"Türkiye ve Estonya savunma alanında büyük potansiyele sahip"

Estonya Savunma Bakanı Jüri Luik: - "İş birliği yaptığımız birçok alan var ama aynı zamanda aramızda büyük bir potansiyel de var. Türkiye çok çeşitli savunma güçleri, savunma sanayisi olan büyük bir ülke" - "(Rusya-Ukrayna krizi) Rusya tansiyonu adım adım yükseltiyor. Bu durum, bir noktada bölgeye daha büyük bir anlaşmazlık getirebilir" - "Güçlü transatlantik bağa dayanan, büyük ve güçlü bir ittifak olan NATO her zaman en iyi müşterek savunma yolu olmuştur ve şimdi de öyledir" - "Avrupa ordusunu değil, NATO'yu konuşmalıyız" - "(INF Anlaşması ve Rusya-ABD gerginliği) 'Taraflardan biri uymuyorsa ortada bir anlaşma olmasına da gerek yok' diyen ABD'ye yönelik geniş bir destek olduğunu düşünüyorum"

NAZLI YÜZBAŞIOĞLU - Estonya Savunma Bakanı Jüri Luik, "İş birliği yaptığımız birçok alan var ama aynı zamanda aramızda büyük bir potansiyel de var. Türkiye çok çeşitli savunma güçleri, savunma sanayisi olan büyük bir ülke." dedi.

Luik, Türkiye ve Estonya'nın güvenlik ve savunma alanlarında yürüttüğü iş birliğini ve dünya gündemindeki güncel güvenlik konularını AA muhabirine değerlendirdi.

Türkiye'ye yaptığı iki günlük ziyarette TBMM Başkanı Binali Yıldırım, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı İsmet Yılmaz ile görüşen Luik, görüşmelerde Ukrayna'dan Suriye'ye, NATO'dan ikili ilişkilere birçok konunun ele alındığını söyledi.

Reklam
Reklam

Türkiye ve Estonya'nın NATO'ya üye ülkeler olarak ittifakın çok önemli faaliyetlerine aktif şekilde katıldığını vurgulayan Luik, şöyle devam etti:

"Çeşitli uluslararası görevlerde birlikteyiz. Örneğin NATO'nun başta gelen görev yerlerinden biri olan Afganistan'dayız. Siber savunma gibi diğer alanlarda da iş birliğimiz var. Siber, yeni ana iş birliği alanlarımızdan biri oldu. Ayrıca, okul ve akademiler ve subayların eğitimi gibi başka konular da var. Mesela bir iki yıl önce Türk subaylar Baltic Defence College'daydı. İş birliği yaptığımız birçok alan var ama aynı zamanda büyük bir potansiyel de var. Türkiye çok çeşitli savunma güçleri, savunma sanayisi olan büyük bir ülke."

Türk savunma sanayisine ilgi duyduklarını ancak şu an herhangi bir satın alma faaliyetinin gündemde olmadığını söyleyen Luik, "Her iki ülke de NATO üyesi ve her zaman birbirimizin çalışmalarına ilgi duyarız." dedi.

Luik, Türkiye'nin savunma sanayisinde, Estonya'nın ise siber savunma, drone ve lazer üretimi gibi ileri teknoloji alanında iyi seviyede olduğunu vurguladı.

Reklam
Reklam

- "Rusya tansiyonu adım adım yükseltiyor"

Türkiye'nin, konumu itibarıyla dünyanın oldukça karmaşık bir yerinde olduğunu söyleyen Luik, Ankara'daki temaslarında Suriye ve Karadeniz'deki gelişmeleri de ele aldıklarını belirtti.

Karadeniz'de Rusya'nın Ukrayna'ya saldırıları nedeniyle tansiyonun yükseldiğini kaydeden Luik, "Önemli bir Karadeniz ülkesi olarak elbette Türkiye bu konunun çözümüyle yakından ilgileniyor. Diğer tarafta ise Türkiye'nin askeri ve siyasi açıdan ilgili olduğu Suriye konusu var. Mevkidaşımdan, Suriye'ye ilişkin detaylı bilgiler aldım. İki ülke olarak, Suriye'de siyasi çözümün olmasını ve böylece mültecilerin geri dönebilmesini umuyoruz." diye konuştu.

Rusya ve Ukrayna arasındaki gerginliğin askeri bir çarpışmaya yol açma potansiyeli taşıdığını dile getiren Luik, Ukrayna NATO üyesi olmadığı için NATO'nun sürece doğrudan askeri açıdan müdahil olmasının pek mümkün görünmediğini bildirdi.

NATO'nun sürece siyasi açıdan dahil olduğuna dikkati çeken Luik, şöyle konuştu:

"NATO, Ukrayna Komitesi ile yapılan toplantıda Ukrayna'ya desteğini göstermiştir ancak NATO'nun askeri açıdan sürece dahil olacağını sanmıyorum. Öte yandan, Rusya'ya baskı yapmak da çok önemli. Böylece Rusya uluslararası hukuka uymak zorunda kalırdı ancak ne yazık ki Rus savaş gemilerinin Ukrayna savaş gemilerine ateş açtığı, Kerç Boğazı'ndaki olay da gösteriyor ki durum böyle değil. Bu, büyük bir sorun çünkü Rusya tansiyonu adım adım yükseltiyor. Bu durum, bir noktada bölgeye daha büyük bir anlaşmazlık getirebilir. Görülüyor ki Ukrayna oldukça ölçülü duruyor ancak tansiyon yükseldiğinde birinin bir yanlış yapması ve hızla planların altüst olması ihtimali var."

Reklam
Reklam

- "Avrupa ordusunu değil, NATO'yu konuşmalıyız"

Avrupa ordusu kurulmasına ihtiyaç olmadığını söyleyen Luik, "Güçlü transatlantik bağa dayanan büyük ve güçlü bir ittifak olan NATO her zaman en iyi müşterek savunma yolu olmuştur ve şimdi de öyledir. Bence Avrupa ordusu fikri, gerçekten uygulanacak bir plan olmaktan ziyade bir çeşit sembolik siyasi bir söylem. Özellikle transatlantik ilişkiler açısından Avrupa ordusu kolayca yanlış yorumlanabilir. ABD'de bu yaklaşımı anlamayan birçok siyasetçi olduğunu gördük. Kendi tarafımızdan bakacak olursak da Avrupa ordusunu değil, NATO'yu konuşmalıyız."

Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması'na (INF) ilişkin Rusya ve ABD arasındaki gerginliği de değerlendiren Luik, NATO müttefiklerinin, anlaşmanın Rusya tarafından ihlal edildiğine kanaat getirdiğini belirtti. Luik, "Taraflardan biri uymuyorsa ortada bir anlaşma olmasına da gerek yok' diyen ABD'ye yönelik geniş bir destek olduğunu düşünüyorum." diye konuştu.

Luik, Rusya'ya INF'den doğan yükümlülüklerini yerine getirmesi için süre verilmesinin akıllıca ve yapıcı bir yaklaşım olduğunu vurgulayarak, "Umarız Rusya buna uyar. Uymazsa, biz de zaten uygulanmayan bir anlaşmaya sahip olmanın bir anlamı olmadığını anlayışla karşılarız." dedi.

Reklam
Reklam