Türkiye Tohumcular Birliği Başkanı Yıldıray Gençer, tohumculuk endüstrisinin, son 50 yılda tüm bitki türlerinde gerçekleştirilen devrim niteliğindeki verim ve üretim artışlarının ardındaki en önemli mekanizmalardan biri olduğunu vurguladı.
Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) Başkanı Yıldıray Gençer, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda son 50 yılda Türk tarımında çok önemli gelişmeler yaşandığını kaydetti. Verim ve üretim artışlarının itici gücünün teknoloji olduğunu vurgulayan Gençer, "1960’dan günümüze kadar Türk tarımını olumlu yönde en çok etkileyen unsurlar tarım teknolojisi ve yeni, üstün kaliteli tohumluklardır. Yüksek verimli buğday çeşitlerinin 50 yıl önce Türkiye’ye getirilmesi ve tohumluklarının dağıtılması ile başlayan ve 1980’lerde devam edilen tohumculuk reformları ile modern dünya standartlarını yakalayan tohumculuk endüstrisi, son 50 yılda tüm bitki türlerinde gerçekleştirilen devrim niteliğindeki verim ve üretim artışlarının ardındaki en önemli mekanizmalardan birisidir" dedi. Gençer, Türkiye'nin son 50 yılda tarımda önemli verim artışları sağladığını anlatarak, "Bu sayede 75 milyonu aşan nüfusu beslemek ve gelişen sanayinin ham madde ihtiyaçlarını karşılamak mümkün olmuştur" tespitinde bulundu.
Bugün Türkiye’nin kendi tohumunu ürettiğini ve ihraç ettiğini belirten Gençer, "Tohumluk üretimimiz son 10 yılda 3,5 kat arttı. Bugün ülkemizde kullanılan hububat ve baklagil tohumlukları ile yağlı tohumlardan aspir, susam ve yer fıstığı çeşitlerinin tamamı yerli çeşitlerdir. Sebzecilikte ise yerli hibrit sebze çeşitlerinin kullanımı yüzde 45’i aşmıştır. Son 10 yılda tohumluk ihracatımız miktar olarak 3,6 kat, parasal değer olarak 6 kat arttı. Türkiye 65 ülkeye tohum ihraç eden bir ülke konumuna ulaştı. Türkiye sadece tohumluk değil, kendi Ar-Ge’sinde geliştirdiği tohumlukların üretim hakkını da satmaya başladı" ifadelerini kullandı.
"Türkiye’de yaşanan tarımsal verim artışlarının arkasındaki bir diğer önemli unsur ise bizzat çiftçilerimizdir" hatırlatmasında da bulunan Gençer, mesajını şöyle sürdürdü: "Tarımsal üretimin başrol oyuncusu olan çalışkan, bilgili ve fedakar çiftçilerimiz daima en yeni ve en üstün teknolojilerin takipçisi olmuştur. Çiftçilerimiz sürekli yeni, üstün ve kaliteli tohumlukların peşinde olmuş ve dünyanın başka yerlerinde buldukları yeni tohumlukları üretim sürecinde kullanmaya çaba göstermiştir. Örneğin; 1966 yılında Türkiye’ye getirilen yüksek verimli, kısa boylu ve yatmaya dayanıklı buğday çeşitlerinin Türkiye’deki ilk keşfedicileri çiftçilerimizdir. Dönemin Adanalı çiftçilerinden Merhum Can Eliyeşil, Meksika buğdayı adı da verilen yeni bir tohumluk çeşidini yurt dışından getirerek kullanmış, daha sonra Tarım Bakanı Merhum Bahri Dağdaş’ın da desteğiyle bu yeni buğday çeşidi tüm sahil bölgelerinde yaygınlaşmıştır. Bunun bir sonucu olarak 1966 yılında yaklaşık dönüme 100 kg olan Türkiye ortalama buğday verimi son yıllar itibarıyla 230-240 kg seviyelerine çıkmıştır. Bu çabaların her dönemde desteklenmesi gerektiği düşüncesiyle; ülkemizin kalkınmasında ve bugünlere erişmemizde çok önemli katkı ve payları bulunan çiftçi kardeşlerimin Dünya Çiftçiler Günü'nü kutluyorum."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz