Türkiye’nin ilk ve tek kitap hastanesi el yazması eserleri korumaya çalışıyor

“Söz uçar yazı kalır” sözünden hareketle el yazması eserleri korumak adına büyük bir adım atıldı. Bu eserleri korumak ve geleceğe aktarmak için çalışmalarını sürdüren Süleymaniye Yazma Eserler Hastanesi'ni sizler için araştırdık.

Kitap okuma alışkanlığının yararları ne kadar anlatılsa da aslında göz ardı edilen bir gerçektir. Tarihe yön veren isimlere baktığımızda aslında hepsinin birer kitap yurdu olduğunu görürüz. Tarih alanında tüm dünyada sayılı şehirlerden birisi olan İstanbul, yazma eserler konusunda çok önemli bir kuruma ev sahipliği yapıyor: Süleymaniye Yazma Eserler Kütüphanesi.

Türkçe, Arapça ve Farsça yazma eserleri bünyesinde barındıran kütüphanenin ilk ve en önemli özelliği, kendi alanında dünyanın en büyük kütüphanesi olmasıdır. 557 yılında Kanuni Sultan Süleyman’ın emri ile kurulan kütüphane, o günden bu yana tüm eserlerini muhafaza etmiştir. İkinci önemli özelliği ise, kütüphane olmasının yanı sıra hastane görevi görmesidir. Ancak bu hastane canlılar için değil; kitaplara özel olarak tasarlandı.

Reklam
Reklam

87.132 yazma ve 66.231 basma eserin bulunduğu Süleymaniye Kütüphanesi özellikle yazma eserlerin bakımında dış ülkelerde de popülerliğine kavuştu. 1950’lerde Türkiye’nin ilk kitap hastanesi olarak bildiğimiz yer de burada, Süleymaniye Kütüphanesi’nde açıldı. Bilimsel adıyla “Pataloji” servisi denilen kitap hastanesi zaman karşısında unutulan kelimeleri korumak adına kuruldu. Kuruluşundan bu yana yüzyıllardır el yazması eserlerin muhafaza edilmesi ve korunması için 17 uzmanla birlikte çalışır.

Sanatsal ve tarihi değeri olan hasarlı el yazması eserleri toplayıp tedavi eden uzmanlar büyük bir özveriyle çalışıyor. Hastanenin asıl amacı zamanla nem ve çeşitli faktörler nedeniyle yazma eserlerde oluşan deformasyonları tedavi etmek ve temizlemek amacıyla kuruldu. Tespit edilmiş eserlere ek olarak, yılda iki kez kütüphanedeki eserler de kontrol ediliyor ve gerekli görülürse tedaviye alınıyor. İşlemler esnasında 3 uzman yardımcısı, 2 biyolog, 1 kimyager ve 1 teknisyenden oluşan ekip görev alıyor. Eserler kontrol edilirken sayfalarının bütünlüğü, yazıların tam olup olmaması ve ciltlerinin sağlamlığına dikkat ediliyor.

Reklam
Reklam

Hasarlı bulunan eserler 24 saat soğuk hava deposunda bekletildikten sonra kağıt hamuru ile sayfalardaki eksikler kapatılıyor. Eserin ilk yazılışında kullanılan mürekkebin aynısı ile eksik yazılar tamamlanıyor ve yeniden ciltleniyor. Ayrıca kitaplar için zararlı toz ve kurtlar gibi etkenlere karşı da koruma önlemleri alınır.

Anahtar Kelimeler: