AYDIN (İHA) - Türkiye'de ve özellikle Ege Bölgesi'nde mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklıları gün geçtikçe kuraklık endişelerini artırıyor. Konuyla ilgili araştırma yapan Aydın Ziraat Mühendisleri Odası, Türkiye'nin kuraklıkla karşı karşıya olduğunu açıkladı.
Türkiye'nin özellikle Ege Bölgesinin çok kurak bir yıl geçirdiğini belirten Aydın Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Galip Orhan, Sonbaharda ekilen buğdayların dahi halen çimlenmediğini söyledi. Son yıllarda ki hızlı nüfus artışı, şehirleşme ve sanayileşmenin de etkisiyle suya olan ihtiyacın her geçen gün arttığını ifade eden Galip Orhan, "Küresel ısınmanın etkisiyle ve doğal floramızı korumayışımız nedeniyle de yararlanacağımız su kaynaklarımız azalmıştır. Şuan sıkıntıyı hissedenler daha çok tarımla uğraşanlar, çiftçilerdir. Ama yakın gelecekte içme ve kullanma sularının eksikliği hissedilecek, bundan da tüm yaşayanlar olumsuz etkilenecektir. Konuyu dünya ölçeğinde baktığımızda, Türkiye'nin su zengini bir ülke olmadığını, aksine su varlığı yönünden fakir ülkeler arasında olduğunu görürüz. Bir ülkenin su zengini sayılabilmesi için kişi başına 10 bin metre küp su eşiğine aşması gerekmektedir. Türkiye'de şuan bu rakam bin 600 metre küp. Önümüzdeki yıllarda küresel ısınmanın ve nüfus artışının da etkisiyle bu rakam bin metre küpün altına düşerek su fakiri bir ülkede yaşıyor olacağız. Bu demektir ki su sıkıntısı çekeceğiz" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE SU ÇATIŞMALARININ ORTASINDA KALABİLİR" Türkiye'nin tüm doğal kaynaklarını ve sulak alanlarını bilinçsizce harcayan bir ülke olduğunu iddia eden Aydın Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Galip Orhan, "Son 40 yıl içinde 3 tane Van gölü büyüklüğünde su kaynağımızı kurutmuşuz. Bu gidişle yakında çölleşme belirtilerini görebileceğiz. Birleşmiş Milletlerin hazırladığı 'Gelecek için tatlı su 2003' raporuna göre, Türkiye 2025 yılında ciddi bir su sıkıntısı içine girecek. DSİ'nin verileri de bunu doğruluyor. ABD uzay araştırmaları merkezi NASA kayıtlarına göre de 2040'lı yıllardan itibaren Türkiye'de çölleşme başlayacak. Görüldüğü gibi Türkiye, su kaynakları yönünden zengin olmamasına karşın komşularımızın ve dünyayı yöneten egemen güçlerin gözü de, Dicle ve Fırat'ın sularında. BM Dicle ve Fırat nehirlerinin uluslar arası sular kapsamına almak istiyor. BM raporu; 2040 yılında Ortadoğu'da su savaşları yaşanabileceği uyarısında bulunurken, Türkiye'yi Ortadoğu su kaynaklarının elinde tutması nedeniyle çatışmanın ortasında gösteriyor. Sorun önemli ve yaşamsaldır. Bu nedenle vakit geçirilmeden ülkenin su kaynaklarının yönetimi ve geliştirilmesi tek elde toplanmalı ve ulusal bir su politikası oluşturulmalıdır" dedi.