaralandı. Hastaneye kaldırılan yaralılardan 9’unun durumunun ağır olduğu, 12 kişinin de taburcu edildiği açıklandı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da Twitter’dan “Yaralı sayısı toplam 31 olmuştur. 9’unun durumu maalesef ağır, bir kişi ameliyata alındı. Yaralılarımızın tedavisi için bütün imkanlar seferber edilmiştir“ dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu beraberinde Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş ve Vali Mahmut Demirtaş ile birlikte Mardin'in Derik ilçesinde kazanın meydana geldiği bölgede incelemelerde bulundu. Yetkililerden kaza ve çalışmalar hakkında bilgi alan Bakan Soylu yaptığı açıklamada, "İki TIR’ın sebebiyet verdiği kazada şu ana kadar 20 vatandaşımız hayatını kaybetti. 26 yaralımız var. Olay bütün yönleriyle birlikte soruşturulmaktadır. İhmal, kasıt her neyse bütün süreçler tetkik edilecektir. Kolluk güçlerimiz bu konudaki çabanın içerisindedirler. İnsanın boğazı düğümleniyor. Bir trafik kazasında 20 kişinin hayatını kaybetmesi üzerine insanın söyleyecek sözü kalmıyor. Hem Cumhuriyet Savcılığımız hem kolluk güçlerimiz soruşturmayı sürdürüyor. Kazazedelerimiz ve ailelerimizin yanındayız. Öncelikle sabır diliyorum. Geçmiş olsun, Allah rahmet eylesin." dedi.
Bakan Soylu gece boyunca gece boyunca kaza ile ilgili çalışmaların sürdürüleceğini belirterek, "Biz de burada sabaha kadar hem kazaya sebebiyet veren sürecin nasıl olduğunu hem de bu konuda kimin ihmali varsa o ihmalle ilgili tüm tespitleri yapmış olacağız. Allah böyle bir sonuçla bizi bir daha imtihan etmesin diyoruz. Buradaki ilk kazaya müdahale esnasında 1 polisimiz şehit oldu. Sürücülerin 2’si de yaralı, tedavi altındalar. 2 sürücü de gözaltında” dedi.
Bakan Soylu ve beraberindekiler daha sonra kazada hayatını kaybedenlerden İsa Ayebe’nin ailesinin evine giderek, başsağlığı diledi. Ardından hastanedeki yaralıları ziyaret ederek, geçmiş olsun dileklerini iletti.
Gaziantep'te 15 kişinin hayatını kaybettiği kazaya karışan otobüsün gözaltına alınan sürücüsü Abdulkadir M., emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
Gaziantep'teki kaza ile ilgili soruşturma çok yönlü sürdürülüyor. 3 savcının görevlendirildiği soruşturmada, tedavisinin ardından gözaltına alınan otobüs şoförü Abdulkadir M.'nin ilk ifadesi ortaya çıktı.
İlçe Jandarma Komutanlığı'nda sorgusu süren otobüs şoförü, seyir sırasında 400-500 metre mesafede emniyet şeridindeki ekipleri gördüğünü belirterek, "Otoyolda kaza vardı, kalabalık bir ekip bulunuyordu. O sırada ne olduğunu anlayamadım. Bir anda otobüsün direksiyon hakimiyetini kaybettim. Toparlamak için manevra yapmaya başladım ama kurtaramadım ve otobüs devrildi. Daha sonra sürüklenmeye başladım, sonrasını hatırlamıyorum. Kazaya neden olduğum için çok pişmanım" dediği öğrenildi.
Kazaya ilişkin incelemelerin gelecek hafta içinde tamamlanacağı belirtildi. Ayrıca yola dökülen bir sıvının otobüsün kaymasına neden olduğuna yönelik iddiaların araştırıldığı ancak şu ana kadar bu yönde bulguya rastlanılmadığı öğrenildi.
Soruşturma kapsamında savcılıkta ifade veren otobüs şoförü A.M, yaklaşık 5 yıldır otobüs şoförlüğü yaptığını söyledi.
İstanbul'dan 19 Ağustos 2022 Cuma günü saat 19.00 sıralarında hareket ettikleriotobüs ile Diyarbakır'a seyir halinde olduklarını, otobüsü diğer şoför arkadaşı V.Ö. ile kullandığını anlatan A.M, şöyle devam etti:
"Saat 10.00-11.00 sıralarında Nizip'te bir tesiste tekrar mola verdik. Mola esnasında otobüsün şoför koltuğuna geçtim. V.Ö. ise yeniden istirahate ayrıldı. Tam bilememekle beraber 100-110 kilometre hızla seyir halindeydim. Tüm yolculuk esnasında yanımızda muavinimiz B. bulunmaktaydı. B. de ara ara istirahate çekildi ama en son tesislerde o da benimle beraber uyanıktı. Ben otobüs sürüşünü yaptığım sırada muavinimiz B. de anımsadığım kadarıyla yolcularımızla ilgileniyordu. Bu şekilde yaklaşık 15 kilometre ilerledikten sonra bir kaza olduğunu gördüm. Yol üzerinde modelini anımsayamadığım 3-4 otomobil, bir itfaiye aracı, bir ambulans vardı. Anladığım kadarıyla bir kaza olmuştu ancak kaza aracını ve kazayı tam anımsayamıyorum."
Emniyet şeridinin hemen yanında bulunan birinci sağ şeritte ilerlediğini anlatan M.A, şunları kaydetti:
"Tahminen 20-30 metre kala önümde kaza yapan araçları, ambulansı ve itfaiye aracını fark ettim. Bu araçları 20-30 metre kala görmüş olma nedenimi şu an açıklayamıyorum. Ancak yol biraz virajlıydı ve gittiğim şeritte hafif tepelik vardı. Belki de bu nedenle araçları ve kazayı görmemiş olabilirim. Ancak uykulu değildim ve yolda hatırladığım kadarıyla uyarı levhası ve reflektör bulunmamaktaydı. Söz konusu araçları gördükten sonra frene basıp basmadığımı hatırlamıyorum. Çünkü fren mesafesinde değildim. Frene bassam da otobüs durmayacaktı. Bu nedenle direksiyonu sola kırmayı tercih ettim. Belki bu şekilde kazadan kaçış ihtimalimiz olacaktı. Daha sonra otobüs herhangi bir araca itfaiyeye ya da ambulansa çarptı mı hatırlamıyorum. En son baktığımda otobüsün yan yatmış olduğunu gördüm. Gerçekleşen kaza ve vefat eden ile yaralanan insanlardan ötürü çok üzgünüm. Yaşanılan olayın gerçekleşmesinden ise kendimin ölmesini tercih ederdim."
Şoför A.M, kazaya engel olamadığı için çok pişman olduğunu da belirtti.
Sorgu için İlçe Jandarma Komutanlığına gönderildi şoför A.M, daha sonra nöbetçi mahkemeye sevk edildi.
Zanlı, nöbetçi hakimlikçe "taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet vermek" suçundan tutuklandı.
Gaziantep Valiliği, dün Tarsus-Adana-Gaziantep (TAG) Otoyolu'nun Nizip bölümünde 15 kişinin öldüğü trafik kazasında yaralanan 16 kişinin taburcu edildiğini, 5'i ağır 13 kişinin tedavilerinin sürdüğünü bildirdi.
Valilikten yapılan açıklamaya göre, Tarsus-Adana-Gaziantep (TAG) Otoyolu'nun Nizip bölümünde kaza yapan bir araca müdahale için güvenlik şeridinde bulunan ekibe ve araçlara, kaza yerinden 150 metre geride devrilen ve kayan yolcu otobüsünün çarpmasıyla ilgili soruşturma sürüyor.
Kazada yaralanan ve kentteki çeşitli hastanelere kaldırılan yaralılardan 16'sı tedavilerinin ardından taburcu edildi.
Diğer yaralıların hastanedeki tedavilerinin sürdüğü aktarılan açıklamada, "Halen hastanede yatan 13 vatandaşımız var. 5 hastanın durumu, ciddiyetini koruyor." ifadeleri kullanıldı.
Büyükşehir Belediyesi kameramanı Bekir Özdemir, kazadan yaralı kurtuldu: “Yolda kaza vardı. Yardım etmek için durduk. Araç dereye uçmuştu. Bir cenaze vardı. Yaralıyı çıkartmak için 1 saate yakın uğraştık. Yaralıyı ambulansa yerleştiriyorduk. Ben ambulansın ön tarafından dolandım. Bir ara kafamı kaldırdım. Otobüsün devrilerek geldiğini gördüm. ‘Kaçın’ diye bağırdım. Sonrasını hatırlamıyorum.”
Kazayla ilgili soruşturma başlatılırken, otobüs şoförü Abdulkadir Memiş hastanedeki tedavisinin ardından gözaltına alındı.
Hayatını kaybeden 15 kişinin sağlık görevlileri Tuba Uzdilli, Abdullah Kütük ve Halil Özden; itfaiye erleri Ahmet Polat, Mehmet Polat ve Mehmet Bozkurt; İhlas Haber Ajansı muhabirleri Muhammet Abdulkadir Esen ve Umut Yakup Tanrıöver ile Aziz Birdal, Yakup Birdal, Muhammet Ersek, Umut Ersek, Nuran Tanrıkulu, Melik Kaya ve Mehmet Özsoy olduğu belirlendi. Adli Tıp Kurumu önünde oluşacak yoğunluk için de hazırlık yapıldı.
Canlı yayında kazayı anlatan İHA Muhabiri Said Vakkas, gözyaşları içinde konuştu: “Saatler önce birlikte mesai yaptığımız arkadaşlarımızı kaybettik. Bir şeyler anlatabilmek çok zor. Burası savaş alanı gibi. Geldiğimizde korkunç manzarayla karşılaştık. Çok kötü, durum çok kötü. Nasıl olduğunu kimse kestiremiyor. Çok büyük bir kaza. Diyecek bir şey bulamıyoruz , çok zor.”
