Türkiye, insanlara dünyanın vicdanı olduğunu gösterdi""

TUNUS (AA) - ENES CANLI - Türk Kızılayı Genel Başkan Yardımcısı Dr. Naci Yorulmaz, insani yardım götürmek için gittikleri Bangladeş'te yaşananlara ilişkin, "Arakan'dan kaçan Rohingyalı Müslümanların, özellikle de babaların ve anaların yüzünde 'bir ölümden başka bir ölüme koşan insanın telaşını' gördük. Çünkü ülkelerini terk ettiklerinde geriye dönüp dönmeyeceklerini bilmiyorlar, göç ettikleri topraklardaki şartlardan da emin değiller." dedi.Uluslararası Hilal İslam Komitesi'nin (ICIC) toplantısı için geldiği Tunus'ta Anadolu Ajansının ofisini ziyaret eden Yorulmaz, AA muhabirine Türk Kızılayının çalışmalarına ilişkin açıklamalarda bulundu.Yorulmaz, Türk Kızılayının, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) bünyesinde kurulan ICIC'ın yönetim kurulu üyesi olduğunu hatırlatarak, Komitenin, 13 Ekim 2017'de bir istişare toplantısı yaptığını söyledi. Toplantıda alınan kararlar çerçevesinde Arakanlı Müslümanların yaşadığı insani dram konusunun gündeme geldiğini aktaran Yorulmaz, toplantıda genel olarak göç konusunu da ele aldıklarını dile getirdi.Kızılay Genel Başkan Yardımcısı sözlerini şöyle sürdürdü:"Biz de Suriye'de yaşanan hadiseye değinerek, Türkiye'nin bir transit ülke ve aynı zamanda göçmenlere ev sahipliği yapan göç ülkesi olduğunu ifade ettik. Bu çerçevede ciddi bir bilgi birikimi oluşturduk. Türk Kızılayı olarak bu önemli insani yardım bilgi birikimini ICIC ülkelerinden isteyenlerle paylaşabileceğimizi ve bu çerçevede finansal, lojistik ve bilgi birikimi şeklinde katkıya hazır olduğumuzu söyledik." - "Türk Kızılayı insani dram olan her yerde"Naci Yorulmaz, Türk Kızılayının, uluslararası insani yardım alanında önemli bir aktör olduğunu vurgulayarak, Türk Kızılayı olarak dünyada nerede bir insan dramı varsa, orada olmaya çalıştıklarınıifade etti.Türk Kızılayı Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık ile yaklaşık bir ay önce Bangladeş'e gittiklerini aktaran Yorulmaz,"Dünyanın birçok bölgesinde insani operasyonlara katılma imkanımız olduğu için bu bölgeyi diğerleriyle kıyaslayabiliyoruz. Ancak şunu söyleyebilirim ki Arakan'dan göçen o insanların Rohingyalı Müslümanların, özellikle babaların ve anaların yüzünde 'bir ölümden başka bir ölüme koşan insanların acı telaşını' gördük. Çünkü ülkelerini terk ettiklerinde çok uzun bir süre geriye dönme şansları yok. Zaten ülkelerinde kimlik verilmemiş ve herhangi bir hak tanınmamış insanlardan bahsediyoruz." diye konuştu.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da Arakan için farkındalık yarattığına dikkati çeken Yorulmaz şunları söyledi:"Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın uluslararası çağrısından önce bölgeye ilişkin ciddi anlamda bilinmezlik vardı ve farkındalık açısından sıkıntı yaşıyorduk. Bu anlamda, Sayın Cumhurbaşkanımızın hem Birleşmiş Milletler'deki konuşmasında hem de özellikle 25 Ağustos'tan sonraki insani dram ortaya çıktıktan sonra bölge ülkeleri ve otuzdan fazla ülke lideriyle telefonda görüştüğünü öğrendik. İnsani diplomasinin arkasında böylesi ciddi bir destek, duruş insanlık adına ciddi bir şans. Zira bu görüşmeler sonrasında farkındalık arttı ve harekete geçildi." Türk Kızılayının 2012'den bu yana Bangladeş'te bulunduğunu da hatırlatan Yorulmaz, burada Rohingyalı mültecilere gıda ve gıda dışı yardımlar, tıbbi malzemeler, ilaç vs. ulaştırdıklarını, Türk Kızılayının Cox's Bazar'daki delegasyonuyla yardımlara devam ettiklerini söyledi.Yorulmaz, "Türkiye'de ciddi anlamda ses getiren bir kampanya başlattık. Gittiğimiz her yerde şunu söylüyoruz: