ING Bank Türkiye Genel Müdürü Hakan Eminsoy, bankacılık sektöründe Türkiye’de konsolidasyonun ticari anlamda çok gerçekleşmediğini belirterek, "Bu ülkede iki bankayı birleştirmek isteyen yatırımcı veya Türk sahip göremedik" dedi.
Eminsoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’de bankacılık sektöründeki rekabete bakıldığında, piyasada hatırı sayılır pazar payı olan bankaların hepsinin artık, gerek yerli gerek yabancı sermaye açısından oldukça güçlü olduğunu vurguladı.
Büyümenin sürdüğü bir pazarda bankaların da büyümelerini devam ettirmek isteyeceklerini dile getiren Eminsoy, konsolidasyondan fayda sağlamanın genellikle büyümenin yavaşladığı pazarlar için geçerli olduğunu söyledi.
Türkiye’de hep konsolidasyondan bahsedildiğine işaret eden Eminsoy, "Konsolidasyon, ticari anlamda çok gerçekleşmedi. Sadece bankaların probleme girmesi anlamında banka sayısı daraldı. Yoksa bu ülkede iki bankayı birleştirmek isteyen yatırımcı veya Türk sahip göremedik.
Sonunda bankalar sahip olarak el değiştirdi. Birleşme anlamında bir gelişme olmadı" görüşünü aktardı.
"BÜYÜK PAZAR PAYLARIYLA, DÜŞÜK DEĞERE SATILANLAR OLDU"
Hakan Eminsoy, Oyak Bank’ın ING’ye satışı sırasında olumsuz tepkiler oluştuğuna dikkati çekerek, "Halbuki ortada takdir edilmesi gerektiğini düşündüğüm bir başarı söz konusu. Bu başarı da, bundan birkaç sene önce israf olabilecek birtakım kaynakların, yatırımların tamamen Türk insanının emeğiyle yani Oyak Bank çalışanlarının yarattığı bir katma değerle sıfır noktasından 5 senede 2,7 milyar dolar gibi bir değere ulaştırılmış olmasıdır" şeklinde konuştu.
Türkiye’de ilk satılan bankanın Oyak Bank olmadığını belirten Eminsoy, şöyle devam etti: "Hatta en büyük pazar payıyla satılan banka da biz değiliz. Bizden çok daha büyük pazar paylarıyla satılan bankalar oldu. Üstelik de çok daha düşük değerlere satıldılar. Bir ticaretin temelinde, sattığınız malı yerine koyabilir misiniz mantığı yatar. Ben Türkiye’de daha önce yapılmış birtakım bankacılık işlemlerinin o dönemki değerleriyle yerine konulamayacağını düşünüyorum. Halbuki bizim bankamızın oldukça iyi değerden satıldığını düşünüyorum. Bu, vatana yapılmış bir haksızlık değil, tam tersine büyük bir katma değer yaratmaktır."
"TÜRKİYE, GÜVENLİ LİMAN GÖREVİ GÖREBİLİR"
Eminsoy, global ekonomideki krize ilişkin olarak da, yurt dışındaki global piyasalarda yaşanan krizin temeline bakıldığında, özellikle varlık fiyatlarının aşırı değerlenmeden kaynaklanan bir sorun olduğunu, onun üzerine de bu varlıkların çeşitli kaldıraç ürünleri denilen ürünlerle yüksek riskli şekilde finanse edildiğinin görüldüğünü ifade etti.
Türkiye’de ise bundan bahsetmenin pek mümkün olmadığına dikkati çeken Eminsoy, bundan dolayı Türkiye’nin aynı sorunun bir parçası olmadığını, ancak dünyada bir likidite daralması olduğunda bundan etkilenmesinin söz konusu olabileceğini kaydetti. Kargaşa dönemlerinde paranın güvenli limanlara gitme eğilimi bulunduğunu belirten Eminsoy, "Türkiye, bu konuda güvenli liman görevi görebilir. Çünkü buradaki varlık değerleri şişkin değil" dedi.
Hakan Eminsoy, 2008 yılında Türkiye’de beklenen tablonun, belki büyüme anlamında bir miktar yavaşlayacağı şeklinde olduğunu belirterek, yine de büyüme rakamlarında tahminlerin çok altında kalınacağını düşünmediğini, ancak enflasyon rakamının hedeflerin biraz üstünde kalabileceğini aktardı.