Türkiye'de 40 Milyon Sosyal Medya Hesabı Var

Hakan TÜRKTAN/ESKİŞEHİR, Eskişehir Divan Express Otel'de yapılan toplantıya ESET Türkiye Satış Müdürü Barbaros Akkoyunlu, TEB İnternet ve Mobil Bankacılık Yöneticisi Şahin Gör ve Suç Bilimleri Uzmanı İsa Altun konuşmacı olarak katıldı.
BANKACILIK İŞLEMLERİ CEP TELEFONUYLA GERÇEKLEŞTİRİLİYOR
TEB İnternet ve Mobil Bankacılık Yöneticisi Şahin Gör yaptığı konuşmada, 76 milyonluk nüfusa sahip Türkiye'de son verilere göre 40 milyon sosyal medya hesabının olduğunu, 69 milyon da cep telefonunun kullanıldığını söyledi. Türklerin dijital ve mobil hayata hızla entegre olduğunu ifade eden Gör, Türkiye'de banka müşterilerinin artık bankacılık işlemlerini internet bankacılığını atlayarak doğrudan cep telefonu üzerinden gerçekleştirmeyi tercih etmeye başladıklarını anlattı. Şahin Gör, "Geldiğimiz noktada mobil bankacılık uygulamamız CEPTETEB'i kullanan müşterilerimizin yüzde 55'i, sadece bu kanalı kullanarak bankacılık işlemlerini diledikleri zaman diledikleri yerden gerçekleştiriyor" dedi.
LİSANSIZ ÜRÜN KULLANIMI YÜZDE 50'Yİ GEÇTİ
ESET Türkiye Satış Müdürü Barbaros Akkoyunlu da, lisanssız olarak internetten indirilen korsan ürünlerin tehlikelerine dikkat çekerek, Türkiye'de lisanssız ürün kullanma oranın bazı kategorilerde yüzde 50'yi geçtiğini söyledi. Türkiye'nin, zararlı yazılımların en çok yayıldığı ülkelerin başında geldiğini, bilgisayardan indirilen lisanssız programların siber suçlulara, zararlı yazılımları bulaştırmak için eşsiz bir imkan tanıdığını belirten Akkoyunlu şöyle devam etti:
"Siz fark etmezsiniz ama korsan yazılımlar virüs içerebilir. Bilgisayarı yavaşlatır, veri kaybı veya kimlik, parola, kredi kartı bilgileri hırsızlığı gibi maddi ve manevi olumsuz sonuçlara yol açabilir. Ayrıca indirilen ürünün performansı da genellikle düşük olur. Özellikle korsan antivirüs programları koruma sağlamadığı gibi büyük zararlar da verebilir."
KULLANILICILAR BİLGİ OKYANUSUNDA YÜZMEYE ÇALIŞIYOR
Suç Bilimleri Uzmanı İsa Altun ise Türklerin internete çok hızlı giriş yaptığını ve kullanıcıların yeterince bilgilenmeden internetin sunduğu bilgi okyanusunda yüzmeye çalıştığını söyledi. Bu okyanusta gerçek okyanuslardakine benzer pek çok yırtıcının bulunduğuna dikkat çeken Altun şunları kaydetti:
"Hem bireyleri hem de kurumları istismar etmeye odaklanan pek çok siber suçlu var. Bunlar suçlarını, bulundukları yerden masalarından kalkmadan, olay mahalline kapıdan değil ekrandan girerek gerçekleştiriyorlar. Maalesef bu yöndeki eğilim giderek artıyor. Klasik suçların modası geçiyor. Ekran başında gerçekleştirilen nitelikli siber dolandırıcılık, suçlulara daha kolay geliyor. Bu durumdan ancak teknoloji desteğiyle bilgisayarın bağışıklık sistemi güçlendirilerek ve tehlikeler konusunda bilinçlenerek korunmak mümkün."