Türkiye, insanlara dünyanın vicdanı olduğunu gösterdi. Türk Kızılayı da bu anlamda üstüne düşen vazifeyi diğer tüm STK'larla birlikte yerine getiriyor." ifadelerini kullandı.Myanmar'daki dramı gittikleri her uluslararası platformda da dile getirdiklerini vurgulayan Yorulmaz, aksi takdirde bu insani felaketin kimsenin umrunda olmadığını söyledi.Yorulmaz, Türkiye'nin, dünyanın neresinde olursa olsun din, dil, ırk ayırmadığını belirterek, Türk Kızılayının da aynı şekilde yakın zamandaki depremin ardından Meksika'da, geçtiğimiz yıllarda Nepal'de, Haiti'de faaliyetlerinde bulunduğunu hatırlattı.Myanmar Kızılhaç'ı ile iş birliği anlaşması imzaladıklarını aktaran Yorulmaz,"Bizim 2011-2014 yıllarında Myanmar'da zaten delegasyonumuz vardı. Şimdi tekrar açılması noktasında önemli bir adım atmış olduk. Bu çerçevede Myanmar Kızılhaçına Rohingyalı Müslümanların yaşadığı Rakhine eyaletindeki depolarına özellikle lojistik anlamda destek olacağımızı ve bölgedeki dramları azaltmak için insan merkezli bir yaklaşım ile iş birliği yapacağımızı belirttik. Bu vesileyle Türk Kızılayı olarak Myanmar Kızılhaçı ile birlikte bölgede kendi personelimiz olmasını sağladık. Böylece oradaki bütün çalışma ve operasyonlarımızı bizzat yönetecek ve insani krizlere ilişkin bizzat yerinden bilgi edinecek, yerel operasyonel kapasitemizi artıracağız. dedi. - Bangladeş'teki göçmenlere 24 bin konutYorulmaz, söz konusu faaliyetleri belirli bir tecrübenin üstüne inşa ettiklerini vurgulayarak, özellikle Suriye meselesinin Türkiye'ye getirdiği göç sorunuyla mücadelede ve yerinden edilmiş, göçmene insanca hizmet sunabilme konusunda gerekli bütün deneyime, teknik alt yapıya ve en önemlisi insan kaynağına sahip olduklarını belirtti. Göçmenlerin insanca yaşama haklarının önemini dile getiren Yorulmaz, "Bangladeş'te göçmenlerin rahatlıkla yaşayabilecekleri 24 bin yaşanabilir geçici konut yapacağız. Bu konutlar her biri25 metrekarelik, bölgenin coğrafi koşulları dikkate alınarak yapılacak ve BM standartlarına uygun olarak inşa edilecek." ifadelerini kullandı.Yorulmaz, söz konusu bölgede şu anda çok ilkel şartlarda yaşandığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:"Bu bizim için kabul edilebilir değil. Çünkü orası yağmur ve çamur bölgesi. Biz bizzat gittik ve gördük. Her biri 6 bin 500 liraya mal olacak bu geçici konutlarda proje içinde mutfak, banyo bölümü ve yatak odası bulunacak şekilde dizayn edilecek. Konutların çevresine de orda yaşayacakların ihtiyaçlarına yönelik olarak okul, hastane, küçük dükkanlar ve cami inşa edilecek. Bu çerçevede göçmenlerin tekrar kendi ülkelerine döndüğünde, Bangladeş halkına hizmet edebilecek tarzda bir yapı kurulması gerektiğini dile getirdik. Bunu da yine insana saygı kapsamında ele alıyoruz. Eğer siz meselenin tam merkezine insanı alırsanız, yaptığınız tüm faaliyetleri tüm çerçeveyi ona göre çizmiş oluyorsunuz. Biz Türk Kızılayı olarak bu çerçeveye her zaman dikkat etmeye çalışıyoruz."Yorulmaz, Türkiye'nin çok ciddi bir misyonu olduğunu ve bunun herkes tarafından kabul gördüğünü dile getirerek, bu nedenle bazı durumlarda inisiyatif kullanmak zorunda kaldıklarını aktardı. Türkiye inisiyatif aldığında diğer ülkelerin de harekete geçtiğini belirten Yorulmaz, sözlerini şu şekilde tamamladı:"Bu anlamda zaten takdir edilen bir ülkeyiz ancak Türk Kızılayı da insani yardım ekosisteminde ciddi, önemli ve saygın bir yere sahip. 1868 yılında üç kıtaya yayılmış bir devletin sınırlarıiçinde kurulmuş bir kurumdan, tecrübeden, insani duruştan bahsediyoruz. Bu insanlık adına paylaşılması gereken önemli bir tarihsel tecrübe."

Reklam
Reklam