Bazı müttefikleri Türkiye'yi intihara sürüklüyor.
Türkiye'ye karşı bu oyunu oynayanların başta gelenlerinden biri ABD. ABD'nin Irak'ı işgâlinden beri Türkiye'yi bölmek isteyenler bu tertibin peşinde.
Nitekim ABD, Meclis'e başvurmadan, hatta hükümete bile danışmadan Türkiye ile adını koymadığı şaibeli "bir anlaşma" imzalamaya kalkışıyor.
Gerçi, ısrarlı uyarılar üzerine ABD, İran'a ve Suriye'ye bir saldırı düzenlemekten vazgeçtiği izlenimini vermeye çalışıyor. Ama bunda ne kadar içtenlikli olduğu belli değil.
Kaldı ki ABD'nin yaptığı açıklamada açık seçik belirtiliyor ki, Türkiye'de konuşlanan uçaklar hakkında Türkiye üç ay, hatta altı ay denetim olanağı kullanamayacak. Çünkü bunlara "Blok" rejimi uygulanacak. Oysa biz İran ile de Suriye ile de yakın komşularız; onlar hakkında gizli kapaklı düzenlemeler oluşturulmasına taraf olamayız.
Bugünkü Türkiye Cumhuriyeti hükümetine de şu tavsiyede bulunmak isterim: Yabancı devletlerle müzakereler tek taraflı dayatmalar şeklinde yürütülemez. Eğer herhangi bir devletin Türkiye'den bir isteği varsa; Türkiye de ona karşılık kendi bazı haklarını müzakere masasına getirmelidir.
ABD'den eğer İncirlik'le ve o arada Türkiye'nin herhangi bir başka bölgesinde içimize sindiremediğimiz veya güvenlik açısından tehlikeli bulduğumuz istekler gelirse, biz de derhal işgâlden beri Kuzey Irak'ın aleyhinde Amerikan teşvikiyle meydana gelen ve Türkiye'de ciddi sorunlara yol açan konuları gündeme getirmeliyiz.
Bu ilkeye dikkat etmezse Türkiye giderek müttefiklerinin elinde intihara sürüklenir.