Türkiye'de 100 bin kadının 24'ü kanser hastası

Mersin Üniversitesi (MEÜ) Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tamer Akça, meme kanserinin kadınlarda en sık görülen ve ölüme neden olan ikinci kanser türü olduğunu belirterek, Türkiye'de her yüz bin kadının 24'ünün meme kanseri olduğunu söyledi.

MEÜ Tıp Fakültesi Meme Hastalıkları Çalışma Grubu tarafından düzenlenen "Meme Hastalıkları Çalışma Grubu Aylık Bilgilendirme Toplantıları"nın ikincisi, Yenişehir Kampusu Tıp Fakültesi İstemihan Talay Konferans Salonu'nda yapıldı. Toplantıda, MEÜ Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tamer Akça tarafından "Kendi Kendine Meme Muayenesi ve Tarama Programı" konulu bir sunum gerçekleştirildi. Doç. Dr. Akça, amaçlarının hasta olmayan kişilere de doğru bilgi aktarmak olduğunu belirterek, memeyle ilgili problemlerde hastaların bir ya da iki doktorla karşılaştığını, ancak meme hastalıklarında dev bir kadronun çalıştığını ifade etti.

Reklam
Reklam

Meme hastalıklarının ilkçağlardan itibaren tarif edilen bir hastalık türü olduğuna dikkat çeken Akça, memenin sosyal konum açısından kadının gururu olarak görüldüğünü ve ana tanrıça Kibele'nin doğurganlığı, verimliliği ve kutsallığını sembolize ettiğini belirtti. Meme kanserinin kadınlarda en sık görülen ancak ölüme neden olan ikinci kanser türü olduğunu söyleyen Akça, "Meme kanseri, 40 yaş altı kadınlarda yüzde 5, 45-50 arası kadınlarda yüzde 25, 50 yaş üzeri kadınlarda da yüzde 70 oranında görülmektedir. Görülme sıklığı batı ülkelerinde her yüz bin kadından 125 kadın, Türkiye'de ise her yüz bin kadından 24 kadındır. Meme kanserinde doğuya doğru gidildikçe görülme sıklığı azalmaktadır" dedi.

Meme kanserinde erken tanı ve tedavinin önemli olduğunu vurgulayan Akça, muayene türlerini kişisel muayene, doktor muayenesi ve tarama mamografi olarak ayırdı. Kişisel muayenenin ucuz ve risksiz olduğunu kaydeden Akça, kanserin mamografi ile yüzde 35-50 oranında, sadece muayeneyle yüzde 40 oranında tespit edildiğini ancak, her iki muayene türünün tek başına yeterli olmadığını söyledi.

Reklam
Reklam

Akça, Sağlık Bakanlığı tarafından "Kanser Erken Teşhis ve Tarama Merkezleri Projesi" isimli projenin 2004 yılında 40 ilde hayata geçirildiğini ve bu programdaki hedef kitlenin, 50-70 yaş arasındaki kadınlar olduğunu hatırlatarak, "Kişisel meme muayenesi, her kadın tarafından yapılması gerekir. Kişisel meme muayenesi, adet gören kadınlarda adetin bitmesinden sonraki hafta, menopoz döneminde her ayın aynı günü, emziren kadınlarda memeler boşaldıktan sonra ve doğum kontrol hapı kullanan kadınlarda ise her yeni kutuya başlamadan önceki gün yapılmalıdır. Kişisel meme muayenesi gözle ve elle yapılıyor. Gözle muayenede, ışığın yeterli olduğu bir ortamda, ayakta ayna karşında yapılabilir. Memenin boyut, biçim ve rengine bakılmalıdır. Elle muayenede ise, elinizi bel ve leğen kemiğine bastırıp öne doğru eğilme ve uzanarak yapılmaktadır. Meme derisinde çekinti, kızarıklık, portakal kabuğu görüntüsü gibi lezyonlar görüldüğü zaman ise kişilere, genel cerrah ya da meme cerrahına görünmeyi tavsiye ediyoruz" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Meme muayenesine 20 yaşından itibaren başlanması gerektiğini söyleyen Akça, 40 yaşından sonra düzenli olarak meme muayenesinin yapılması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Anahtar Kelimeler: