Kabadayı denildiğinde herkesin aklında bir imaj şekillenir. Sözcük anlamı olarak cinsiyetçi bir tanımı içermese de genel kullanım olarak erkekleri temsil eder. Ancak sizlerden bildiğiniz kabadayı tanımlarını ve kalıplarını unutmanızı istiyoruz. Zira ‘Baltalı Hano’ lakabıyla ünlenen Hanzade isimli kabadayı, Türkiye’nin ilk kadın mafyası olma özelliğini gösteriyor. Peki Baltalı Hano’nun hikayesini efsane haline getiren nedir?
İlk kadın mafya olma özelliği taşıyan Hanzade isminden ziyade Baltalı Hano olarak tanınıyordu ve 1800’lü yılların sonlarında Osmanlı’nın en ünlü kabadayılarını hizaya getirmişti. Ailesi çiftçi olan Hanzade, fakirlik içinde geçen bir çocukluktan sonra zengin bir adamla evlendirildi. Bu evlilikten bir çocuğu oldu. Oğlu henüz 6 yaşındayken eşi vefat etti ve o dönemde oldukça bilinen zengin bir kadına dönüştü. 19. yüzyılda Hanzade’nin servetini duyan kabadayıların büyük bir bölümü onunla evlenmek istedi. Solak Ligor isimli kabadayı ile bir ilişkisi başladı. Hanzade 12 yaşındaki oğlunun bir gün eve gelmediğini fark edince onu aramaya çalışsa da her seferinde Ligor tarafından engellendi. Bu durum hayatını kökünden etkiledi.
Sevgilisi Ligor’un oğlunu bulmak için hiçbir adım atmaması ve engelleyici tavırlar göstermesi Hanzade’yi tedirgin etti. Bir gün erkek kılığına girerek sevgilisi evden çıktıktan sonra onu takip etti. Sevgilisinin bir hamama girdiğini gördü. Ligor’un peşinden hamama girdiğinde ise hayatının en büyük olaylarından birini yaşadı. Oğlunun hamamda çalıştırıldığını, sevgilisi ve arkadaşları tarafından istismar edildiğini gördü.
Hamamdaki odunları kırmak için kullanılan baltayı alan Hanzade, sevgilisi de dahil olmak üzere 21 erkeği öldürdü. Bu seri cinayetten sonra Hanzade'nin adı Baltalı Hano olarak anılmaya başlandı. Hamamda yaşananlardan sonra Hanzade, haraç toplamak için bir çete kurdu. Oğlunu da bu çetenin başına getirdi. İstanbul’un ilk kadın kabadayısı olarak ise hikayesi bir şehir efsanesi halinde dilden dile dolaştı.