Türkiye Kamu-sen Ve Türk Eğitim-sen Genel Başkanı İsmail Koncuk’un Açıklamaları

Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, “Sosyal becerilerin ölçülebileceği bir sınav olmaz“...

Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, “Sosyal becerilerin ölçülebileceği bir sınav olmaz“ dedi.Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk’un, öğretmen alımlarına sözlü sınavın gelip gelmemesine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğretmen alım sistemini değiştiren bir çalışmanın arefesinde olduğunu bildiren Koncuk, “Milli Eğitim Bakanlığı, öğretmenlik alanlarında atamalarda esas alınacak yükseköğretim programlarının belirlenmesine ilişkin mevcut yapının gözden geçirilmesi çalıştayı düzenledi. MEB, bu çalıştayda, öğretmen alımında alan sınavının dışında sosyal becerilerin de ölçülebileceği bir sistem üzerinde duruldu” ifadelerini kullandı.9-10 Eylül tarihinde yapılan öğretmen atamalarında 60 puan barajının getirildiğini hatırlatan Koncuk, “Bu nedenle KPSS’den 60 puanın altında alanlar, öğretmen atamalarına başvuramadı. Bu karar çok eleştirilirken, MEB Müsteşarı Yusuf Tekin şu açıklamayı yapmıştı: 'Bu not baremi 2013 Eylül atamalarında ihtiyaç duyulan kadroları karşılayan bir sınır. Bunun altındaki arkadaşların başvurmaları anlamlı değil. Boş yere kimseyi umutlandırmaya gerek yok. Tanımladığımız kontenjanlar 60 barajı ile dolabilecek durumda. Bu sınırın konmaması durumunda birçok arkadaşı boş yere uğraştırmış ve umut vermiş olacaktık' Aslında gerçekler, Yusuf Tekin’in sözlerindeki gibi değildir. MEB ne yazık ki yine bir aldatmacanın içindedir” şeklinde konuştu.Türk Eğitim-Sen olarak, 60 puan barajı ile ilgili en büyük endişelerinin, önümüzdeki yıllarda öğretmen atamalarında sözlü sınav gelebileceğine yönelik olduğunu belirten Koncuk, “60 puan barajı, KPSS’nin sıralamayı değil, başarıyı ölçen bir sınav olarak görülmesi anlamına gelmektedir. KPSS başarıyı ölçen bir sınav olarak görülürse, 60 taban puan uygulaması haklılık kazanacak ve “daha başarılı öğretmenleri atayalım” denilerek, atama bekleyen öğretmenlere sözlü sınav getirilecektir. Sözlü sınav uygulamasının ise Türkiye’de ne anlama geldiğini bilmeyen yoktur. Tıpkı yönetici atamalarında olduğu gibi, öğretmen atamalarında da kadrolar yandaşlarla dolacak, ideolojik davranılacak, eş-dost, ahbap-çavuş ilişkisi ön palana çıkacak, bu kişiler henüz öğretmen olmadan tercihe zorlanacak, ‘torpil’ kelimesi öğretmenlik mesleğinin baş tacı olacaktır. Bu nedenle sendikamız, 60 puan barajına karşı çıkmıştır. Nitekim ne kadar haklı olduğumuzu İstanbul’da yapılan bu çalıştayda bir kez daha anladık. Atama bekleyen tüm öğretmenlerimiz bilmelidir ki, 60 puan barajıyla aslında öğretmen atamalarında mülakatın tohumları atılmıştır” açıklamasında bulundu.Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerinin “Sosyal beceriden kastımız mülakat” değil” derseler bunu açıklamaları gerektiğini söyleyen Koncuk, açıklamasına şöyle devam etti:”Bu öğretmenlerimizin sosyal becerilerini kim, nasıl ölçecektir? Sosyal becerilerde kriter ne olacaktır? Öğretmen atamalarında sosyal becerileri ölçeceğim” demek, gerçekten hakka uygun, adaletli bir öğretmen alımının önünü mü açar; yoksa haksızlığı, torpili, yandaşlığı beraberinde mi getirir? Öte yandan KPSS ve alan sınavından yüksek puan almasına rağmen, sosyal becerilerden düşük puan verilen öğretmenlere yapılan haksızlığın vebalini nasıl ödeyeceksiniz? Ya da KPSS ve alan sınavından düşük puan alan ama sosyal becerilerden yüksek puan verilen kişilere yapılan torpilin hesabını nasıl vereceksiniz? Her ne olursa olsun, öğretmen alımlarında yazılı sınav dışında yapılacak her türlü uygulama şaibeye, kirlenmeye, haksızlığa yol açacaktır. Herkes bilmelidir ki; sosyal becerilerin ölçülebileceği bir sınav olamaz. Şayet öğretmen alımlarında ‘sosyal beceriler’ adı altında sözlü sınav getirilirse, Türk Eğitim-Sen ataması yapılmayan öğretmenler ile birlikte Ankara merkezli kitlesel eylemler yapacaktır. Böyle bir uygulamayı aklından geçirenler, sendikamızın MEB’in kapısına dayanacağını bilmelidir. Öğretmenlerimizi kirletmek isteyenlere asla müsaade etmeyeceğiz. Hiç kimse öğretmenlik mesleğini ideolojik ve keyfi uygulamalar neticesinde ayaklar altına alamaz. Eğitim gibi geleceğimizi ilgilendiren çok önemli bir alanda, yeni ayak oyunlarına tahammül kalmamıştır. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’ya tavsiyemiz, yol yakınken “sosyal beceri” garabetinden dönmesidir. Müdürlük alımında torpile resmiyet kazandıran Nabi Avcı, aynı anlayışı öğretmen alımında uygulayamayacaktır.”

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz