"Türkiye geçici koruma altındakilerin üniversite oranında rekor kırıyor"

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Abdullah Eren: - "Türkiye Bursları çerçevesinde bizler gerek UNHCR gerek AB fonları üzerinden de çok fazla öğrenciye burs imkanı sağlıyoruz. Diğer taraftan mültecilerden yüzde bir oranında üniversiteye gitme oranı varken, Türkiye yüzde altıyla bu alanda bir rekor kırıyor" - UNHCR Türkiye Temsilcisi Katharina Lumpp: - "Türkiye’de genç mültecilerin yüksek öğrenime erişmesi konusunda bir farkındalık var, rol model olmaları konusunda farkındalık var. Bu konuda geçici koruma altındaki mülteciler için farklı destekler bulunuyor" - TRT World Genel Yayın Yönetmeni Serdar Karagöz: - "Medya kuruluşları genelde reyting ve sansasyon arayışı içerisindedirler. TRT olarak biz bunun dışında ve sorumlu olarak, 'Çözümün bir parçası olabilir miyiz? Reyting bizim için önemli ama elimizdeki medya gücünü problemlerin çözümünde kullanabilir miyiz?' diye düşünüyoruz"

İSTANBUL (AA) - Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Abdullah Eren, Türkiye Bursları çerçevesinde gerek Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) gerek Avrupa Birliği (AB) fonları üzerinden çok fazla öğrenciye burs imkanı sağladıklarını belirterek, "Diğer taraftan mültecilerden yüzde bir oranında üniversiteye gitme oranı varken, Türkiye yüzde altıyla bu alanda bir rekor kırıyor." dedi.

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), UNHCR Türkiye, TRT World Research Centre ve TRT World Citizen iş birliğiyle düzenlenen "Uluslararası Koruma Altındaki Öğrencilerin Yüksek Öğrenimi Konferansı" Renaissance İstanbul Polat Bosphorus Hotel'de başladı.

Reklam
Reklam

Konferansın açılışında konuşan Eren, 2011 yılından itibaren "Türkiye Bursları" adı altında bir marka oluşturduklarını ve dünyanın çok farklı ülkelerinden öğrencileri Türkiye’de misafir edip burs verdiklerini anlatarak, "Şu an 170’ten fazla ülkeden öğrenciyi, Türkiye’de devletimiz adına burslu olarak okutuyoruz. 170 ülkeden 16 bin öğrenci var." ifadelerini kullandı.

Eren, Türkiye’nin ülkeye sığınanlarla ilgili sekiz yıl boyunca çok başarılı ve insani bir çalışma yürüttüğünü belirterek, uluslararası muhatapların da bundan övgüyle bahsettiğini hatırlattı.

Türkiye’nin Suriyelilerin ve uluslararası koruma altındaki öğrencilerin yüksek öğrenimine ilişkin ve onların hayatının her anına dokunabilmek için gösterdiği çabanın çok profesyonel olduğuna dikkati çeken Eren, şunları kaydetti:

"Türkiye’nin tüm kurumları, çok profesyonel bir şekilde ciddi bir çaba gösteriyor. Fakat netameli konular bunlar. İşinizi iyi yaparsınız başka bir eksiklik bulunur, yapmazsanız mültecilere bakmamakla suçlanırsınız. Açık konuşuyorum, Türkiye’nin son zamanlarda içeride ve dışarıda bu meseleyle alakalı almış olduğu haksız eleştiriler, esasında bizim burada yapacağımız etkinlikte cevabını da bulmuş olacak. Türkiye Bursları çerçevesinde bizler gerek UNHCR gerek AB fonları üzerinden de çok fazla öğrenciye burs imkanı sağlıyoruz. Diğer taraftan mültecilerden yüzde bir oranında üniversiteye gitme oranı varken, Türkiye yüzde altıyla bu alanda bir rekor kırıyor."

Reklam
Reklam

UNHCR Türkiye Temsilcisi Katharina Lumpp ise dünya genelindeki mültecilere yönelik istatistiksel verileri paylaşarak, mülteci çocukların yüzde 61’inin ilkokula gittiğini, gençlerin de yüzde 23’ünün ortaöğretime devam ettiğini ve yüksek öğrenimde bu rakamın sadece yüzde bir olduğuna dikkati çekti.

Türkiye’de geçici koruma altına bulunanların eğitim durumunun iyi bir oranda olduğunu belirten Lumpp, "Türkiye’de genç mültecilerin yüksek öğrenime erişmesi konusunda bir farkındalık var, rol model olmaları konusunda farkındalık var. Bu konuda geçici koruma altındaki mülteciler için farklı destekler bulunuyor. Tabii bunlar Türkiye’de mültecilerin yüksek öğrenime geçiş için dünyanın farklı yerlerinden farklı paydaşlar var sahnede. Suriyeli 18-24 yaş arası öğrencilerin yüzde altısı genelde devam ediyor." diye konuştu.

Lumpp mültecilerin eğitimi ile ilgili Aralık 2018'de Birleşmiş Milletler'de alınan kararı hatırlatarak, "Burada mültecilerin eğitime katılmaları vurgulanıyor. Türkiye’de de bu strateji takip ediliyor. Burada destek görüyor olmaktan çok memnun oluyoruz, biz de Türkiye’de bunu destekliyoruz. Türkiye’nin önemli bir rolü var ve bunu vurgulamak isterim. Özellikle Göç İdaresi Genel Müdürlüğü ki bu süreçleri yöneten kurum. Ayrıca YTB ve YÖK. Sadece öğrencilerin değil, ailelerin de umutların da desteklenmesi sağlanıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Reklam
Reklam

TRT World Genel Yayın Yönetmeni Serdar Karagöz de böylesi bir dönemde bu etkinliğin düzenlenmesinin çok önemli olduğunu ve kafalardaki soru işaretlerine cevap niteliğinde olacağını söyledi.

Kanal olarak sadece mültecilerin hikayelerini anlatmadıklarını, aynı zamanda kendi hikayelerini anlatmalarına da fırsat tanıdıklarını ifade eden Karagöz, "Bu anlamda mülteci kamplarında gençlere gazetecilik eğitimi veriyoruz. Medya kuruluşları genelde reyting ve sansasyon arayışı içerisindedirler. TRT olarak biz bunun dışında ve sorumlu olarak 'Çözümün bir parçası olabilir miyiz? Reyting bizim için önemli ama elimizdeki medya gücünü problemlerin çözümünde kullanabilir miyiz?' diye düşünüyoruz. Bu anlamda mültecilerle alakalı olsun, yurdundan edinmiş insanların yaşamıyla alakalı olsun bütün bu hikayeleri güçlü bir şekilde dünyaya duyurmak, bizim önceliklerimiz arasında." şeklinde konuştu.

Anahtar Kelimeler: