İZMİR (CİHAN)- İzmir'de Karşıyaka Belediyesi tarafından yapılan kapalı pazaryerinin açılış törenine katılan Oran, gazetecilerin sorusu üzerine Türkiye'nin parti ve polis devleti haline geldiğini, şu anda özgürlük ve demokraside büyük sorunlar bulunduğunu ileri sürdü. Yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığının halkın vicdanında problem oluşturduğunu iddia ederek, "Özel yetkili mahkemelerin dijital verilerle, dijital delillerle veya gizli tanıklarla insanların hayatıyla ilgili almış olduğu kararlar, toplumun vicdanını kanatıyor. Balyoz davasını başından beri takip ediyoruz.” dedi.
Uluslararası ve ulusal birçok bilirkişinin delillerin sahte olduğu, dijital delillerin üretilmiş olduğu, delillerin hiçbir şekilde gerçek olmadığı yönünde raporlar yazdığını savunan Genel Başkan Yardımcısı Oran, "Ama hem özel yetkili mahkeme, daha sonrasında dün açıklanan kararlarda bunların dikkate alınmadığını görüyoruz. Çağdaş, gelişmiş, hukukun üstünlüğünün var olduğu ülkelere baktığımızda, kuvvetler ayrılığının var olduğu ülkelere baktığımızda bu tür dijital delilleri, gizli tanıkları ve ses kaydı yok, görüntü kaydı yok. Herhangi bir somut delil yok. Bu şekilde bir planlanmış bir eyleme yönelik böyle ağır cezalar verilmiyor. Mutlaka bir kanıt gerekiyor. Ben bu kararı doğru bulmuyorum ama yargının verdiği bir karar. Sonrasının olduğunu düşünüyorum, Anayasa Mahkemesi gibi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi gibi. Adalet bazen geç yürür ama mutlaka sonunda doğru işler. Ben de Türkiye'de adaletin mutlaka tecelli edeceğine inanıyorum.” şeklinde konuştu.
Türkiye'nin bir parti ve polis devletine dönüştüğünü iddia eden Umut Oran, "Ülkenin de bir an evvel parti devletinden, polis devletinden kurtulup katılımcı, çoğulcu demokrasiyle yönetilen, laik, demokratik, sosyal hukuk devleti haline gelmesi için çalışmalara devam ediyoruz.” dedi.