"Türkiye sizin evinizdir"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Filistin meselesine, Irak'taki istikrarsızlığa, Suriye'deki olaylara sadece insan ve kalp gözüyle baktıklarını belirtti.

Bursa Valiliği tarafından Meronos Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen ''1. Türk-Arap Turizm Buluşması ATCEX 2012'' başladı. Zirvede konuşan Erdoğan, Bursa'nın her yıl binlerce Arap turizmi ağırladığını belirterek, "Bursa'yı gezdiğinizde hiç yabancı olmadığını hissedeceksiniz.

Bursa, eski ile yeninin kaynaştığı, Balkanlar, Kafkaslar ve Ortadoğu'dan renkler, kokular ihtiva eden bir şehir. Zaman mehfumunun yeni bir anlama büründüğü bir şehir. Türbeleriyle, camileriyle, bahçeleriyle, şadırvanlarıyla Bursa bir yandan size büyük bir devletin hikayesini anlatacak, bir yandan da su sesinin, onlara karışmış Kur'an-ı kerim sesinin ahengini iletecektir" dedi.

Reklam
Reklam

Bursa'nın üç kıtada adaletle hükmeden bir imparatorluğun sadece ilk başkenti değil, adeta tasarım atölyesi olduğuna işaret eden Erdoğan, "Merhum Osman Gazi, sağlığında Bursa'ya sadece uzaktan görmüştür, Bursa'nın fethedilmesini ve kabrinin de Bursa'ya taşınmasını isteyerek, oğlu Orhan Gazi'ye son derece anlamlı bir miras olarak şunları söylemiştir: 'Zulümden, bidatten kaçın. Benden ibret al ki, bu diyarlara zayıf bir bey olarak gelip bunca inayet-i ilahiyeye nail oldum. Allah'ın hakkını ve kulların hukukunu gözet. Senden sonrakilere böyle nasihat etmekten geri durma. Adalet ve insafa ve zulmü kaldırmaya devam ile her bir işte Allah'ın yardımına güven. Yaradan'dan kormayan yaratılandan hiç korkmaz'. Bu nasihat 600 yıl boyunca bu topraklarda yankılanmıştır. Bugün de bizim ufkumuzu aydınlatıyor" diye konuştu.

"SANAL BARİYERLERİ KALDIRALIM" Türkiye ile Ordoğu arasına konulan "sanal bariyerler"i kaldıracaklarını anlatan Erdoğan şunları söyledi:

"Bugün de biz Arap halklarını kardeşimiz, yol arkadaşımız, iyi ve kötü günde dostumuz, komşumuz olarak görüyoruz. Türkiye her ne kadar yönünü batıya çevirmiş olsa, böyle tanıtılıyor olsa da, sırtını asla ve asla güneye, kuzeye, doğuya dönmeyecektir. Aramıza konulan mesafelerin, aramızdaki engel ve bariyerlerin sanal olduğuna inanıyoruz, bin yıllar boyunca birbirine dost, komşu, akraba hatta kardeş olmuş milletlerin bugün yapay engellerle birbirinden uzak kalmasına, uzak tutulmasına bizim gönlümüz razı gelmiyor. İşte bu anlayıştan hareketle, son 9,5 yılda hükümet olarak kadim dostlarımız, kardeşlerimizle çok farklı iletişim ve işbirliğini tesis ettik. Türkiye bir yandan AB ile katılım müzakerelerini başlattı ve bunu kararlılıkla yürütüyor. Ama aynı zamanda Türkiye bölgedeki dost ve kardeş ülkelerle, özellikle Ortadoğu'daki kardeş ülkelerle örnek dayanışmayı inşa ediyor. Bölgemizdeki meselelerin tamamına sadece insan ve gönül gözüyle ile bakıyor, barış refah ve kardeşlikten başka hiç bir gaye gütmüyoruz.
Filistin meselesine, Irak'taki istikrarsızlığa, son dönemde Suriye'nin yaşadığı acılara biz sadece kalp gözüyle bakıyoruz. Ortadoğu ve Afrika'daki meseleleri kardeşlerimizin meseleleri olarak görüyor, kardeşlik hukuku çerçevesinde yoğun çaba sarfediyoruz"