Gaziantep’teki kazanın bir benzeri saatler sonra Mardin’in Derik ilçesinde meydana geldi. Saat 17.00 sıralarında freni boşalan gübre yüklü TIR, 2 araca çarparak devrildi. İhbar üzerine olay yerine sağlık, itfaiye, jandarma ve polis ekipleri sevk edildi.
Çevredeki vatandaşlar da kaza yerinde toplandı. Ekiplerin çalışmasının sürdüğü sırada gübre yüklü bir başka TIR, hızla kalabalığın arasına daldı. Kaza yerinde bulunanlar panik ve korku içinde kaçmaya çalışırken, TIR bir apartmana çarparak durabildi.
Can pazarının yaşandığı kazada aralarında çocukların da olduğu 20 kişi yaşamını yitirdi, 26 kişi de yaralandı. Yaralılar, ambulanslarla çevredeki hastanelere götürüldü. Feci kazanın ardından soruşturma başlatıldı.
Feci kazaya dair gördüklerini İhlas Haber Ajansına anlatan görgü tanığı Veysi Danış, "İkinci tırın gelişi itfaiye, ambulansa ve araçlara çarptı. Ortalık kan gölüne döndü. Herkes akrabasına koştu, çoluk çocuğuna baktı" dedi.
İlk kaza olduğunda yardım amaçlı yaralılara müdahale ettiklerini söyleyen Veysi Danış, 15-20 dakika geçtikten kalabalığın toplandığı ifade etti. İlk kazadan 3 kişinin öldüğünü aktaran Danış, "O arada bizim yeğenimiz de vefat etti. Biz onunla ilgilenirken kalabalık oldu. O esnada bir baktık yukardan korna sesi geliyor. Meğerse ikinci tır freni patlamış.
Süratli bir şekilde kalabalığın içine daldı. O esnada ortalık katliam alanı oldu. Çok berbat bir şey oldu. Kaçan kaçana, çocuklar, yaşlılar o esnada tırın altında kalan bayağı insan kaldı. İlk kazada sağlık ekipleri müdahale ediyordu.
Gaziantep'i konuşurken Antep'ten daha kötü olduk. Ölenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun" dedi.
Mardin’in Derik ilçesinde iki TIR’ın neden olduğu kazada hayatını kaybeden 20 kişiden İsa Ayebe (40), İrfan Aktaş (40) ve İbrahim Has (75), İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, Vali Mahmut Demirtaş ve Kaymakam Evren Çakır’ın da katıldığı cenaze töreninden sonra Derik İlçe Mezarlığında gözyaşlarıyla toprağa verildi.
Öte yandan ilk kazaya müdahale sırasında şehit olan polis memurunun kimliği belli oldu. Kazada hayatını kaybeden polis memuru Yahya Ergin’in 1 hafta önce Tekirdağ Şarköy'den Mardin'in Derik ilçesine tayin olduğu belirtildi. Çanakkale Ezine doğumlu olan 33 yaşındaki polis memuru Ergin'in 1 çocuk babası olduğu ve TEM Şube Müdürlüğünde görevli olduğu öğrenildi.
Mardin'deki trafik kazasında şehit olan polis Yahya Ergin için tören düzenlendi. Düzenlenen törene, bir yaşındaki oğlu ile katılan şehidin eşi ile görev arkadaşları duygulu anlar yaşadı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Gaziantep’in ardından Mardin’in Derik ilçesinden de maalesef elim bir kaza haberi aldık. Ciğerimizi yakan kazada hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralananlara acil şifalar diliyorum. Bir kez daha başımız sağ olsun” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, kazaların ardından Twitter hesabından paylaştığı mesajında, “Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifa diliyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Sosyal medya hesabından her iki kazadan sonra da başsağlığı ve taziye mesajları paylaştı: “Görevleri başında hayatlarını kaybeden fedakâr, cefakâr sağlık ve itfaiye personelimiz ile gazeteci kardeşlerimize ve vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Milletçe başımız sağ olsun.”
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Twitter hesabından paylaştığı mesajında her iki kazada da hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara acil şifalar diledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Twitter mesajında “Bugün art arda gelen acı haberler yüreğimizi yaktı” dedikten sonra hayatlarını kaybedenlere rahmet, yaralananlara acil şifalar diledi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Bugün maalesef içimizi yakan bir kaza haberini de Mardin’den aldık. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine sabırlar diliyor; yaralılarımıza acil şifalar temenni ediyorum. Rabbim milletimizi bir daha böyle acılarla sınamasın.”
Basın Konseyi’nden yayımlanan mesajda ise “Zincirleme trafik kazasında, İhlas Haber Ajansı muhabirleri Muhammed Abdulkadir Esen ve Umut Yakup Tanrıöver’i de kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Haber peşinde koşarken yaşamlarını yitiren meslektaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine ve İhlas Haber Ajansı mensuplarıyla basın camiasına başsağlığı dileriz.” ifadeleri yer aldı.