KİLİS (İHA) - Kilis İl Sağlık Müdürü Turgay Happani, dünyada her yıl 500 bin kişinin cüzzam (lepra) vakası için tedavi altına alındığını belirterek, Türkiye'de 2 bin 300 cüzzam hastasının bulunduğunu söyledi.
54. Dünya Cüzzam Günü sebebiyle açıklama yapan Kilis İl Sağlık Müdürü Turgay Happani, bu haftanın amacının, toplumun cüzam ve cüzzamlıya karşı oluşan yanlış inançlardan, bilgisizlikten kaynaklanan korkularını önleyerek, cüzzam hastalığının erken teşhis edilmesinin sağlanması, dünya standartlarına uygun bir şekilde tedavisi ve izlenmesiyle hastaları topluma kazandırmak olduğunu vurguladı. Happani, Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre, dünyada her yıl yaklaşık 500 bin yeni lepra vakasının tedaviye alındığını belirterek, "Lepraya bağlı olarak çeşitli sekel ve sakatlıklar bırakabilen komplikasyonlar gelişmektedir. Ancak etkin tanı ve tedavi yöntemleri sayesinde günümüzde lepraya bağlı sekeller önlenebilmektedir. Ülkemizde kayıtlı lepralı hasta sayısı yaklaşık 2 bin 300 civarındadır. Son yıllarda yapılan taramalarda yeni tespit edilen hasta sayısında azalma görülmektedir. Lepralı hastaların ilk tedavileri İstanbul, Ankara ve Elazığ illerinde bulunan Lepra Hastaneleri'nde
yapılmaktadır.Takipleri ise yaşadıkları illerdeki sağlık ocaklarında yürütülmektedir" dedi.
Hastaların tedavi giderlerinin Sağlık Bakanlığı tarafından karşılandığına da dikkat çeken Happani, "Bu hastalığa bir bakteri neden olmaktadır. İnsanların büyük bir çoğunluğunda bu hastalığa karşı doğal bir bağışıklık vardır. Doğal bağışıklığın olmaması hali, insanlara kendinden önceki soylarından geçen bir özelliktir. Lepromin testi ile bağışıklığın olup olmadığı anlaşılabilmektedir.Tedavi edilmemiş enfekte hasta ile uzun süreli ve çok yakın temas eden kişilere ağız ve burun yolu ile damlacık enfeksiyonu şeklinde bu hastalık bulaşmaktadır. Mikrop vücuda girdikten yaklaşık 2-7 yıl sonra hastalığın belirtileri başlamaktadır" diye konuştu.
İl Sağlık Müdürü Turgay Happani, mikropların özellikle sinir hücrelerinin içerisine yerleştiğine dikkat çekerek, şunları söyledi:
"Daha çok cilt lezyonları ve kol ile bacaklarda his kayıpları şeklinde belirtilerle kendini gösterir. Ülkemizdeki hastaların çoğu eskiden geç tanı konulduğu ve yetersiz tedavi edildiği için bugün sakat durumdadırlar. Sakatlıkları nedeniyle çalışamaz, kendi yaşamları için gerekli maddi kaynakları sağlayamaz, dolayısıyla yardıma gereksinim duyarlar. Ancak her lepra hastası sakat kalmaz. Lepra tedavi edilebilir bir hastalıktır. Erken tanı konulur ve tedaviye hemen başlanırsa sakat kalma önlenebilmektedir. Aynı verem hastalığında olduğu gibi en az üç ilaçtan oluşan bir kombine tedavi ile en çok 2 yıl içinde hastalar tamamen tedavi edilmektedir. Üstelik tedavi için gerekli olan ilaçları devlet ücretsiz sağlamaktadır. Lepra yakın zamanda dünyada ortadan kaldırılacağına inandığımız bir hastalıktır. Lepralı hastalar bizim toplumumuzun insanlarıdır. Onlarla ilişkiyi kesmek ve onları toplum dışına itmek yerine ihtiyaçları olan anlayışı, yakınlığı, destek ve sevgiyi göstermek önde gelen bir vatandaşlık görevimizdir."