Birleşmiş Milletler'in Eğitim, Bilim ve Kültür kurumu olan UNESCO'nun korunması gereken dünya mirası listesinde 679 kültürel, 174 doğal miras değerleri arasında Türkiye 10 eser ile son sıralarda yer alıyor.
Son yıllarda 185 ülkeden 145'i 'dünya miras' listesinde yer alırken, Anadolu topraklarındaki Türkiye'de bu listede 10 eserle hak ettiği yerde bulunmuyor. Her yıl bir ülkeden sadece bir kültürel, bir doğal alanın değerlendirilmeye alındığı dünya mirası listesinde, Türkiye'de son yıllarda kültür turizminin de artması ile birlikte yoğun bir çalışma var. UNESCO'ya resmi müracaatını yapan 18 yerin dışında, yeni alanlarla birlikte ülkemizde 40 civarında önemli eser ve yerin dünya mirası listesine alınması için başvuruda bulunuldu.
UNESCO tarafından bir alanın incelemeye alınması için bölgenin yönetim planının oluşturulması gerekiyor. Alan yönetmenlerinin tayin edilmesi ile birlikte değişik şehirlerde çalımalar başladı. Yerel yönetimlerin teknik ve mali destek vermesi için yönetmelik bulunan UNESCO adayları alan yönetimi programında 40 bölgenin alan başkanları Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin ev sahipliğinde Merinos Kongre ve Kültür Merkezi'nde bir araya geldi.
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Serhad Akcan, son 5 yılda dünya kültür mirası listesi için yapılan çalışmaların büyük bir ivme kazandığına dikkat çekerek şöyle konuştu: "1985 yılında başlayan dünya miras listesi adaylıkları ile birlikte şu an 10 üye ve 18 aday dünya miras listesi çalışmasında bulunuyor. Son olarak Selimiye Camii'nin kaydı ile dünya miras listesinde eser sayımız 10'a yükseldi. 2009 yılındaki Kültür Bakanlığı'nın yaptığı toplantı ile çalışmalar yoğunlaştı. Kültür Bakanımızın 2008 yılındaki toplantıya iştiraki bizim çalışmalarımızı artırdı. Aday listesindeki 9 bölge sayısı 18'e çıktı. Bir önceki projelerin başarıları yeni projelerin başarılarını etkiliyor. Multidisipliner bir sistem olan dünya mirası çalışmaları yoğun bir şekilde sürüyor. Bugün alan yöneticilerinin tecrübelerini paylaştığı çalıştayı yaptığımız Bursa, 18 aday arasında neticeye en yakın bölgeler arasında yer alıyor. Çatalhöyük, Bursa Cumalıkızık, Hanlar Bölgesi ve Sultan külliyeleri ile eski Bursa, Diyarbakır Surları, Efes, Alanya Surları ve Tersanesi UNESCO Dünya Mirası listesine girmeye en yakın aday bölgelerimizin başında geliyor."
UNESCO'nun Anadolu coğrafyasına olumlu baktığını anlatan Akcan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Anadolu'da elde edilen buluntular insanlığın önemli kaynakları arasında gösteriliyor. Göbeklitepe'deki 13 bin yıl öncesine ait bilgiler insanlığın belgelerini zenginleştiriyor"
UNESCO dünya mirası listesine girmenin kültürel turizme büyük katkı sağladığına dikkat çeken Akcan, sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye artık kıtalararası bir yarışın unsurudur. Hiç rekabet kabul etmeyecek yarışta 22 milyar doları geçen turizm girdilerimiz, kültür turizminin desteği ile artarak devam edecek. Global krizlerden etkilenmeden, Anadolu'ya gösterilen ilgi, UNESCO çalışmalarında bir bütününparçasıdır diye düşünüyorum."
UNESCO Somut Kültürel Miras İhtisas Komitesi Başkanı Prof. Dr. Gül İrepoğlu, Bursa'daki çalıştayda tecrübelerin paylaşıldığına dikkat çekerek şöyle konuştu: "Çalışmalar UNESCO kriterlerine uygun olarak alan yönetim planlarının yapılması çok önemlidir. Bu planlar çok veriyi kapsıyor. Tarihi bölgeler için SİT alanları, ören yerleri için bir abı hayattır. Yönetim planları, her bilgiyi içeriyor. Plan doğru uygulanırsa, ideal yönetim tarzıdır. Çok kolay da değildir." Bu çalıştayın bir tecrübe paylaşımı olduğunu belirten İrepoğlu, şunları söyledi: "Yapmış olanlar, yapmakta olanlar ve hazırlananların bir araya gelmesini istedik. Çok kolay bir iş değildir. Ne gibi yöntemler uygulamalılar, bunları paylaşsınlar istedik. Bu işi devam ettirerek, bir rehber oluşturalım hedefindeyiz. Türkiye için geçerli olacak rehber ile, dünya mirası listesine adayların çoğalacağını düşünüyoruz. Birçok alanda, farklı sıkıntılar var. Ama alan yönetim planı dediğimiz kavramın ortak noktaları var. Olmazsa olmazları var. Bunları bir araya getirmeliyiz. Türkiye için neler geçerlidir, biz bunları aramaya başladık."
Gül İrepoğlu, "Alan başkanları yerel yönetimlerden teknik ve mali destek alabiliyorlar mı" sorusuna şu cevabı verdi:"Mali destek daima bir ihtiyaçtır. Yerel yönetimlerin, alan yönetim planına mutlaka ciddi miktarda bir mali pay ayırmaları gerekiyor. Bu zaten bir yönetmelikte var. Peki ayırmazsa ne olur denildi. Bunu çözmek, sağlama bağlamak gerekiyor. Bu ciddi masraflı bir iştir. Mutlaka buna ihtiyacımız var. Kültüre bu ülke yatırım yapmalıdır. Alan yönetim planları hazırlanması, kültüre yapılacak en önemli yatırımlardan birisidir. Türkiye'nin 10 tane dünya mirasına giren bölgesi, eseri var. Aday listede çok yerler var. Çatalhöyük girecek, Alanya Kalesi ve Tersanesi girecek. Çok yakın zamanda hazırlanmış alanlar. Bursa bunların içerisinde yer alıyor. Şu yıl bu alan girecektir gibi bir tahminde bulunmak pek mümkün değildir. Ülke olarak çok zenginiz. Hoş bir yarış var. Beklentinin yüksek olması, iyi bir motivasyondur. UNESCO, bu toprakları kültür alanında son derece dominant bir alan olarak görüyor. UNESCO, bu toprakların değerinin farkındadır."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz