Türkiye'nin konuştuğu Rönesans Rezidans ile ilgili yeni bilgilere ulaşıldı. Depreme dayanıklı olduğu öne sürülerek dudak uçuklatan miktara satılan rezidanstaki tespitlerden çarpıcı ayrıntılar ortaya çıktı. İkinci bilirkişi raporuna göre; cephedeki dış kenar kolon ve perdelerinde pencere türü boşluk bırakıldı, bu nedenle kısa kolonlar oluştu. 7.7 ve 7.6'lık depremlerde bina bu noktalardan kırıldı ve ayakta kalamayıp yüzlerce kişiye mezar oldu.
Depremlerin hasar verdiği ve yıktı binlerce binayla ilgili hasar tespit ve enkaz kaldırma çalışmaları devam ediyor. Rönesans Rezidans da lüks olmasına rağmen depreme dayanıksızlığı ve çok sayıda insanın can kaybının yaşanmasına neden olmasıyla öne çıkmıştı. Sabah'ta yer alan habere göre; Rönesans Rezidans'ın neden yıkıldığına ilişkin hazırlanan 12 Şubat tarihli ilk raporun ardından, enkazın tamamen kaldırıldığı bilgisi üzerine bilirkişi heyeti rezidansın enkazında yeni bir incelemede daha bulundu.
Soruşturmayı yürüten Hatay Deprem Suçları Soruşturma Bürosu'nda görevli savcı ve 1 inşaat mühendisi, 2 jeoloji mühendisi, 1 karotçu'dan oluşan heyet 4 kişilik bilirkişi heyetince, ilk etapta olay yeri her açıdan fotoğraflandı ve video kaydına aldırıldı. Bilirkişiler eşliğinde, usulüne uygun olarak enkazda bulunan kolon ve kirişlerden, perde beton kısımlarından incelemeye esas karot numunesi alındı.
İncelemelere başlayan bilirkişi heyeti, binanın enkazının tamamen kaldırılmış olduğunu ancak bodrum kata ait çevre perde ve kolonları ile bodrum içi birkaç kolon ve perdenin yıkılmaya uğramadan bulundukları yerde olduklarını saptadı.
Binanın bodrum kat perdelerinden 3 adet, bodrum kat kolonlarından 2 adet karot numunesi alındı. Bilirkişi heyeti, bodrum kattaki inceleme esnasında bodrum kata ait perdelerden ve bodrum kat tabanından yer altı suyunun sızdığını gözlemledi.
Bilirkişi heyetinde yer alan inşaat mühendisi, bodrum katın üstündeki binanın kuzey doğu cephesi dış kenar kolon ve perdelerinde bırakılan pencere türü boşluk nedeniyle kısa kolon oluştuğu, Rönesans Rezidansın bu noktalardan kırılıp göçtüğü gözleminde bulundu.
Ayrıca, bu pencere türü boşluğun bina projesinde olup olmadığı ya da inşaat aşamasında bu boşlukların sonradan oluşturulup oluşturulmadığının incelenmesi gerektiğine dikkat çekti.
İnşaat mühendisi şu tespitlerde bulundu:
"Binanın asıl çökme nedeninin bu kısa kolon etkisinden kaynaklanabileceği tarafımdan düşünülmektedir. Bodrum kat kolon ve kiriş birleşimlerinde kolon etriyelerinin (Bükülmüş inşaat demiri parçası. Demir filizlerini saran dikdörtgen şeklindeki demir) devam ettirilmediği de tarafımdan gözlemlenmiştir. Bazı kolon etriyeleri 135 yerine 90 derece yapılmıştır."
Uzmanlara göre, etriyelerin 90 derece bükülerek bırakılması, deprem tehlikesi bulunan bölge ve ülkelerde o yapının kolayca yıkılmasına zemin hazırlayabiliyor. Etriyeler, kolon ve kirişlerin hasar almasını ve zedelenmesini önleyen ve sağlamlaştırmasını da sağlıyor.
Jeoloji mühendisi ikinci bilirkişi de, bodrum kat perde duvarlarından ve zeminden sızan suyun, zeminin suya doygun olabileceğini gösterdiğini vurguladı. Ayrıca, sondaj yapılarak zeminin ve dayanma gücünün yeniden tespit edilip proje yapılmadan önceki haliyle karşılaştırılması gerektiğine dikkat çekti.
Üçüncü bilirkişi de raporda, bir diğer jeoloji mühendisi de, sondaja dayalı zemin etüdünün yapılmasının uygun olacağını dile getirdi.