"Türkiye krize rağmen kötü durumda değil"

Dünya Bankası Türkiye Sorumlusu Ulrich Zachau, Türkiye'nin krize rağmen ekonomik açıdan kötü durumda olmadığını söyledi.

Brüksel'de Avrupa Politikalar Merkezi EPC'nin katkılarıyla "Türkiye'de Sürdürülebilir Büyüme: Fırsatlar ve Sorunlar" konulu toplantıya Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakçı, Dünya Bankası Türkiye Direktörü Ulrich Zachau, Avrupa Komisyonu'ndan Christian Danielsson, TÜSİAD AB Temsilcisi Bahadır Kaleağası konuşmacı olarak katıldı.

Toplantıda konuşan Zachau, Türk ekonomisinin son yıllarda çok büyük başarı gösterdiğini söyledi. Zachau,"Bu başarının sürdürülebilmesi için özellikle şu 3 konuya dikkat çekmek istiyorum: verimlilik, eğitim ve istihdam. Dünyada ekonomik açıdan en son yaşanan finansal kriz gibi sorunlar olmasına rağmen Türk ekonomisine güven duyuyorum. Enflasyonist baskılara rağmen Türk ekonomisi ve kurumları artık çalkantıların üstesinden gelebilecek güçte olduklarını gösteriyorlar" dedi.

Reklam
Reklam

Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakçı da toplantıda yaptığı konuşmada, Türk ekonomisinin son yıllarda gerçekleştirdiği gelişmenin devam ettiğini ifade ederek, şunları söyledi; "Dünya Bankası Ülke Ortaklık Stratejisi belgesinde de belirtildiği gibi Türk ekonomisinin ileriye yönelik sürdürülebilir bir büyüme yakalaması için özellikle 3 ana konu üzerinde durulması gerekiyor: Geliştirilmiş bir rekabet gücü, adaletli ve sürdürülebilir bir sosyal kalkınma, etkin ve kaliteli kamu hizmetleri. Türk ekonomisinin AB Maastricht kriterlerine büyük ölçüde uyumu sağlandı. Bankacılık sistemi daha sağlam hale getirildi. Tüm bu olumu tablo çerçevesinde hala çözülmesi gereken ileriye dönük makro ekonomik
konular ve yapılması gereken yapısal reformlar bulunuyor. Bunlar da zaten ileriki dönemde yapılacaktır."

Türkiye-AB sürecinin devam ettiğinin altını çizen Avrupa Komisyonu'ndan Christian Danielson ise "Türkiye çok başarılı bir dönemden geçti. Ancak ileriye dönük halledilmesi gereken reformlar bulunuyor.İstihdam, devlet yardımları ve kamu ihaleleri gibi konularda AB ile uyumlu hale gelinmesi lazım. Enerji konusunda AB ile daha yakın çalışılması ve bu çerçevede bir takım reformlar yapılmalı" şeklinde görüş belirtti.

Reklam
Reklam

TÜSİAD AB temsilcisi Bahadır Kaleağası da Türkiye'nin son yıllarda kat ettiği mesafenin önemine değinerek, şöyle konuştu: "Türk ekonomisi Avrupa ekonomilerine oranla çok daha büyük ve çok hızlı gelişen bir ekonomi. Maastricht ekonomik kriterlerini büyük ölçüde karşılayan bir ülke. Ancak Türk ekonomisinin önünde kayıt dışı ekonomi, tarım sektöründe verimlilik, bölgesel kalkınma, eğitim sistemi reformu ve doğal kaynakların daha etkin bir biçimde kullanılması gibi aşılması gereken zorluklar da bulunuyor. Burada AB çıpasının önemine dikkat çekmek lazım. Türkiye'nin AB perspektifi Türk ekonomisinin büyümesi yönünde etkin bir etkiye sahip. İlerleyen bir ekonomiye sahip olan bir Türkiye, AB'nin 21. yüzyılda sahip olacağı küresel rekabet gücü açısından da önemli bir kazanım olacaktır. Bu durum Lizbon ajandası hedefleri gibi, AB'nin varmak istediği hedeflere ulaşılmasını kolaylaştıracaktır. Bu bağlamda Türkiye'nin AB'ne üyelik sürecinin her iki taraf tarafından da daha çok desteklenmesi ve tanıtılması gerekmektedir."

Reklam
Reklam