"Türkiye, yatırımda riskli"

İSTANBUL (İHA) - Türkiye'nin, yabancı sermayenin iş yapabilmesi açısından en riskli 18'inci ülke olduğu öne sürüldü. Economist Intelligence Unit'in araştırmasına göre, Türkiye'de risk faktörünün en yüksek olduğu alan, 85 puanla makroekonomik dengeler olarak gösterilirken, hükümetin etkinliği 64, vergi politikaları ise 63 puanla en fazla risk oluşturan konular oldu.

İHA muhabirinin derlediği bilgilere göre, Economic Intelligence Unit, 60 ülkeyi, iş yapmanın oluşturduğu risk faktörleri açısından sıralamaya tabi tuttu. Ülkelerin risk faktörü güvenlik, siyasi istikrar, hükümetin etkinliği, yasal-düzenleyici faktörler, makroekonomik şartlar, dış ticaret-ödemeler, vergi, işgücü piyasası, finansal politikalar ve altyapı gibi 10 farklı kategoride değerlendirildi. Türkiye, yabancı yatırımcıya her geçen gün daha fazla ihtiyaç duyarken, iş yapma açısından en riskli 60 ülke sıralamasında Nikaragua ve Vietnam'la birlikte 18'inci sırada yer aldı.

Reklam
Reklam

EN DÜŞÜK RİSK SİNGAPUR'DA Araştırmada, ülkelerin risk faktörü 0 ile 100 arasında bir puanla belirlendi. Türkiye, 56'lık ortalama risk faktörü puanı ile, 60 ülke arasında 18'inci olurken, risk faktörü en düşük ülke 9 puanla Singapur oldu. Singapur'u, 18 puanla Almanya, 19 puanla ise Amerika izledi. Türkiye'den daha az riskli ülkeler arasında Estonya, Slovenya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Romanya ve Polonya gibi AB adayları ile Hindistan, Mısır, Fas gibi ülkeler yer aldı.

MAKROEKONOMİK RİSKLER ÇOK YÜKSEK Araştırmada, Türkiye'de risk faktörünün en yüksek olduğu alan, 85 puanla makroekonomik dengeler olarak gösterilirken, hükümetin etkinliği 64, vergi politikaları ise 63 puanla en fazla risk doğuran konular oldu. Raporda, siyasi istikrar, altyapı ve güvenlik konuları, yatırımcılara orta derecede risk oluşturabilecek konular olarak öne çıktı. Raporda, Türkiye'de risk faktörünün en az olduğu alan ise 32 puanla dış ticaret ve ödemeler olarak açıklandı.

Türkiye'nin risk kategorileri ve puanları şöyle: Makroekonomik riskler: 85, hükümetin etkinliği riski: 64, vergi politikaları riski: 63 4., siyasi istikrar riski: 60, altyapı riski: 59, finansal riskler: 54, işgücü piyasası riski: 50, güvenlik riski: 50, yasal ve düzenleyici faktörler riski: 43, dış ticaret ve ödemeler riski: 32

Reklam
Reklam

FİNANSAL RİSKLER TETİKLENİYOR Economic Intelligence Unit'in Türkiye değerlendimesinde, yüksek miktardaki kamu açığının enflasyonu tırmandırması sebebiyle, makroekonomik şartların ülkede en fazla risk oluşturan konu olduğuna dikkat çekiliyor. Makroekonomik istikrarsızlığın finansal riskleri de tetiklediği vurgulanan raporda, Türkiye'deki siyasi tablonun ise, Başbakan Bülent Ecevit'in rahatsızlandığı Mayıs 2002'den bu yana en belirsiz alan olarak öne çıktığı kaydediliyor.

Türkiye'nin büyüme sürecinde katettiği yolun oldukça inişli çıkışlı olduğu ifade edilen raporda, ekonominin karakteristik özellikleri, yüksek enflasyon, yüksek reel faiz oranları ve periyodik olarak değer kaybeden bir para birimi olarak sıralanıyor. Raporda, Kasım 2000'deki mali kriz ve Şubat 2001'deki devalüasyonun ardından, Türkiye'nin İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana yaşadığı en büyük ekonomik krizden geçtiği de savunuluyor. 11 Eylül saldırılarının ekonomik şartları iyiden iyiye kötüleştirdiği hatırlatılan raporda, ülkenin borçlarını ödeyememe sorunuyla karşılaşmaması için IMF desteğinin şart olduğu vurgulanıyor.

Reklam
Reklam

Kuruluşun Türkiye değerlendirmesinde, makroekonomik şartların ve hükümet etkinliğinin oluşturduğu risklerin ardından, risk faktörü en yüksek konu vergi politikaları olarak öne çıkıyor. Raporda, ülkenin kamu açığını kapatma ihtiyacı ve vergi kaçırma oranlarının yüksek olması sebebiyle kurumsal vergilerin arttırıldığına dikkat çekiliyor. Vergi yükünün özel ve bir kereye mahsus vergilerle arttırıldığı belirtilen raporda, söz konusu geçici vergilerin de zamanla kalıcı hale getirildiği kaydediliyor. Raporda ayrıca, Türkiye'nin IMF'ye olan taahhütleri kapsamında, 2002 yılında hayata geçirilmesi planlanan bir vergi reformu üzerinde çalışıldığı da bildiriliyor.