Reklam
Reklam

"TÜRKLER SİZİN KARDEŞİNİZDİR, TÜRKİYE SİZİN EVİNİZDİR" Uluslararası ilişkilerdeki dayanışmaya paralel olarak ekonomik ve sosyal dayanışmayı da desteklediklerini ifade eden Erdoğan, "Biz, bölgedeki herhangi bir ülkenin geri kalmışlığının diğer ülkeler üzerinde sorumluluk olduğuna inanıyoruz. O ülkenin hep birlikte kalkınması, refah ve huzura ulaşması için mücadele veriyoruz. Şunu bütün kalbim ve samimiyetimle ifade etmek istiyorum ki, Türkler sizin kardeşinizdir. Türkiye sizin evinizdir. Türkiye'nin her neresine giderseniz gidin, orada engin bir misafirperverlikle karşılaşacaksınız. Türkiye'nin hiçbir yerinde yabancı muamelesi görmeyecek, her yerde kardeş gibi ağırlanacaksınız. Türkiye'nin eşssiz güzelliklerini doyasıya yaşamanızı isteriz. Yayla görmek istiyorsanız, kış, karıyla, kayak turizmiyle görmek istiyorsanız bizde. Deniz görmek, orman görmek istiyorsanız bizde. Güneş bizde. Allah her şeyi vermiş. Dört mevsim bizde. Öyle ise biz sizi bu eve davet ediyoruz. Kültür, inanç turizmi bizde, davet ediyoruz. Türkiye'de tarihi eserleren kültüre, dini
eserlerden sağlığa, tabiat güzelleklerinden spora kadar her alanda imkanlarla karşılaşacaksınız. Kış mevsiminin Erzumur'da, Kars'ta, Kocaeli'nde, özellikle de Bursa'da güzelliklerini yaşamak mümkündür. Baharda Karadeniz, Marmara, Ege bölgesi sizleri eşsiz güzellikleriyle memnun edecektir. Yaz aylarında Akdeniz, Ege bölgemiz size hizmet verecektir. Ortak medeniyetimiz eşsiz eserleriyle ne muhteşem ortak bir medeniyete sahip olduğumuzu daha iyi anlayacaksınız" diyerek, Türkiye'ye daha çok Arap turist beklediklerini söyledi.

Reklam
Reklam

"BULUŞMAYI, KUCAKLAŞMAYI SIKLAŞTIRMAMIZ GEREKİYOR" Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

"2002 yılında Türkiye'nin toplam turizm geliri çok gerilerdeydi. Şimdi 23 milyar dolara çıkmış vaziyetteyiz. Turist sayısı 31 buçuk milyona ulaştı. Artık otel sıkıntısı var. Yeni yeni oteller yapılmasını istiyoruz. Turizm imkanlarının bunun çok daha üzerinde olduğunu düşünüyoruz. Türkiye'nin ziyadesiyle turisti hak ettiğini göreceksiniz. Biz turizmi sadece ekonomik faaliyet olarak görmüyoruz. Biz turizmi, özellikle Arap ülkelerinden gelen turisti kaynaşmamızın, kucaklaşmamızın, hasbihal etmenin, dertleşmenin bir vesilesi olarak görüyoruz. Ülkelerimiz arasındaki engelleri bunun için kaldırıyor, vizeleri engel olmaktan çıkarıyoruz. Dün akşam Katar'daydım, ondan önce Suudi Arabistan'daydım. Niye? Kucaklaşmanın bir gereği olarak. Turizmle birlikte halklar bir birini daha iyi tanır. Kardeşler uzun süren bir ayrılığın ardından hasret gideriyor. Bu buluşmaları, kucaklaşmaları sıklaştırmamız gerekiyor. Bursa bütün misafirperverliğiyle sizlerin hizmetinde olacaktır".

Reklam
Reklam

İHA