Türkiye'de AB karşıtlığı arttı

PARİS(ANKA) – Avrupa Birliği ülkelerinde Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkanların oranının son yıllarda büyük bir artış gösterdiği öne sürüldü. Fransız Valeurs Actuelles dergisince yayınlanan kamuoyu yoklamasına göre, Fransızların yüzde 80'ı ve Almanların yüzde 76'sı, Türkiye'yi AB'de görmek istemiyor. Ancak, en büyük destek kaybının, özellikle Türkiye'nin adaylığına en olumlu bakıldığı İspanya, İtalya ve İngiltere'de meydana geldiği savunuluyor.

Muhafazakar görüşleri ile tanınan Valeurs Actuelles dergisi, Türkiye'nin AB üyeliği konusunda 7 Avrupa ülkesince araştırma şirketi Ifop'a yaptırdığı anketin sonuçlarını yayınladı. Dergiye göre, AB ülkelerinde Türkiye'nin AB'ye katılması konusundaki olumsuz görüşleri son yıllarca iyice arttı.

Reklam
Reklam

İfop tarafından AB'nin nüfusunun üçte ikisini oluşturan, Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya, Belçika, Hollanda ve İspanya'da toplam 7 bin 7 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen anket, Türkiye'nin AB üyeliğine karşı olanların oranı, Fransa'da yüzde 80, Almanya'da yüzde 76, Belçika'da yüzde 68, Hollanda'da yüzde 67, İngiltere'de yüzde 57, İtalya'da yüzde 56 ve İspanya'da yüzde 51'e ulaştı.

Valeurs Actuelles, anket sonuçlarının, aynı şirket tarafından 2004 yılında Le Figaro gazetesi için yürütülen araştırmaya göre, Türkiye'nin AB üyeliği karşıtlığında büyük bir artış olduğunu gösterdiğini belirtti. Dergiye göre, en büyük artışlar da, 2004 yılında Türkiye'ye en çok destek veren ülkeler olan İspanya, İtalya ve İngiltere'de meydana geldi.

Türkiye'nin AB'ye katılmasına olumlu bakmayanların oranının dört yılda İspanya'da 29 puan, İtalya'da 23 puan, İngiltere'de ise, 15 puan arttığı belirtiliyor. Anketin sonuçlarına göre, Türkiye'yi AB'de görmek istemeyen Fransızların oranı 12, Almanların oranı ise 13 puan yükseldi.

Reklam
Reklam

AB halkı ile Türkiye'nin üyeliğini destekleyen Avrupa Komisyonu arasında "tam bir görüş ayrılığı" olduğunu savunan dergi, halen AB Dönem Başkanlığını yürüttüğü için Türkiye konusunda daha dikkatli davranmak zorunda kalan Fransa'nın görevi devredeceği 1 Ocak'tan itibaren "yeniden serbestçe hareket edebileceği"ni yazdı.