ANKARA (İHA) - Hollanda'nın Ankara Büyükelçisi Sjoerd I.H. Gosses, Gümrük Birliği Ek Protokolü'nün Türkiye'nin Kıbrıs'ı tanıması anlamına gelip gelmeyeceği yönündeki tartışmalarla ilgili olarak, Hollanda Başbakanı'nın bu antlaşmanın imzalanmasının Türkiye'nin Kıbrıs Rum Kesimi'ni tanıması anlamına gelmeyeceğini açıkladığını belirterek, Hollanda'nın bu konudaki görüşünün, AB ülkeleri tarafından verilen söze bağlı kalınması ve Türkiye için adil ortamın sürdürülmesi olduğunu ifade etti.
Türkiye ve Hollanda arasında Gümrük Konularında İşbirliği ve Karşılıklı İdare Yardımlaşma Antlaşması bugün Gümrük Müsteşarlığı'nda imzalandı. İmza töreni öncesinde bir konuşma yapan Gümrük Müsteşar Vekili Cihat Ancın, ülkeler arası ticaretin küreselleşme ve teknoloji alanında yaşanan gelişmelerin de etkisiyle son 50 yıl içinde büyük bir ivme kazandığını belirterek, bu gelişmelere paralel olarak yasal olmayan ticaretin de büyük oranda arttığını kaydetti. Gümrük suçlarının organize suçlar ve rekabetin zedelenmesini de beraberinde getirdiğini ifade eden Ancın, bu anlamda gümrük idarelerinin fonksiyonunun da önemli olduğuna işaret etti.
Ancın, AB ile müzakerelerin başlama tarihi olan 3 Ekim'e yaklaşılan bugünlerde, Türkiye'nin AB üyeliği için yapılan çalışmalar çerçevesinde, Gümrük Müsteşarlığı bünyesinde AB müktesebatına uyum çalışmalarının da hızla sürdürüldüğünü bildirdi. Ancın, "İlerleme raporlarında da ifade edildiği gibi, "Türkiye'de AB'ye en hazır kurumlardan biri Gümrük Müsteşarlığı'dır" dedi. Hollanda ile imzalanacak antlaşmayla iki ülke arasındaki yasal ticaretin hızlanacağını ve artacağını umduklarını da kaydeden Ancın, antlaşmanın her iki ülke gümrük makamlarına güç vereceğini söyledi.
"TÜRKİYE'NİN KAYBEDECEK ZAMANI YOK" Hollanda'nın Ankara Büyükelçisi Sjoerd I.H. Gosses ise, tatil olmasına rağmen çalışmaya devam ettiklerini ve 3 Ekim'e hızla yaklaşıldığını dile getirerek, "Türkiye'nin kaybedecek zamanı yok" dedi. İmzalanan antlaşmanın iki ülke arasındaki ticareti artıracağını belirten Gosses, bir ülkedeki ticaret ve yatırım ortamının, gümrük konusunun nasıl ele alındığıyla ilgili masaya yatırıldığını söyledi. Gümrük Müsteşarlığı'nın Türkiye'deki en gelişmiş kurumlardan biri olduğunu belirten Gosses, bunun şaşırtıcı olmadığını; çünkü AB ile Türkiye arasında Gümrük Birliği antlaşması olduğunu anımsattı. Türkiye'deki 6 yıllık görev hayatında ticaret alanında büyük gelişmeler olduğunu gördüğünün altını çizen Gosses, "Türkiye'nin stratejik bir lokasyonda olduğunu biliyoruz. Bu anlamda Hollanda olarak Türkiye'yi yakından takip ediyoruz" dedi.
Türkiye'nin, Hollanda'nın en büyük 4 ticaret ortağından biri olduğunu da ifade eden Gosses, Hollanda'nın da Türkiye'nin ticaret yaptığı ilk 10 ülke arasıda olduğunu kaydetti. İki ülke arasında 2004 yılında 4 milyar doların üzerine bir ticaret hacmi olduğunu hatırlatan Gosses, her iki ülke yetkililerinin de, yasa dışı ticaret yapan kişilerden daha akıllı davranması ve onlardan daha önde olması gerektiğini dile getirdi.
"EK PROTOKOLE KONULAN İMZA, TANIMA ANLAMINDA GELMİYOR" Daha sonra gazetecilerin sorularını cevaplandıran Gosses, Gümrük Birliği Ek Protokolü'nün Türkiye'nin Kıbrıs'ı tanıması anlamına gelip gelmeyeceği tartışmalarının hatırlatılması üzerine, Hollanda Başbakanı'nın bu antlaşmanın imzalanmasının Türkiye'nin Kıbrıs Rum Kesimi'ni tanıması anlamına gelmeyeceğini açıkladığını söyledi. Gosses, Hollanda'nın bu konudaki görüşünün; AB ülkeleri tarafından verilen söze bağlı kalınması ve Türkiye için adil ortamın sürdürülmesi olduğunu ifade etti.
Gümrük Birliği Antlaşması olmasına rağmen Hollanda ile neden böyle bir antlaşma imzalanması gereği duyulduğuna dair bir soruyu da cevaplandıran Gümrük Müsteşar Vekili Ancın ise, AB ile Gümrük Birliği Antlaşması tesis edilmesine rağmen ülkelerle gümrükler konusunda ayrı ayrı işbirliğinin sürdüğünü söyledi. Ancın, ülkeler arasında bu tür karşılıklı antlaşmaların gümrük idareleri bakımından zorunlu olduğunu da kaydetti.
Daha sonra Ancın ve Gosses antlaşmaya imza koydu. Ardından Ancın Gosses'e 'Gümrük Müzesi'ni gezdirdi.
Öte yandan antlaşmanın amacı, iki ülke gümrük idareleri arasındaki işbirliğini güçlendirmek. Antlaşmayla özellikle kaçakçılık ve diğer gümrük suçlarıyla mücadele ve buna yönelik olarak iki ülke arasındaki karşılıklı işbirliğinin geliştirilmesi hedefleniyor.